TMMOB 46. DÖNEM I. DANIŞMA KURULU YAPILDI

TMMOB 46. Dönem I. Danışma Kurulu 14 Nisan 2022 tarihinde "TMMOB çalışmaları ve Gezi Davasında verilen cezalar" gündemiyle Ankara ‘da toplandı.

Gezi Direnişi anısına adanan Danışma Kurulu TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’ın açılış konuşmasıyla başladı. Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay`a selam ileterek başladığı konuşmasını, iktidar zorbalığına daha önce nasıl boyun eğilmediyse, bugün de boyun eğilmeyeceğini, Gezi Direnişinin, Gezi Davası’nda ceza alan arkadaşlarımızın, uğruna bedeller ödediğimiz değerlerimizin, kamusal fayda ve meslektaşlarımızın haklarının savunulmaya devam edileceğini belirterek sürdürdü.

Danışma Kurulu TMMOB önceki başkanları ile Odaları ve Şubeleri adına söz alan Danışma Kurulu üyelerinin konuşmalarıyla devem etti. Öğleden sonraki bölümde Gezi Tutukluları Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman ve Can Atalay`ın mesajları okundu.

Odamız Genel Merkez, Şube ve Temsilciliklerinin katılım gösterdiği Danışma Kurulunda  Odamız adına konuşma yapan Yönetim Kurulu Yazman üyesi Buket Yararbaş Ecemiş, Ülke ve yakın coğrafyamızdaki hızla değişen gündem ile birlikte ekonomik, siyasi, kültürel, ekolojik krizin etkilerinin her gün artarak derinleştiğini ve bu gelişmelerin de yaşamımızı doğrudan etkilediğini vurgulayarak,  toplumsal muhalefetin en güzel örneklerinden biri olan, toplumun her kesiminden milyonlarca insanın daha özgür, daha mutlu, daha yaşanır bir ülke talebiyle ve barışçıl bir şekilde katıldığı Gezi Parkı Direnişiyle ilgili mesnetsiz, tutarsız iddialarla mahkumiyet kararları çıktığını, bu mahkumiyetin aslında iktidarın böylesine büyük bir protesto karşısında duyduğu derin korku ve kinin bir göstergesi olduğunu, hayatları boyunca iyiye, doğruya, adalete olan inançları ve duruşlarından hiçbir şekilde taviz vermeyen arkadaşlarımız nezdinde tüm Gezi direnişçilerinin mahkûm edildiğini belirtti. Toplumsal cinsiyetçi anlayışın neden olduğu ayrımcılığın İktidar eliyle her alanda, her geçen gün artırıldığını, 2011 yılında imzalanan ama hiç uygulanmayan ve siyasi iktidar tarafından fesih edilen İstanbul Sözleşmesinden vazgeçilmeyeceğini, “İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” demeyi kararlıkla sürdüreceklerini ifade ederek 13 Mayıs 2014’te Soma’da meydana gelen ve ülke tarihimizin en büyük madencilik ve hukuk felaketi olarak tarihe geçen Soma Maden Faciasında hayatını kaybeden 301 maden emekçisini saygıyla andıklarını ifade ederek konuşmasına son verdi.