Deprem Danışma Kurulumuz, “içinden diri fay geçen” kentlerimizden başlamak üzere, bilgilendirme raporları hazırlayarak ilgili kurum ve kişilere bildirme” kararı almıştır. Bu çerçevede düzenlenen “Fay Üzerinde Yaşayan Kentlerimiz: Erzurum Raporu-5” hazırlanarak ilgili kişi ve kurumlarla paylaşılmıştır.
Milyonlarca yıllık jeolojik olaylar sonucu oluşan, bir kez yok edildiğinde bir daha yerine konulması imkansız nitelikteki jeolojik miras alanları tek tek yok ediliyor. Antalya-Kepez’de yer alan Düden Çayı ve Düden Şelale’si de kirletilerek tüketiliyor.
Konya ili Hadim ilçesi Çiftepınar köyünde yer alan Yerköprü Şelalesi, Konya Büyükşehir Belediyesinin akla ve bilime aykırı sözde peyzaj ve çevre düzenlemesi projesi ile aşağıdaki fotoğraflarda da görülebileceği gibi tahrip edilmiştir.
Dün olduğu gibi bugün ve gelecekte depremlere karşı gerekli koruma önlemleri alınarak ülkemiz yerleşimlerinin gelecekteki deprem risklerinden korunması ve ortaya çıkacak zararların azaltılması için mesleki derinliğimizin, bilimin ve kamu yararının yanı sıra TMMOB’nin ilkeleri ve dayanışma ruhu ile mücadelemize devam edeceğiz.
Bir saldırı da Kula-Salihli Jeoparkı’na...
Maden kazalarında yaşamını yitiren maden emekçilerini saygıyla anıyor, madenleri arayıp bulan, işleyen, alın terleri ile maden ocaklarını aydınlatan tüm maden emekçilerinin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü‘nü kutluyoruz...
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü’nde dünya geneline baktığımızda ülkelerin gelişmişlik oranlarının değiştiğini ancak kadına yönelik şiddetin hiç değişmediğini görmekteyiz. Tam anlamıyla küresel bir salgınla karşı karşıyayız; bu salgının adı erkek şiddetidir.
Ülkemizde de fay yasası çıkarılarak, aktif fay zonlarının geçtiği alanlarda özel jeolojik araştırmalar yapılarak bu zonların geçtiği güzergahlar belirlenmeli ve belirlenen “fay sakınım bandı” üstüne bina ve bina türü yapıların yapılması yasaklanmalı, mevcut bina ve bina türü yapılar ise kentsel dönüşüm kapsamına alınarak vatandaşlarımızın can ve mal güvenlliği sağlanmalıdır.
782 yurttaşımızı kaybettiğimiz 12 Kasım 1999 Düzce depreminin üzerinden geçen 21 yıldan bu yana, bir deprem kuşağında olan ülkemizde doğa kaynaklı olaylara karşı hala sağlıklı ve güvenli bir çevre ve yapıda yaşadığımızı söylemek mümkün değil.