Savaşa karşıdır bütün çocuklar
kışın; kar altında her sabah
tükenip erise de solgun nefesi
yazın; göğsü sırmalı fabrikalarda
çarkları döndürse de yoksul alevi
savaşa karşıdır bütün çocuklar
nice ölümlerden geçmişlerdir
nice rüzgarlar içmişlerdir
gelincik tarlası çocuklar
(Emek koyun çocukların adını) *
Çernobil Nükleer santralında1986 yılındaki reaktör patlamasının ardından yaşananlar hala belleklerimizde. Yaşanan kaza bulutları ve dünyayı kirletmiş, felaketin boyutu gizlenen ölü sayıları ortaya çıktığında anlaşılmıştı. Kanser vakalarında artış, tarım yapılamayan ve onlarca yıl yapılamayacak olan geniş bir bölge, radyoaktiviteye maruz kalmış yüz binlerce insan daha sonra ortaya çıkan tablonun parçaları olmuştu. Patlamadan sonraki yıllarda hızla artan kanser vakaları sonunda onlarca can kaybı yaşandı. Bunlardan biri de, geleneksel Karadeniz müziği ile rock müziğini sentezleyerek kendine has bir tarz yaratan Kazım Koyuncu olmuştu.
Bugün "Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler Dünya." diyen Kazım aramızdan ayrılalı tam beş yıl oldu. Kısa yaşamını boyunca toplumun hiçbir sorununa yabancı kalmamış ve tutku ile sevdiği Karadeniz`e has tüm özelliklerini herkese sevdirmişti. Çevre mücadelelerine olan duyarlılığı, barışseverliği, farklı dillerin ve kültürlerin kardeşliğine inancı, onu aramızdan genç yaşta ayıran kansere neden olan nükleer santrallere karşı mücadelesi hepimizin ortak değerleridir. İnsan ve doğa sevgisi ile dolu yüreği ile söylediği türküler, evrensel değerlerle harmanlanmıştı.
Şimdi Kazım tensel olarak aramızda değil. Ama onun mücadelesi, değerleri, türküleri, güler yüzü, içimizi ısıtmaya devam ediyor. Bize hep gülen gözleri ile bakarak, çocukları ve sokak çocuklarını sevdiğini, Karadeniz`i sevdiğini söylüyor.
Şimdi biz onlarca Kazım olduk.
Dün; "ananı al da git denilen köylüler", YÖK`leştirilmiş üniversitelerde harç soygununa karşı çıkan öğrenciler, taşeronlaştırmaya karşı yemekhaneleri işgal eden işçiler, küresel kapitalizmin kriz mağdurları, AKP`nin 4C dayatmasına karşı direnen Tekel işçileriydik.
Bugün Türkiye`nin dört bir yanında, kapitalizmin "ne olursa olsun yeter ki kar edeyim" hoyratlığındaki çevresel, kültürel, tarihsel ortak değerlere karşı saldırısına karşı direnenleriz. Hasankeyf`ten Yuvarlakçay`a, Munzur`dan İnay`a, Alakır`dan Kaz Dağları`na, Ulukışla`dan Fındıklı`ya her yerde havasına, toprağına, suyuna ve geleceğine sahip çıkanlarız.
Yarın, Akkuyu`da, Sinop`ta ya da yurdumuzun herhangi bir yerinde, pahalı, riskli, kirli, bağımlı, atık sorunlu nükleer santral istemeyecek olanlarız. Derelerin, ormanların, toprağın yani yaşamın ticarileştirilmesine karşı çıkacak olanlarız.
Kazım`ı, mücadelesini, özlemlerini, güzel yüzlü çocukları, farklı dil ve kültürleri, ateş hırsızları`nı, Donkişotlar`ı, Ernesto "Çe" Guevera`yı ve türküleri yaşatacağız.
Barıştan yanadır bütün çocuklar
sabah: kuşatılmış bir toplama kampında
ayrılığın tetiğini okşasa da elleri
akşam: yıldızların mor orağıyla
sessizliği devşirse de yetim öksüz sesi
barıştan yanadır bütün çocuklar
nice çoğluk emmişlerdir
nice korku gezmişlerdir
yürekten hisli sevmişlerdir
güvercin harmanı çocuklar
(Devrim koyun çocukların adını) *
KATILIMCI KURUMLAR
AFSAD TOLUMCU GERÇEKÇİ BELGESEL FOTOĞRAF ATÖLYESİ
ARTVİNLİLER KÜLTÜR YARDIMLAŞMA DERNEĞİ
BEKSAV
ÇANKAYA BELEDİYESİ
DERELERİN KARDEŞLİĞİ PLATFORMU
DENİZİN ÇOCUKLARI
HALKEVLERİ
LAZ KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
TMMOB - ANKARA İKK
UZAK YOLLARIN ÇOCUKLARI
* Barış Koyun Çocukların Adını (Refik Durbaş)
Okunma Sayısı: 3133