TMMOB Odalar 24 Kasım 2024, Pazar

6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun, Uygulama Yönetmeliği`nin bazı maddelerine karşı Odamızın açtığı dava sonucu “Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca” yürütmeyi durdurma kararı verildi.

Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 04.02.2015
Güncellenme Zamanı: 04.02.2015 17:11:06

23 Ekim 2011 yılında Van Erçiş ve 9 Kasım 2011 yılında Van merkezde yaşanan, 650 yakın yurttaşımızın yaşamını yitirmesine ve binlerce konutun yıkılması veya ağır hasar görmesine neden olan Van Depremlerinden sonra meslek örgütlerinin, sendikaların, sivil toplum kuruluşları ile muhalefet partilerinin mutabakatı aranmadan "ben yaptım oldu" mantalitesi ile çıkarılan  ve Anayasa`ya da aykırı olan 6306 sayılı "Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun, Uygulama Yönetmeliği‘nin bazı maddelerine karşı Odamızın açtığı dava sonucu "Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca" yürütmeyi durdurma kararı verildi.

Van depremlerinden sonra mevcut siyasi erk tarafından afetlerle mücadelenin temel dayanağı olacağı iddiasıyla; meslek örgütleri, üniversiteler, sivil toplum örgütlerinin düşünceleri ve kaygıları dikkate alınmaksızın "ben yaptım oldu" mantığıyla çıkarılan ve çeşitli illerde yer alan bazı metruk kamu yapılarının şaşaalı patlatmalarla yıkılması görüntüleri ile başlatılan Kentsel dönüşüm yasası olarak da bilinen 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Yönetmeliğine karşı odamızın açtığı dava sonucu "Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu" tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir.

6306 sayılı yasa ve Kentsel Dönüşüm Projeleri" depreme dirençli kentlerimiz yerine "kentsel imar rantlarını" dönüştürmenin bir aracı olmanın ötesine geçememiştir. Bu yasayla, Afetlere karşı sağlıklı ve güvenli yapı oluşturma anlayışı, deprem istismarına kurban edilmiştir.

6306    Sayılı yasanın çıktığı günden 2014 Temmuz ayına kadar toplam 148 alan, detaylı araştırma ve inceleme yapılmadan Bakanlar Kurulu Kararı ile riskli alan ilan edilmiştir. Riskli Alan ilan edilen iller arasında 27 alan ile İstanbul başı çekmekte olup, İstanbul`u sırasıyla Ankara, İzmir Gaziantep ve Adana illeri izlemektedir.

İlan edilen riskli alanların %47`sinin İstanbul, Ankara, İzmir, Gaziantep ve Adana gibi 5 büyük ilimizde yoğunlaşması, deprem riskinden ziyade "imar ve konut rantıyla" alakalı olduğunu açıkça göstermektedir. Hakkari, Adıyaman, Aksaray, Bartın, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Bolu, Çanakkale, Düzce, Iğdır, Isparta, Karabük, Uşak, Tunceli, Şırnak, Tekirdağ, Muğla, Manisa, Kayseri gibi Türkiye deprem bölgeleri haritasına göre 1. ve 2. Deprem bölgelerinde yer alan illerimizde bir tane dahi bile kentsel dönüşüm projesinin uygulanmaması, 2011 yılında Van`da yaşanan depremlerden sonra kentlerimizi deprem tehlikesinden kurtaracağı yaygarası ile 2012 yılında çıkarılan bu düzenlemenin bu sorunu çözmekten uzak olduğunu, niyetin asıl olarak rantsal dönüşüm olduğunu açıkça göstermektedir.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uygulama yönetmeliğinin yürütmesinin durdurulması kararını bir fırsat olarak görmeli, ülkemizde imar, kentleşme,  yapı üretim ve denetim süreçlerinde izlenen "ikiyüzlü" politikanın sürdürülmesi durdurulmalı,  meslek örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının üniversitelerin, yerel idarelerin içinde yer aldığı geniş katılımlı kararlarla konu bir bütün olarak yeniden ele alınarak imar, planlama, afet, kentleşme, yapı üretim ve denetim süreçleri yeniden tanımlanmalı,  kentlerimiz ve yaşam çevrelerimiz rant alanı olmaktan çıkarılmalıdır.
Saygılarımızla...

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu

Dosyalar

(124 KB) (04.02.2015 17:08:26)

PDF uzantılı Makale dosyalarını veya diğer Ek Dosyaları okuyabilmeniz için Acrobat® Reader®'ın bilgisayarınızda yüklü olması gerekmektedir.
Acrobat® Reader® yüklemek için

Okunma Sayısı: 3166