Bundan 28 yıl önce 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas’ta gerçekleştirilen ve 35 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan katliam, Türkiye tarihinin en kanlı kıyımlarından birisi olarak tarihe geçti.
Sivas Katliamı sadece Pir Sultan Abdal Kültür Şenliği’ne katılmak için şehirde bulunan aydın, sanatçı ve yazarlarımızı değil, bu ülkedeki inanç ve kültür çeşitliliğini hedef alan gerici bir katliamdır. Kendisinden başka hiçbir düşünceye, inanca, kültüre yaşam hakkı tanımayan bir zihniyetin ürünü olan katliamda kaybettiğimiz canlarımızı sevgi ve özlemle anıyoruz.
Aradan geçen 28 yıla rağmen ülkemizin bu gerici, karanlık ve çağdışı zihniyetle hesaplaşabildiğinin söylemek mümkün değildir. Bugün ülkemizde hâlâ farklı yaşam tarzları, farklı inançlar, farklı kültürler sistematik bir şiddet ve dışlama ile yüz yüze yaşamak zorunda bırakılıyor. Tek tip yaşam tarzı, tek mezhebe indirgenmiş bir inanç sistemi, erkek egemenliğine dayalı toplumsal ilişkiler ve muhafazakâr kültürel değerler iktidar tarafından tüm topluma dayatılmaya çalışılıyor.
Sivas Katliamıyla gerçekten yüzleşmek ve hesaplaşmak, sadece katliamın parçası olan ve kimileri yıllarca kollanan katillerin cezalandırılmasıyla değil, bu katliama zemin hazırlayan gerici-dışlayıcı devlet politikalarının terk edilmesiyle mümkündür.
Ne yazık ki, aradan geçen zamanda, katliamı gerçekleştirenler hukuk önünde hak ettikleri cezayı almadıkları gibi, katliama zemin hazırlayan anlayışın temelleri de ortadan kaldırılamadı. Bu anlayış, toplumsal barışımızın, kültürel çeşitliliğimizin, bir arada yaşam arzumuzun üzerine karabasan gibi çökmeye devam ediyor.
Dinci gericiliğin, faşizmiz ve ırkçılığın toplumumuzu sürüklediği nefret bataklığına saplanmamak için tüm halkımızı eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik ve laik bir ülke için mücadele etmeye çağırıyoruz.
Kimsenin düşünceleri, inançları ve yaşam tarzları nedeniyle katledilmediği, şiddete uğramadığı, dışlanmadığı aydınlık bir ülke istiyoruz!
Emin Koramaz
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı
Okunma Sayısı: 3193