TMMOB Odalar 21 Kasım 2024, Perşembe
Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 27.03.2006
Güncellenme Zamanı: 27.03.2006 17:55:46

 

Oda Yönetim Kurulumuz Bayındırlık ve İskan Bakanı Sayın Faruk NAFIZ ÖZAK'ı makamında ziyaret ederek, İmar, Afet ve Yapı kanunu taslakları üzerine odamız görüşlerini iletti.

Oda başkanı CENGİZ;

Jeolojik konumu gereği doğa olaylarının sıkca yaşandığı ülkemizde ortalama yılda 1 kez yıkıcı deprem, heyelan, sel baskını çığ ve kaya düşmesi gibi doğa olayları afete dönüştüğünü vurgulayarak, yaşanan bu afetlerin binlerce insanımızın can kaybına on binlercesinin yaralanmasına yada sakatlanmasına yol açtığını vurguladı.. Yine afetler nedeniyle ortalama her yıl Gayri Safi Milli Hasılanın % 3-5’i arasında bir zarar oluştuğu bununda 4-6 milyar dolar bir değere eşit olduğu belirten CENGİZ, Özellikle 1999 depremlerinden sonra Afet zararlarının nedeni konusunda, yapılan tartışmalarda ağırlıklı vurgu “yapı kalitesi“ üzerine yapılmışsa da afet zararlarının azaltılması ve güvenli yerleşmeler için ilk adımının arazi kullanım planlarının hazırlanması ve yer seçimi kararları olduğunun bir gerçeklik olduğunu ifade etti.

Planlamaya yön veren girdilerin başında da doğal çevredeki depremsellik, heyelan, erozyon, yer altı suyu, jeo medikal volkanik etkinlik vb jeolojik tehlikelerin gelmekte olduğunu, bunlarında Jeoloji Mühendisliği araştırma ve uygulama alanında kaldığını belirten oda başkanı, plan ve jeolojinin ayrılmaz bir bütünlük taşıdığını vurguladı. Bayındırlık bakanlığımız tarafından hazırlanan ve bakanlık web sayfasında yayınlan “Afet yasa tasarısı ile “yapı kanun tasarısı” nın ülkemiz için yaşamsal bir konudaki eksikliği kapatmaya yönelik son derece önemli bir çalışma olduğunu belirten CENGİZ, tasarının gündeme gelmesinin olumlu olduğunu, ancak bu tasarıların jeolojik hizmetler açısından yetersiz olduğunu da belirtti. Ayrıca, ülkemiz afet politikalarının yazılı belgesi olarak düşünülen, 3194 sayılı “İmar Kanunu” nun meslek odamızın görüşlerinin alınarak akla plana bilime ve jeoloji mühendisliği ile donatılmış olarak diğer yasa tasarıları gibi gündeme gelmesinin ulusal afet politikalarımızın oluşturulmasında önemli bir eşik olduğunu vurguladı.

Mesleğimizde yaşanan işsizlik sorununun üst boyutlarda olduğunu Bakanlığa bağlı ve ilgili kurumlarda jeoloji mühendisliği istihdamının da önemine dikkat çeken Oda Başkanı özellikle yerel yönetimlerde jeoloji mühendislerinin istihdam edilmesinin zorunlu hale getirilmesi önerdi.

Odamızı taleplerin içeren bir dosyayı Bakan ÖZAK'a sunan Cengiz , Bakanlığın meslek alanlarımız yönelik çalışmalarına müdahil olmak istediğimiz belirterek, ziyaret için teşekkür etti. Toplantıya, odamız adına başkan İsmet CENGİZ, Genel Sekreter Bahattin MURAT DEMİR, Trabzon Şube Başkanı Tuncay ÖZARMAN ve Oda Denetleme Kurul Başkanı Aytekin ZİHNİ ve meslektaşımız Hüseyin Avni KARANİS katıldı. Görüşmede Bakanlık adına Müsteşar yardımcısı Mahmut KÜÇÜK ve Afet İşleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Ayhan ÇİFTÇİ de hazır bulundu.

Odamızın Bakana sunduğu yazı aşağıdaki gibidir.

Sayın Faruk Nafız ÖZAK

Bayındırlık ve İskan Bakanı

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, bünyesindeki Ana Hizmet Birimleri olan Afet İşleri, Yapı İşleri ve Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlükleri, bağlı kuruluş olan Karayolları Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşu İller Bankası Genel Müdürlüğü ile mühendislik ve mimarlık hizmetleri açısından önemli bir düzenleyici, uygulamacı ve yatırımcı bakanlıktır.

