5 Haziran Dünya Çevre Günü‘nün 41. yılında AKP, yeni rant alanları yaratmak, sermeyenin kar hırsını doyurmak için yaşam çevremizi fütursuzca yok etmeye devam ediyor.
Bir taraftan, kentsel dönüşüm yasası ile ‘Sağlıklı ve Güvenli Çevrede Yaşama Hakkı‘ kentlerin rantsal dönüşümüne çevrilirken; öte yandan sularımızı ticarileştiren, tabiat varlıklarını, milli parkları, ormanlarımızı imara açan kanun tasarıları ile talan yasalaştrılıyor.
5 Haziran 1972 tarihinde Stocholm‘de toplanan Birleşmiş Milletler Çevre ve İnsan Konferansı‘nın kararlaştırdığı, "İnsanın, Hürriyet, Eşitlik ve Yeterli Yaşam Koşulları Sağlayan Onurlu ve Refah İçinde Bir Çevrede Yaşam Hakkı" bugün talan ve rantı gizlercesine gaza ve şiddete boğulmuş durumdadır.
Bu gün, kentsel dokuyu, doğal ve kültürel yapıyı yok ederek, kent merkezlerini sermayeye ve ranta açan projelerin son örneği olan Taksim Alanı ve Gezi Parkı‘nın yok edilme niyeti halkın direnişlerine çarpmıştır.
Bu gün, 5 Haziran Dünya Çevre Günü, sularımızın yaşamsal bir hak olmaktan çıkarılıp ticarileştirilmesine, meraların, ormanlarımızın, milli parklarımızın, nefes alanlarımızın, kent kültürümüzün yok edilmesine, nükleer santrallere, HES‘lere, 3. Boğaz Köprüsü‘ne, Kanal İstanbul Projesi‘ne, çevreyi yok sayan madenciliğe yani çevremizi yaşanabilir olmaktan çıkaran politikalara karşı birleşmenin, dayanışmanın gelecek güzel bir yaşamı kurmanın umutları ile doludur.
Yaşam çevremiz öldürülürken, umudumuzun dirildiği Dünya Çevre Günü‘nü Kutluyoruz.
5 Haziran 2013
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Okunma Sayısı: 3131