TMMOB Odalar 30 Nisan 2024, Salı

19 ARALIK 2000 TARİHİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN "HAYATA DÖNÜŞ!" OPERASYONUNDAN SONRA BUGÜNE KADAR 122 KİŞİNİN HAYATINI KAYBETTİĞİ AÇLIK GREVLERİ/ÖLÜM ORUÇLARI VE AVUKAT BEHİÇ AŞÇI’NIN ÖLÜM ORUCU İLE GÜNDEMDE OLAN TECRİT UYGULAMASINA YÖNELİK ORTAK BASIN AÇIKLAMASI ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİNDE YAPILDI.

Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 30.12.2006
Güncellenme Zamanı: 30.12.2006 14:20:50

TMMOB Ankara İKK, DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, Ankara Tabip Odası ve KESK Ankara Şubeler platformu tarafından EMO Ankara Şubesinde düzenlenen 30 Aralık 2006 tarihinde bir basın açıklaması yapılarak "Tecrit ve F tipi cezaevi uygulaması ile cezaevinde bulunan insanlara ikinci bir ceza daha verilmesi evrensel hukuk kurallarına aykırı olduğu" vurgulandı.

Basın Toplantısının düzenleyicisi kurumlar adına basın açıklamasını TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ramazan PEKTAŞ okudu. PEKTAŞ yaptığı açıklamada, "Cezaevi, tutuklu ve hükümlülerin yaşamlarına yönelik olumsuzlukların ve insanlık dışı uygulamaların yapıldığı bir yer olmamalıdır. Hükümlü yakınlarının ve kitle örgütlerinin 2000 yılından bu yana tam altı yıldır aralıksız olarak dile getirdiği, bu uğurda çoğunluğu cezaevinde olmak üzere 122 kişinin, duyarlılığı artırmak ve tecrite dur demek için öldüğü, onlarcasının Wernicke korsakof hastalığı ile onulmaz ve kalıcı rahatsızlıklara maruz kaldığı"nı vurgulayarak "Devletin ve adalet sisteminin görevi tutuklu ve hükümlüleri öldürmek değil yaşatmaktır. F tipi cezaevleri, tecrit ve bu yolla hükümlülerin yaşamlarının yok olmasına seyirci kalan Adalet Bakanlığı, bir nevi "dolaylı ölüm cezası" uygulamaktadır" dedi.

Yapılan açıklamada "bugüne kadar 122 kişinin hayatına mâl olan talebin sadece tecritin kaldırılması olduğu ve bu talebin güvenliği zaafa uğratacak bir talep olmadığı", "cezaevinde kalanların insani ve sosyal ilişkilerinin sürdürülmesi için, diğer tutuklu ve hükümlülerle diyalog kurabilmeleri ve bu şekilde psikolojik yıpranmaya maruz kalmamaları için böyle bir taleplerinin olduğu" ifade edilerek 5 Nisan 2006 tarihinden beri ölüm orucunda bulunan Behiç Aşçı‘nın ölüm sınırına geldiğinin altını çizildi.

 

Basın açıklamasının sonunda " Bizler tutuklu ve hükümlüleri sakat bırakan, ölümlerine neden olan bu insanlık ayıbının artık son bulmasını istiyoruz. Adalet Bakanlığı ve Hükümet bu yüz kızartıcı duruma dur demelidir. Tecrit ayıbını ortadan kaldırmak için 123. Ölüme Dur demek için yeniden insani bir düzenleme yapılması gerekmektedir" denildi.

 

Düzenlenen ortak basın açıklamasına Oda Yönetim Kurulumuz ile birlikte çok sayıda kitle örgütü ve siyasi parti temsilcisi katılmıştır. 


Okunma Sayısı: 2968