TMMOB Odalar 22 Kasım 2024, Cuma
Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 14.09.2007
Güncellenme Zamanı: 15.09.2007 18:38:15

 Ülkemizde  Uygulamalı Jeolojinin kurucusu  sayılan İstanbul Teknik Üniversitesi Maden  Fakültesi Jeoloji Mühendisliği  bölümü hocalarından Prof. Dr. Erdoğan YÜZER  adına düzenlenen Erdoğan Yüzer  Mühendislik Jeolojisi Sempozyumu 6-7 eylül 2007  tarihlerinde İTÜ‘de  gerçekleştirilmiştir.  Jeoloji Mühendisleri Odası,Uluslararası Mühendislik Jeolojisi Türk Milli Komitesi ve İTÜ  tarafından ortaklaşa düzenlenen  bu sempozyumun açılış töreni İTÜ  kampüs alanı içerisindeki Kültür Merkezinde  gerçekleştirilmiş olup,  bildiriler Maden Fakültesi içerisindeki İhsan  Ketin konferans salonunda  sunulmuştur.

6 eylül 2007  perşembe saat 10.00‘da  başlayan açılışta önce saygı duruşu ve  İstiklal marşının ardından ilk  konuşmayı Sempozyum Onursal Başkanı Prof. Dr.  Mahir VARDAR yapmış, daha

 sonra sırasıyla sempozyum Başkanı Prof. Dr. Mustafa ERDOĞAN, Oda Başkanımız  İsmet CENGİZ, İTÜ Rektörü H. Faruk KARADOĞAN  konuşmalarını yapmışlardır.  Daha sonra da Prof. Dr. Erdoğan YÜZER‘in birlikte  çalıştığı arkadaşları ve  öğrencileri onunla ilgili paylaştıkları

 anılarını dinleyicilere  aktarmışlardır. Bunlar arasında Prof. Dr. Mustafa  ERDOĞAN,Prof. Dr. Yücel YILMAZ, Prof. Dr. Okay EROSKAY, Prof. Dr. Aziz ERTUNÇ  gençlik yıllarında hocayla yaşadıkları ilişkileri esprili bir  şekilde dile  getirmişlerdir. Daha sonra da Prof. Dr. Erdoğan YÜZER, "7‘den 70‘e Benim de  söyleyeceklerim var" diye söz almış ve bu organizasyonu gerçekleştirenlere  minnet ve şükran duygularını bildirdikten sonra  10‘ar yıllık dilimlerle  Bursa Muradiye‘de başlayan hayat hikayesini  ülkemizdeki, önemli olaylarla  ilişkilendirerek anlatmıştır. Daha sonra  hocamıza çeşitli kurum,üniversite  ve kişilerce sunulan hediye ve plaketlerden sonra

 Marmaray Tüp Geçit  Projesi sunumu gerçekleştirilmiştir. Öğle  yemeğinden sonra İhsan Ketin

 konferans salonununda bildirilerin sunumuna  geçilmiştir. Sempozyuma JMO  Yönetim Kurulu Adına Başkan İsmet  CENGİZ, Hüseyin ALAN, Serap DURMAZ, Sami  ERCAN katılırken JMO İstanbul Şube adına Yazman  Şerafettin ÇENGEL ve  Muhterem ÇOPUROĞLU , İzmir Şubemiz adına Dr. Hasan BAYKAL, Manisa İl Temsilcimiz Aykut ECE, Adana Şube Başkanı Dre. Mehmet TATAR, Dr. Müzeyyen Şevkin AYNALI, Dr. Sedat TÜRKMEN, Diyarbakır şubemizden, hanifi Gürler, Murat Eminoğlu, Sevgi ÖNEN katılmışlardır. Kalabalık bir  izleyici grubunun izlediği  ve 51 bildirinin sunulduğu sempozyumda ilk akşam

 açılış kokteyli  verilmiştir.

İkinci gün bildilerin sunumu ve  kapanış kokteyli ile çalışmalar  tamamlanmıştır. Sempozyum alanında Odamızın çeşitli yayın ve malzemelerinin tanıtıldığı  ve satışının yapıldığı bir  stant açılmıştır. Oda başkanımız İsmet CENGİZ açılış konuşması aşağıda ki gibidir.

