TMMOB Odalar 17 Mayıs 2024, Cuma
Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 20.10.2006
Güncellenme Zamanı: 20.10.2006 14:49:24

Jeotermal Enerji ve Yasal Düzenlemeler Sempozyumu

Sonuç Bildirgesi 

   TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından 28-30 Nisan 2006 tarihleri arasında Balıkesir-Bigadiç’te yapılan “Jeotermal Enerji ve Doğal Mineralli Sular Yasa Tasarısı Çalıştayı Sonuç Bildirgesi”nin 11. ve 14. maddelerinde önerilen “Jeotermal Enerji ve Yasal Düzenlemeler Sempozyumu” 12-15 Ekim 2006 tarihleri arasında yapılmıştır. 

   Ankara’da yapılan sempozyuma, değişik kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör kuruluş temsilcileri bildirilerle katkı koymuşlardır. “Jeotermal Enerji ve Yasal Düzenlemeler” konulu bir PANEL ile “Jeotermal Enerji ve Jeolojik Miras”, “Jeotermal Enerjide Gerçek Potansiyelimiz”, “Jeotermal Enerji Yatırımlarında Finans Modelleri”, “Jeotermal Enerjide Alternatif Çözümler ve Jeotermal Enstitü” konularının ele alındığı dört ayrı FORUM’un gerçekleştirildiği bu sempozyumda 20 sözlü sunum ve bir slayt gösterisi yapılmıştır. 

  Başlangıcından bitimine kadar yoğun bir ilgi gören “Jeotermal Enerji ve Yasal Düzenlemeler Sempozyumu”nda yapılan tartışma ve değerlendirmelerden sonra aşağıdaki konuların kamuoyu ile paylaşılması benimsenmiştir; 

  1. Ülkemizdeki jeotermal enerji ve mineralli su kaynaklarımızın tanımından başlayarak arama geliştirme ve son ürün eldesine kadar geçen süreçlere ilişkin literatürde kullanılan terminolojide gerçekçi olmayan bazı terim ve rakamların olduğu; bu konudaki revize çalışmaların ivedilikle yapılarak yeni ve doğru terminolojinin ortaya çıkarılması gerekliliği,
  2. Özellikle Jeotermal Enerji Kaynaklarının çeşitlendirilmesi ve güncel teknolojik gelişmeler ışığında giderek çeşitlenen sektörde Pazar değil taraf olabilmek amacı ile konu ile ilgili Ar-Ge çalışmalarının başlatılması, Kızgın Kuru Kaya ve benzeri alternatifler için hazırlanacak projelerin desteklenmesi gerekliliği,
  3. Jeotermal Enerji ve mineralli su  konusunda çalışma yapan kurumlar arasında iletişim eksikliği ve kurumsal çelişkilerin bulunduğu ve bu durumun da sektördeki çalışmaların eksik, plansız ve kontrolsüz yapılmasına kadar varan olumsuzluklara neden olduğu,
  4. Jeotermal sahalarda işletmeye geçmeden önce mutlaka modelleme ve planlama çalışmalarının yapılması gerektiği, bu çalışmaları içermeyen fizibilite raporlarının sektörü yanlış yönlendirerek yatırımları riske soktuğu ve gerek rezervuar gerekse finans açısından önlenemez zararların oluştuğu,
  5. Jeotermal saha ile ilgili planlama aşamasında, varsa, bir jeolojik mirasın sahada işletmeye geçilmesinden sonra oluşacak olası sorunlar göz önünde tutularak çözümlenmesi gerektiği,
  6. Sektördeki katkıları gerek şart olan meslektaşlarımızın, halkın malı olan jeotermal kaynaklarımız konusunda kamu yararı doğrultusunda daha duyarlı davranmaları gerektiği,
  7. Sektördeki ara ve teknik elemanların nitelik ve nicelik açısından büyük oranda hissedilen eksikliğinin giderilmesi; özellikle rezervuarların tahribini önlemek açısından sondaj aşamasında ehil kişilerin çalıştırılmasının olmazsa olmaz koşul olarak konulması ve ülkemizde yalnızca bir adet olan “kuyu kontrol eğitim merkezleri”nin sayısının bir an önce arttırılması gerektiği,
  8. Sektörle ilgili sorunların çözümü amacı ile 3213 (5177) sayılı MADEN KANUNU’nda yer verilen geçici 4. maddenin, sorunları çözeceği yerde daha fazla hukuksal sorun yarattığı, zaman, emek ve maddi zararlara yol açtığı, bu nedenle ilgili yasanın bir an önce çıkarılması gerekliliği,
  9. Jeotermal kaynaklarla ilgili yasal bir düzenleme henüz gerçekleşmemişken ve hukuksal düzenlemeler konusunda hala tartışmalar devam ederken, MTA Genel Müdürlüğünün, TBMM gündemindeki jeotermal yasanın çıkmasını beklemeksizin, 11 adet jeotermal saha ve 3 adet jeotermal kuyuyu ihale etmesinin etik bulunmadığı,
  10. Jeotermal enerjinin değerlendirilmesinde 40 yılı aşkın süredir çalışma yapan ve bu alanda en yetkin kurum olan MTA’nın, jeotermal konularda yapılan sempozyumları, kurultayları destekleyici ve buralara bilgi sağlayıcı olması beklenirken, Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen bu sempozyuma konuyla ilgili çalışma yapan personelinin katılımının sağlanmadığı ve bu durumun MTA’nın kurumsal yapısından değil, ilgili birim yönetiminden kaynaklanan bir sorun olduğu,
  11. Jeotermal sahalardaki kaynakların il özel idareler aracılığı ile değerlendirilmesinin, jeotermal enerji konusunda yetişmiş eleman ve bilgi birikimi eksikliğinden dolayı, yanlış olacağı, günlük çözümler üretilse bile uzun vadede tüm ülkemizin zarar göreceği,
  12. Jeotermal kaynaklara salt gelir getirici bir alan olarak bakan ve yasal çalışmalarda da söz sahibi olmak isteyen belediyelerimizin pek çoğunun sempozyuma yeterli ve gerekli katılımı sağlamadığı,
  13. Mevcut yasa tasarılarında “Mineralli Sular” ile ilgili maddelerin yeterince detaylandırılmadığı ve bu konuyla ilgili bölümün, öneriler ışığında gözden geçirilerek, tekrar değerlendirilmesinin gerekliliği,
  14. Tüm bu olumsuzluklar ve bürokratik karmaşalar nedeni ile özel sektör yatırımcılarının jeotermal enerji konusundaki çekincelerinin artarak devam etmekte olduğu, geçici 4. maddeye dayalı olarak verilen bir takım kararların hukuksal sorun yarattığı ve yakında Jeotermal Enerji davalarında patlama yaşanabileceği,
  15. Gerçek potansiyelimiz tam olarak bilinmese de ülkemiz için önemli bir jeolojik zenginlik olan jeotermal enerji kaynaklarının ve mineralli suların, tıpkı akarsu havzalarının entegre kullanımında olduğu gibi, yetkin ve yönlendirici kamu kuruluşları tarafından planlanıp diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektörün kullanımına sunması amacı ile, özerk bir jeotermal enstitünün kurularak, denetimlerin, planlamanın ve değerlendirmenin bu enstitü aracılığı ile değerlendirilmesi gerektiği benimsenmiştir. KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR.
 

    TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI


Okunma Sayısı: 2915