Kamu sektörünün teknik hizmetlerine dayanak oluşturan yönetmelik, genelge, teknik şartname vb düzenlemeler Bakanlığınız bünyesindeki kuruluşlar tarafından yayınlanmakta ve uygulanmaktadır. Diğer yandan Bakanlığınızca alınan kararlar, ülkemizin afet yönetim sistemi, konut ve imar planlama, yapı üretimi gibi yaşamsal öneme sahip konulardaki temel politikalarına yön vermektedir.

Bakanlığınızın yürütmekte olduğu temel işlevleri açısından Jeoloji Mühendislerine duyulan gereksinim her geçen gün artmaktadır. Ülkemizdeki üniversitelerin Mühendislik-Mimarlık Fakülteleri bünyesinde yer alan Jeoloji Mühendisliği Bölümlerinden mezun olan Jeoloji Mühendisleri; jeoloji biliminin veri, teknik ve ilkelerini her türlü mühendislik kullanıma sunmak üzere eğitim almış, proje alanının 4 boyutlu (x-y-z-t) jeolojik modelini hazırlayan ve jeolojik verileri yorumlayan; yer altı suyu ortam ve hareketleri ile kaya ve zemin özelliklerine ilişkin kavramsal modelleri ortaya koyan; eğitimi, pratik bilgi ve deneyimi ile yerkabuğunu oluşturan malzemeyi ortamı veya jeolojik birimi tanımlamak, sorunları önceden belirlemek ve bu sorunlara karşı mühendislik çözümlerini geliştirmek konusunda yetki ve sorumluluk sahibi kişidir.

Bakanlığınız görev ve sorumluluklarına yönelik hizmetlerle yukarıdaki tanımda ifade edilen hizmetlerin önemli oranda örtüştüğü görülmektedir. Bu nedenle son 15 yıl içinde Bakanlığınız merkez ve taşra teşkilatlarınızda çok sayıda Jeoloji Mühendisi istihdam edilmiştir.

Ülkemizin bir “Afet Ülkesi” olduğundan hareketle, coğrafyamızın sahip olduğu jeolojik sınırlama ve avantajlarını ortaya koyan, kentsel ve kırsal politika ile projelerde güvenlik, ekonomiklik ve çevresel boyutlarını birinci dereceden etkileyen arazi kullanım planlaması verilerinin önceden bilinmesi gerektiği açıktır. Merkezi ve Yerel yönetimler açısından, sınırları içindeki alanların jeolojik yapı, hidrojeolojik koşullar, yapı malzemeleri, jeomorfoloji, zeminlerin fiziksel ve mekanik özellikleri, jeolojik tehlike potansiyeli gibi jeolojik ve jeoteknik verilere dayalı arazi kullanım haritalarının hazırlanmasının öncelikli ve ulusal bir görev olduğunu düşünüyoruz. Jeolojik, morfolojik ve meteorolojik koşulları nedeniyle afet tehlikesi yüksek, büyük yıkımlara yol açan afet olayları ile sık sık karşılaşan ülkemizde, bu görev daha hayati bir işleve sahiptir.

Bilimsel ilkeler çerçevesinde yürütülen arazi kullanım planlaması çalışmaları sonucunda elde edilen veriler, afet, çevre ve doğal kaynak yönetiminde kullanılmaktadır. Arazi Kullanım Planlaması çalışmaları, deprem, heyelan, erozyon, taşkın gibi jeolojik süreçlerin kontrolündeki afet zararlarının azaltılmasında; yeraltı suyu ve toprak kirliliği, atık depolama vb. çevresel sorunların çözümünde; başta su olmak üzere yapı malzemeleri ve endüstriyel hammadde gibi doğal kaynakların ekonomik kullanımıyla ilgili kararlarda temel alınmaktadır. Yürütülecek projelerin ihtiyaç duyabileceği temel parametreler; zeminin kazılabilirliğinden yer altı suyunun derinliğine, agrega malzemeden afet tehlike potansiyeline ve zarar azaltma önlemlerine kadar geniş bir yelpaze JEOLOJİ orijinlidir ve arazi kullanım amacına yönelik gerçekleştirilen jeolojik ve jeoteknik etütler aracılığıyla belirlenirler.