 

 

Sayın başkan Değerli konuklar,

Mühendislik Jeolojisi Türk Mili Komitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Odamızın ortaklaşa  düzenlediği ERDOĞAN YÜZER MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ  SEMPOZYUMU‘na hoş geldiniz Hepinizi Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu adına saygıyla, sevgiyle ve dostlukla selamlıyorum.. Meslek camiasının büyük bir merakla beklediği böylesi önemli bir etkinlikte, sizlerle birlikte olmaktan son derece mutlu olduğumu da bildirmek istiyorum.. Sempozyumun gerçekleşmesinde emeği geçen, başta Milli Komitenin değerli üyelerine,  Sempozyum Başkanı sevgili hocamız Mustafa ERDOĞAN‘a, Sempozyum Düzenleme  Kurulu‘na, ve siz değerli katılımcılara şükranlarımı sunuyorum.

Bu etkinliğin, mesleğimizin yüz akı , sempozyum bildiriler kitabında da belirtildiği üzere meslek arenasında bzilere ilkleri  yaşatan  ülkemizde mühendislik jeolojisi kavramını yerleştiren  ve uygulamasında bir kilometre taşı olan , birikimi ve  deneyimi ile jeoloji mühendislerine önemli açılımlar yapan  değerli hocamız Erdoğan YÜZER adına yapılmış olması ise bizim açımızdan daha bir anlamlı kılıyor sempozyumu. Sevgili hocamla belki mühendislik jeolojisi alanında ortak çalışmalar yapmadık ancak oda platformlarında kendisiyle tanışma birlikte çalışma ve üretme şansım oldu. Bilim insanlığının yanında Nezaketin, sevecenliğin, hoşgörünün beyefendiliğin  inceliklerini hep hocamda gördüm. Kendisini iyi ki tanımışım diyorum iyi ki varsın hocam daha nice yıllar jeoloji mühendisliğine ülkeye hizmetlerinizin olacağına yürekten inanarak size saygı ve şükranlarımı iletiyorum sizinle daha uzun yıllar  bir çok etkinlikte birlikte olmayı umud ediyorum. Ayrıca değinmek istediğim bir başka konu ise son yıllarda erozyona uğrayan emeğe saygı, ahde vefa kadirşinaslık gibi güzel erdemlerin bizim camiada unutulmamış olmasıdır. Yine aynı duygularla bu sempozyumda merhum hocamız  kemal erguvanlıyıda saygıyla anmak istiyorum...

Değerli meslektaşlar,

TMMOB Jeoloji mühendisleri odası çalışmalarını  2 temel eksen üzerinde yürütmektedir. Bunlardan biri bir meslek odası olması hasebiyle mesleğin ve meslektaşların yararına çalışmalar yapmak, diğeri ise kamu yararı dediğimiz ülke ve toplum çıkarları doğrultusunda meslek alanlarımızla ilintili toplumsal boyutu olan konularda çalışmalar yapmaktır. 1974‘te 161 üye ile başlayan Oda serüveni  bugün  12000 üyesi, 11 Şubesi, 60 il ve 1 İlçe Temsilciliği, güçlü  mali ve teknik alt yapısı,  örgütsel ve mesleki alandaki deneyim ve  birikimi, kamu kurumları ile geliştirilen ilişkileri, geniş bir kapsamda yürütülen mesleki ve örgütsel çalışmaları, toplumsal muhalefette üstlendiği misyonuna uygun olarak salt meslek camiamız değil diğer toplumsal unsurlar tarafından da ilgiyle izlenen bir meslek odasıdır.

