Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü‘nün ‘Türkiye‘nin Diri Fay Haritası‘ çalışmasının kamuoyuna duyurulması üzerine Oda Yönetim Kurulu II. Başkanı Hüseyin Alan Kanal B televizyonuna bir açıklama yaptı.
Kanal B televizyonunun sorularını yanıtlayan Alan, MTA‘nın bu çalışmasının ülkemiz ve jeoloji mühendisleri açısından çok önemli bir çalışma olduğunu belirtti. Oda olarak hemen her depremden sonra "Türkiye‘nin Diri Fay Haritası‘nın yenilenmesi gerekliliğini dile getirdiklerini hatırlatan Alan, "Türkiye Diri Fay Haritası‘nın yenilenmesi uzun yıllardır beklenen bir çalışmaydı. En son 1987 verileri ile 1992 yılında ‘Diri Fay Haritası‘ hazırlanmıştı. 20 yıl sonra bu çalışmanın yapılması çok çok önemli. Bu çalışmayı yapan MTA Genel Müdürlüğüne ve başta Jeoloji Daire Başkanlığı‘ndaki meslektaşlarımız olmak üzere emeği geçen tüm çalışanlara Oda olarak teşekkür ediyoruz" dedi.
Alan, "Diri Fay Haritası‘nın yapılmasının Türkiye gibi afet ve deprem riski yüksek bir ülkede çok önemli olduğunu ancak bu çalışmanın yanında ülkemizin ‘Deprem Bölgeleri Haritası‘nın da bu veri tabanı kullanılarak yenilenmesi gerektiğini belirtti."
İstanbul risk altında
Alan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız‘ın "İstanbul ve Akkuyu‘da fay yok" açıklamasına ilişkin soruyu ise şöyle cevaplandırdı: Bu haritadaki veriler karasal alanlar ve Marmara Denizi ile Saros Körfezi için yapılmış durumda. İstanbul‘da karasal alanda önemli hasar ve deformasyona neden olabilecek bir fay olmayabilir, ancak Marmara Denizi içinde önemli fay hatlarının olduğu biliniyor. İstanbul‘u tehdit eden de bu faylardan kaynaklanacak depremlerdir. Bu fayların deprem üreteceği de bilinen bir gerçek. Dolayısıyla İstanbul‘un depremden etkilenmeyeceğini düşünmek olanaksız. Bu yöndeki açıklamaları "Basın açıklaması hatası" olarak değerlendirmek lazım. Yoksa İstanbul‘un deprem riski altında olduğu bugün herkesin bildiği bir gerçek."
Deniz alanları için çalışma yok
Enerji Bakanı‘nın Akkuyu‘da fay olmadığına ilişkin açıklamasına ise Alan, "Bu harita, deniz alanları için sadece Marmara ve Saros Körfezi‘nde çalışma yapıldığını gösteriyor. Diğer deniz alanlarına ilişkin bir çalışma yok. Bu bölgenin Ecemiş Fay koridoru ile Akdeniz`in içerisinde bulunan dalma-batma zonuna yakın olduğu biliniyor. Ayrıca Akdeniz`in, deniz alanlarına ilişkin elimizde yeterli veri yok. Yeterli veri olmadan "Akkuyu‘da fay yok" açıklaması çok erken söylenmiş bir sözdür.
Oda Yönetim Kurulu II. Başkanı Alan konuşmasının devamında MTA‘nın Türkiye‘nin Diri fay Haritası çalışmasının çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Ancak çalışma bununla sınırlı kalmamalı, ülkenin ihtiyaç duyduğu sismo-tektonik haritalar hazırlanmalı, paleosismolojik çalışmalar, tarihsel ve aletsel dönem deprem katalogları ile jeodezik çalışmalar yapılarak Türkiye‘nin Deprem Bölgeleri Haritasının da acilen yenilenmesi gerekiyor. Bu çalışmaların da hızlı bir şekilde yapılması gerekiyor" dedi.
MTA‘nın bu çalışması ile "ülkemizin ihtiyaç duyduğu veri altyapısının oluşturulmasına önemli bir katkı sağladığını düşünüyorum" şeklinde değerlendiren Alan sözlerine son verirken "haritanın hazırlanmasında görev alan meslektaşlarına ve MTA Genel Müdürlüğüne teşekkürlerini iletti."
Okunma Sayısı: 3137