10 EKİM MİTİNGİNE YÖNELİK TMMOB ÖRGÜTLÜLÜĞÜNE
Sevgili Arkadaşlar,
7 Haziran seçimlerinden bu yana ülkemiz yeniden yangın yerine döndü. Ölüm, çatışma, gözyaşı ve acı dört bir yanımızı sardı.
ABD emperyalizminin isteği ve yönlendirmesiyle, uzun süredir Suriye ve Irak`ta savaş sürüyor. Kadınlar, çocuklar, gençler ölüyor, sakat kalıyor, salgın hastalıklar, evsizler, sığınmacılar çoğalıyor. Çağdışı cihatçı IŞİD vb örgütler, Ortadoğu halklarına, en çok da kadınlara dünyayı dar ediyor. Milyonlarca savaş mağduru çok kötü koşullarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Binlercesi, "umuda yolculuk" adı altında çıktığı göç yollarında can veriyor.
En tepedeki demokrasi tanımaz, iktidar saplantılı Saray, Suriye`deki savaşa nasıl benzin döktüyse, ülkemizde de çatışmaları başlatıp büyüterek, kan ve gözyaşı üzerinden iktidarını sürdürmeye çalışıyor.
Sevgili Arkadaşlar,
Geçen hafta gerçekleştirdiğimiz 43. Dönem 3. Danışma Kurulumuzda konuşan tüm katılımcılar seçimler sonrasında, ülkemizin karanlık bir dönemi yaşadığını özellikle belirtti.
Asker, polis, genç, kadın, çocuk cenazelerinin sonu gelmiyor. Ülkenin dört bir yanındaki cenazelerde akan gözyaşlarına her gün tanıklık yapıyoruz. Her ölümün ardından, binlerce yıldır birlikte yaşadığımız bu topraklarda çocuklarımız ve geleceğimiz adına kaygılarımız büyüyor.
Sıkılan her kurşun, patlayan her bomba bedenlerle birlikte yüreklerimizi ve kardeşliğimizi parçalıyor. Patlayan bombalar sadece yollarda, binaların duvarlarında ve kepenklerde çukurlar, delikler açmıyor. Yaşananlar ve yaşatılanlar yaralarımızı yeniden ve yeniden kanatırken evlatlarımızın bedenleriyle birlikte toplumsal barışı da parçalıyor. Yakılan her parti binası, her ev, her işyeri, örgütlü olduğu açık olan her linç girişimi, her gazete baskını bizi Suriye`den bildiğimiz karanlık bir geleceğe taşıyor.
Kürt sorununda "çözüm süreci(!)"nin bitirilmesi; ölümlerin ve provokasyonların gündelik olaylar haline gelmesi; PKK`nin tekrar silah kullanma zeminine çekilmesi; Suruç`ta 32 sosyalist gencin katledilmesi; Dağlıca saldırısı; Cizre gibi yakılıp yıkılmış kentler yaratılması; günlerce süren sokağa çıkma yasakları; savaş ortamında çocukların da içerisinde yer aldığı onlarca sivilin katledilmesi bugün ülkemizin içinde bulunduğu durumdur.
Her gün durum daha da kötüye gidiyor! Her gün ocaklara ateş düşüyor! Savaş çığırtkanlığının yapıldığı her saat, her gün yaşamını yitirenlere yenileri ekleniyor. Her gün yüreğimiz yanıyor.
Ülkemiz hızla bir iç savaşın eşiğine doğru giderken, birileri de ölen canların üzerinden milletvekili hesabı yapıyor. Bu ülkede ölen canların sayısı yarıştırılıyor.
Sevgili Arkadaşlar,
Artık yeter!
7 Haziran Genel Seçimleri sonrası Saray eli ile bizzat oluşturulan siyasi atmosfer içerisinde ülkemizin savaş, şiddet, baskı ortamı içerisine sokulduğu bu dönemde;
İnsanlarımızın öldüğü ve öldürüldüğü karanlık gidişata dur demek için,
Savaşa karşı barışı savunmak için,
Emeğin haklarını geliştirmek, emek en yüce değerdir sözünü büyütmek için,
Emek sermaye çelişkisinin çözümünde emeğin yanında saf tutmak için,
Yaşam alanlarımızın, doğamızın, kentlerimizin yağmalanmasını engellemek için,
İş cinayetlerini, işçi katliamlarını durdurmak için,
Kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine karşı durmak için,
Kadın erkek omuz omuza yaşamın her alanında ortak söz söylemek için,
Baskı, şiddet ve zora karşı demokrasiyi hakim kılmak için,
Sarayın saltanatına son vermek için,
Gençlik geleceğimizdir, ölümleri durdurun demek için,
Silahın kahredici sesini susturmak için,
İnsanımızın kardeşçe bir arada yaşamasını savunmak için,
Bölgemizde emperyalist işgal ve savaş politikalarına karşı halkların kardeşliğini büyütmek için,
Kahrolsun emperyalizm, yaşasın halkların kardeşliği demek için,
Eşit, özgür, demokratik, laik ve bağımsız bir Türkiye için,
Şimdi hep birlikte yüksek sesle sözümüzü söyleme ve mücadelemizi büyütme zamanıdır.
Sevgili Arkadaşlar,
Sözümüzü hep birlikte söylemek ve mücadelemizi büyütmek için DİSK, KESK, TMMOB, TTB olarak 10 Ekim`de Ankara`da "Emek Barış Demokrasi" mitingi yapma kararı aldık. Mitinge katılım için çağrımız bu ülkede insandan, emekten, haktan, hukuktan, adaletten, kardeşlikten, barıştan yana olan örgütlü örgütsüz herkesedir.
Biz biliyoruz: Odalarımız, yöneticilerimiz, kadrolarımız, örgütlü üyelerimiz ile TMMOB ve Oda çalışanlarımız bu mitingin etkili ve güçlü olması için elinden geleni yapacaktır. Mitinge katılım çağrımızı tüm insanımıza ulaştıracağınızı biz çok iyi biliyoruz.
TMMOB söylüyor:
Savaşa inat, barış hemen şimdi!
Bu daha başlangıç mücadeleye devam!
Haydi göreve! Haydi mitinge!
10 Ekim`de Ankara`da buluşmak üzere hepimize kolay gelsin.
Mehmet SOĞANCI
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı
Okunma Sayısı: 3204