TMMOB Odalar 25 Kasım 2024, Pazartesi

24 Mayıs‘ta 271. Sokağın alt kısmında, 15 Haziran‘da ise Mercan Sokak‘ta ve sokağın alt kısımlarında şev yenilmesine bağlı olarak çökmeler meydana geldi.

Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 20.06.2016
Güncellenme Zamanı: 25.07.2016 17:39:22

Büyükesat Vadisi‘nde 20 gün arayla iki kez şev yenilmesi meydana geldi. Önce 24 Mayıs‘ta 271. Sokağın alt kısmında, 15 Haziran‘da ise Mercan Sokak‘ta ve sokağın alt kısımlarında şev yenilmesine bağlı olarak çökmeler meydana geldi. Bu iki olay kentsel dönüşüm politikalarının insan hayatını, can güvenliğini, kentin yaşanabilirliğini hiçe sayarak kentsel rantın bölüşümünü iktidardan yana kullanan yüzü bir kez daha açığa çıkardı.

Yıllar önce gecekondu yerleşiminin hakim olduğu yemyeşil vadi yüksek yoğunluklu konut alanına, beton yığınına dönüştürülmek isteniyor. Oysa Büyükesat vadisi bir yandan oldukça dik yamaçları, diğer yandan metrelerce dolgu ve dolgunun altında bulunan metavolkanit ürünü ayrışmış malzemesiyle yerleşime uygunluğu oldukça ayrıntılı etütler ve pahalı önlemlerle sağlanabilecek bir alandır. Ancak vadide sürdürülen kontrolsüz kazı-dolgu işlemleri, yoğun yağışlar, su sızıntıları, ayrıntılı hazırlanmamış önlem projeleri, bütünüyle şev stabilitesini bozacak unsurlar olarak karşımıza çıkıyor. Son iki olayda da eğimi yüksek yamaçlarda kontrolsüz olarak yapılan kazı sonucunda özellikle suya doygun hale gelmiş olan zemin birimlerinde şev yenilmelerine neden olduğu görülmektedir.

Günümüzde, başta büyük kentler olmak üzere kentsel yerleşim alanları içinde çok sayıda yeraltı ve derin kazı çalışmasına dayalı mühendislik projeleri yürütülmesine rağmen, yürütülen jeoteknik araştırmaların kontrolsüz ve denetimsiz bir şekilde yapıldığı, belediyelerin ve yapı denetim firmalarının zemin etüt çalışmalarını denetlemeden onayladıkları, yeraltı ve derin kazı çalışmalarında zeminin birimlerin jeolojik-jeoteknik özellikleri ile bunlardaki değişimin neden olabileceği çökme, devrilme, kayma, oturma vb. gibi önemli mühendislik sorunlarına neden olmasına rağmen yapı denetim firmalarında konusunda yetkin tek bir jeoloji mühendisinin çalışmaması ve bunun yasal mevzuat içinde arzu edilir şekilde işlevlendirilmemesi önümüzdeki yıllarda daha da büyük can ve mal kayıplarına neden olacağı düşünülmektedir.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak bir kez daha ifade etmek isteriz ki !!!

Vadiler bir kentin ciğerleri, klima sistemleri, endemik türlerin yaşam alanlarıdır. Doğanın dengesini bozmak, ekolojik olarak yaşanabilir kentlerden uzaklaşmak adına "her zemine her bina inşa edilebilir" anlayışından vazgeçmek gerektiğini doğa bize bir kez daha gösteriyor.

Başta yeraltı ve derin kazı çalışmaları olmak üzere zemin birimlerin jeolojik-jeoteknik özellikleri ile bunlardaki değişimin neden olabileceği çökme, devrilme, kayma, oturma vb. gibi önemli mühendislik sorunlarının can ve mal kayıplarına neden olunması istenmiyorsa, yapı denetim firmaları bünyesinde jeolojik-jeoteknik etütlerin izleme, kontrol ve denetim hizmetlerini yürütecek jeoloji mühendisi çalıştırmaları zorunlu hale gelmeli ve doğa ile uyumlu kentsel yerleşimler planlanmalıdır.

Odamızın konu ile ilgili hazırlayacağı teknik rapor önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşılacaktır. Saygılarımızla

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu


Okunma Sayısı: 3183