Odamız, başta Bölüm Başkanlıklarımız ve jeoloji odaklı kişi ve kuruluşlar ile işbirliğini de önemsemiş buna uygun olarak mesleki bilimsel etkinliklerini artırarak, bilimin toplumsal yaşamda yol gösterici olmasına katkıda bulunmaya çalışmaktadır. Bu kapsamda son 7 yılda ülkemzin hemen hemen  her yerinde 200 den fazla bilimsel etkinlik sempozyum kurultay panel konferans vb. yaparak bu amacını derinleşt,irmi,ş  100 farklı kitap için 300 binden fazla baskı yaparak bu süreci zenginleştirmiştir. Bugün burada yaptığımız etkinlikte bunlardan biri olup, itü ve mühendislik jeolojisi milli komitesi ile birlikte önemli bir işbirliğini göstermektedir. Yarın çanakkkalede paleontoloi stratigrafi çaşlışma gurubu ile birlikte olacağız, önümüzdeki ay ise Niğde üniversiesi ile kapadokyanın jeolojisi Çukurova üni.  İle 30. yıl sempozyumu, mta ile menderes masifi kolokyumu, dsi ile yer altı suları sempozyumu öğrenci kurulatayı ve 2. uluslar arası tıbbi jeoloji sempozyumu ve 61. tjk ile çalışma dönemimizi sonlandıracağız.  -

 

Değerli meslektaşlar,

32 yıllık bilgi ve deneyim birikimi üzerinde sadece ulusal platformlarda değil, Uluslar arası platformlarda da yeni açılımları gerçekleştirmek arzusundayız. Bu hedef doğrultusunda öncelikle 2016 Dünya Jeoloji Kongresini ülkemize getirmek  için yaptığımız çalışmalar ve 2007-2009 Dünya Yer Yılı için başlatılan girişimlerimiz devam etmektedir.  Bu çalışmaların  Bölüm Başkanlıkları, mühendislik jeolojisi milli komite gibi mesleki örgütlenmelerimiz  ve siz değerli meslektaşlarımızın desteği olmadan başarılamayacağını belirtmek isterim..

Ancak bir noktayı açık olarak belirtmek gerekir gerek bu toplantıda gerekse jeoloji odaklı diğer platformlarda, işyerlerimizde veya üniversitelerde ortaya koyduğumuz  ENERJİNİN ODA EKSENİNDE SİNERJİYE DÖNÜŞMESİNİN ZAMANI GELMİŞTİR. Jeoloji Mühendisliğinin ulaştığı nicel ve nitel birikim üzerinde kamu yararının korunması ve bilimsel bir çerçevede toplumun refahı, sağlığı ve güvenliği persfektifimizi  zenginleştirmek ve derinleştirmek için bu cümlenin önemine bir kez daha vurgu yapmak istiyorum..gelin enerjimizi odasal çalışmalarımızda  sinerjiye dönüştürelim..el ele gönül gönüle hep bir birlikte....

 

Değerli meslektaşlar,

Bilindiği gibi, Mühendislik, bilim ve teknolojiyi insanla buluşturan bir meslek.  Mühendislik jeolojisi ise Jeoloji Mühendisliğinin topluma yansıyan yönüdür. Öznesinde doğa ve insan olan mesleğimiz, insan doğa ilişkilerinde sürdürebilirliği sağlamakta etkin bir rol üstlenmektedir. Bu nedenle topluma ve doğaya karşı sorumlulukları olan bir meslek grubuyuz. Mühendislik ve jeoloji gibi  iki  kavramın kesişim kümesinde kalan MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ; jeoloji biliminin  kuramsal verilerinin, ölçülebilen verilere ve tasarımsal değerlendirmelere dönüştürülmesi, bu verilerin toplumun  sağlığı, güvenliği ve refahı için mühendislik hizmetlerinin kullanımına sunulması işlevini sürdürmektedir.

 Mühendislik jeolojisi  araştırma sonuçları; afet tehlike ve risklerinin belirlenmesinde, arazi kullanım planlarında, yer seçiminde, baraj yeri ve rezervuar araştırmalarında, tünelcilikte, endüstriyel hammadde işletmeciliğinde, boru hattı, kanal, demiryolu ve otoyol güzergahı belirlenmesinde, çevresel etki değerlendirmelerinde  kısacası afet, kentleşme, çevre ve doğal kaynak yönetim süreçlerinde etkin bir misyon üstlenmektedir. Bu gerçeğin farkında olmayan yönetim anlayışları yüzünden ülkemiz maalesef 17 ağustos gibi acı tecrübeler yaşamıştır. Son dönemlerde yaşanan yıkıcı afet olaylarının etkileri ve hatalı yer seçiminden kaynaklanan mühendislik yapılarındaki  işletme sorunları planlama ve yapılaşma şüreçlerinin ilk adımında jeoloji mühendisliğini vazgeçilmez kılmıştır.

