TMMOB Kadın Çalışma Grubu Üyeleri ve Mühendis, Mimar, Şehir Plancısı Kadınlar saat 17.00`de Mimarlar Odası Ankara Şubesi`nde Adalet Nöbeti tuttular. Burada söz alan kadınlar Gezi`ye ve tutuklu arkadaşlarımıza selam gönderdiler.
Yapılan basın açıklaması şöyle:
HAYATLARIMIZI ÇALMAYA ÇALIŞAN KARANLIĞI MÜCADELEMİZLE AYDINLATALIM
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, TMMOB’li kadınlar olarak şiddete, gericiliğe, yoksulluğa ve hukuksuzluğa karşı, eşit ve özgür bir gelecek için herkesi dayanışmaya, örgütlenmeye ve ses çıkarmaya çağırıyoruz. Saçımızın tek bir telinden de vazgeçmediğimizi bildiriyoruz.
Siyasal, toplumsal ve ekonomik, derin bir krizin içerisindeyiz. Eşitsizliği, adaletsizliği, işsizliği, şiddeti ve sömürüyü derinleştiren bu krizden en fazla etkilenen kesim ise kadınlardır. İşsizlik tehlikesiyle en fazla karşılaşan, “esnek çalışma” bahanesiyle ofislerden, arazilerden ve şantiyelerden uzaklaştırılan, eve kapatılan kadınların payına artan ev içi şiddet düşüyor. Günbegün iş hayatından koparılmaya çalışan kadınlar toplumsal hayatın ve üretimin dışına atılmaya çalışılıyor. Bu derin krizin içerisinde ana akım siyasetse toplumun en yakıcı sorunlarına çözüm önerisi getirmek bir yana sorunları daha da pekiştiriyor, hatta gericileştiriyor. Siyasi iktidar giderek dinci ve gerici bir azınlığın sözcüsü haline gelip toplumsal desteğini kaybederken, ana muhalefet partilerinin de geniş toplum kesimlerinin eşitlik ve özgürlük taleplerini dillendirmekten geri durduğu, hatta başörtüsü tartışmasında izlediğimiz üzere bu talepleri yok saydığı bu ana akım siyaset düzlemi en çok kadınları tehdit ediyor. Başta kadınlar olmak üzere toplumun eşitlik ve özgürlük talepleri yok sayılıyor
Bu anlayış ve dayatmalar içinde, kadına yönelik şiddet, ülkemizin kanayan yarasıdır. Her gün kaybettiğimiz kız kardeşlerimiz canımızı yakarken birincil sorumlular, giderek artan kadına yönelik şiddeti yok sayıyor, cezasızlık ve izlediği politikalarla meşrulaştırıyor. “Aileyi koruma” adını verdiği mitingleriyle kadınların özgürlüğünü, LGBTİ+’ların haklarını hedefine alıyor. Göz göre göre hukuk dışı bir karar ve uygulamayla çıkılan İstanbul Sözleşmesi’nden tırpanlanan Medeni Kanun’a, hatta 6286 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna İlişkin haklarımıza göz diken AKP’ye karşı bugün bir kez daha ses çıkartıyoruz. Haklarımıza göz diken AKP, kadınların itiraz ve isyanına yenik düşecek!
Biz TMMOB’li MMŞP kadınlar olarak 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Gününde bir kez daha söylüyoruz ki;
Kadın hakları evrensel insan haklarıdır. Yaşam haklarına, geleceğine, tüm tarihsel kazanımlarına ısrarla sahip çıkan kadınlar, eşit ve özgürce yaşayabilecekleri laik bir ülke mücadelesinden asla vaz geçmeyecekler.
Toplumu boğmaya çalışan dinci, gerici karanlığı söküp atacak, tarikat ve cemaatlerin devlet içerisinde kadrolaşmasına son verecek, özgür bir gelecek umuduyla dayanışma ve örgütlü mücadeleyi büyüteceğiz. Gericiliğin, eşitsizliğin, kız çocuklarının okula gitmek yerine evlendirilmesinin ve çalıştırılmasının, kadınların kıyafetine, yaşam biçimine, çalışıp çalışamayacaklarına erkeklerin karar vermesinin, şiddetin, tecavüzün, kadın cinayetlerinin, adaletsizliğin, sömürünün, LGBTİ+’ların haklarına tehdit ve şiddetin karşısında biz kadınlar varız. Laiklik için mücadele edeceğiz. İstanbul Sözleşmesi’nden asla vazgeçmeyeceğiz.
Buradan bir selam da ahlak polisi tarafından başörtüsü kurallarına uymadığı gerekçesiyle şiddet görerek hayatını kaybeden 22 yaşındaki İranlı Mahsa Amini için başlayan protestolarla başörtüsü kuralına karşı direnen İran halkına gönderiyor ve yanlarında olduğumuzu söylüyoruz. Mahsa Amini’nin ve İran halkının isyanı isyanımız, mücadelesi mücadelemizdir.
Kadın Cinayetleri Politiktir!
İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyoruz!
Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizimdir!
Susmuyoruz! Korkmuyoruz!
Yaşasın TMMOB örgütlülüğü,
Yaşasın kadın dayanışması.
TMMOB
Kadın Çalışma Grubu
Okunma Sayısı: 3195