Sayın Bakanım,

Ülkemiz kaynaklarının hatalı yerseçimi ve afet güvenliği gözardı edilmiş her türlü yapılaşma kararlarıyla israf edilmemesi, yurttaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından diğer mühendislik hizmetleri yanında Jeoloji Mühendisliği hizmetlerinin de hak ettiği yeri alması gereklidir.

Bu çerçevede, Bakanlığınızca yürütülecek çalışmalarda aşağıda sunduğumuz konuların göz önüne alınacağı inancındayız;

Bakanlığınız Ana Hizmet, Bağlı ve İlgili Kuruluşları bünyesinde Jeoloji Mühendisi istihdamının arttırılması için Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Dairesi Başkanlığı nezdinde girişimlerde bulunulması,

Daha önce Bakanlığınız tarafından hazırlanan İMAR YASA taslağında, Belediyeler belirli kategoriler çerçevesinde gruplanarak Jeoloji Mühendisi dahil birçok mühendislik disiplinin belirli sayılarda Belediyelerde çalıştırılması zorunluluğu önerilmişti. Ancak daha sonraki taslak çalışmalarında bu önerinin çıkartıldığı görülmüştür. Belediyelerin yürütecekleri kentsel hizmetlerin ve projelerin afet güvenliğinin sağlanması açısından yerel yönetimlerde Jeoloji Mühendisi çalıştırılmasının gerekli olduğu açıktır. Bu konuda Bakanlığınızca bir çalışma başlatılması,

Bakanlığınızın 10.08.2005 gün ve B.09.0.Y.İ.G.0.13.00.09+13/815 sayılı Oluru ile yürürlüğe konularak 18.08.2005 gün ve B.09.0.Y.İ.G.0.13.00.09/847 sayılı yazınız ekinde 81 İl Valiliğine dağıtılan “BİNA ve BİNA TÜRÜ YAPILAR İÇİN ZEMİN VE TEMEL ETÜDÜ RAPORU GENEL FORMATI”, parsel bazında jeolojik ve jeoteknik etütlerin format ve içeriğine yönelik gereksinim duyulan önemli bir açığı kapatmış ve meslekler arasındaki sorunlara çözüm oluşturmuştur.

Ancak bu Formatın bazı Valiliklerce İllerindeki belediyelere dağıtımının yapılmadığı ve uygulamaya geçmediği gözlenmektedir. Formatın dağıtımının yaygınlaştırılması ve tüm belediyelere ulaştırılması konusunun Valiliklere hatırlatılması,

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK ve JEOTEKNİK ETÜT RAPORU FORMATI’nın da yeniden düzenlenerek, günün ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi gerekmektedir. Bu konuda Deprem Şurası sonrasında Bakanlığınız bünyesinde oluşturulan komisyon tarafından bir çalışma yürütüldüğü, akademisyenlerin ve konuyla ilgili uygulamacı kuruluşların görüşleri alınarak FORMAT’ın hazırladığı bilinmektedir. Bu FORMAT’ın da vereceğiniz Olurla bir an önce uygulamaya geçmesinin sağlanması,

Bakanlığınız bünyesinde oluşturulan komisyonlarca hazırlanan İMAR ve AFET YASA TASARILARINDA Jeoloji Mühendisliği hizmetlerine hak ettiği işlevin ve önemin verilmesinin sağlanması,

Afetlere dirençli olmak konusunda ihtiyaç duyulan teknik, sosyal, mevzuat ve kurumsal düzenlemeler konusunda ulusal ölçekte “yol haritamızı” belirlemek ve toplumsal konsensüsü yaratmak için düzenlenen 1. DEPREM ŞURASI’ nın devamı olmak üzere 2. DEPREM ŞURASI’nın düzenlenmesinin gerekli olduğu inancındayız. Bu nedenle 2007 yılının ilk yarısında düzenlenebilecek bir 2. DEPREM ŞURASI için girişimlerin başlatılması,yönünde çalışmalar gerek mesleki gerekse kamu yararı açısından önem taşımaktadır.

Sayın Bakanım,

Yukarıda belirtmeye çalıştığımız taleplerimiz konusunda gerekli duyarlılığı göstereceğiniz inancıyla göstereceğiniz katkı ve desteklerinize şimdiden teşekkür eder, gereğini saygılarımızla arz ederiz.

TMMOB
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI


Okunma Sayısı: 3150