 Sevgili katılımcılar,

Toplumsal etkinlikler ve talepler sonucu işlevselliği artan Mühendislik Jeolojisi  dinamik bir gelişme  süreci göstermektedir. Türk Mili Komitesi tarafından Pamukkale ve Süleyman Demirel Üniversitelerinin katkılarıyla Denizlide düzenlenen "Mühendislik Jeolojisinde Çağdaş Uygulamalar Sempozyumu" ve Odamız tarafından her yıl düzenlenen Türkiye Jeoloji Kurultaylarında Mühendislik Jeolojisi oturumlarının sayısının artması, bildirilerin niteliği ve katılımın yüksekliği bunun açık bir göstergesidir. Bu dinamik gelişim sürecinin bir boyutu da, jeoteknik olgusudur. 

1999 Depremlerinden sonra kamu ve özel sektör kuruluşlarında çalışan meslektaşımız,  geçmişe kıyasla daha yüksek oranda, planlama, mühendislik yapıları için yer veya güzergah seçimi, yapıların güvenliğini sağlayacak önlemlerin belirlenmesinde, JEOLOJİK-JEOTEKNİK  MODELİN oluşturulmasına yönelik araştırma, analiz ve yorumlamaları gerçekleştirmektedir. Kamu kurumları tarafından hazırlanan yönetmelik, genelge, teknik şartname gibi düzenlemelerde JEOLOJİK-JEOTEKNİK  ETÜT  sonuçlarına dayalı işlem yapılması gerekliliği daha sık vurgulanır olmuştur. 

Bu güncel gelişmeler karşısında, Jeoloji Mühendisliği hizmet alanlarında bilimsel ve kamu yararı açısından daha kaliteli hizmet sunulabilmesini sağlamak için  hem mesleki uygulama alanlarına hem eğitim süreçlerine yönelik çalışmalar başlatılmış ve  Jeoloji Mühendisliği Lisans Eğitiminde zorunlu bir ders olarak "MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ VE JEOTEKNİK UYGULAMALAR" adıyla bir dersin yer alması; bölümlerimizde lisans üstü JEOTEKNİK PROĞRAMLARIN AÇILMASI  önerisi üniversitelerimize iletilmiştir. Gelen olumlu yanıtlar hepimizi heyecanlandırmıştır. Ancak, Bölüm Başkanlıklarımızın iyi niyetine rağmen bu konuda ilerleme sağladığımız söylenemez. Mesleğimiz geleceği açısından büyük öneme sahip olan bu önerimizi bir kez daha yineliyoruz ve önümüzdeki eğitim döneminden itibaren eğitim programlarında yerini alacağı inancımızı koruyoruz.

Değerli katılımcılar,

Sözlerimi bitirirken, Sempozyumumuzdaki bildirilerin, tartışmaların ve yeni açılımların,  Mühendislik jeolojisi ile ilgili sorunlarının kavranması ve  sorunlara çözümler üretilmesi sürecinde hem mesleki  hem de meslekler arasında ortak çalışma kültürüne ve toplumsal duyarlılıklarımızın yükseltilmesine  önemli katkılar sunacağı inancındayız. Bu etkinliğimizin düzenleyicilerinin, bilgiyi bizimle paylaşacak bilim insanlarının ve uzmanların, ellerine, yüreklerine, beyinlerine sağlıklar diliyorum Gerek üniversiteleri gerekse uygulamacı kurumları bir araya getiren böyle bir platformun hazırlanmasına emeği geçenlere bir kez daha şükranlarımızı iletir, sabırla beni dinlediğiniz için teşekkür ederim.


Okunma Sayısı: 3170