CHP Enerji, Altyapı Projelerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın ile Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin 05.10.2020 tarihinde Odamızı ziyaret etti.
Ziyaret kapsamında yapılan toplantıda, Sayın Akın, geçtiğimiz günlerde yapılan Odamız Olağan Genel Kurulu sonucunda seçilen yeni yönetim kurulunu tebrik ederek, meslek örgütlerinin toplumsal yaşam içindeki önemine değindi. CHP’nin madencilik, enerji ve altyapı konusundaki bakış açısını belirterek, bu politikalarının geliştirilmesi için uygulamada yaşanan sorunlar konusunda meslek örgütleri ve ilgili sivil toplum örgütlerinin görüşlerinin alınmasının önemli olduğunu vurguladı. Odamızın madencilik, jeotermal kaynaklar, petrol ve doğal gaz ile deprem konusundaki temel yaklaşımlarını merak ettiklerini ve bu konuda bilgi almak istediklerini ifade etti.
Yönetim Kurulu adına söz alan Oda Yönetim Kurulu Başkanımız Hüseyin Alan, öncelikle ziyaretten duyulan memnuniyeti belirterek, kendilerinin de yeni görev dağılımı süreçlerinde Genel Başkan Yardımcı olmalarından dolayı tebrik etti. Toplantının devam eden bölümlerinde odamızın madencilik, jeotermal kaynaklar, petrol ve doğal gaz ile depremler konusundaki temel yaklaşımlarını tek tek anlatan Alan, bu konuda odamız tarafından hazırlanan görüş, öneri ve raporları takdim etti.
Söz konusu görüşmede, milyonlarca yıllık jeolojik süreçler sonucunda olan maden, jeotermal ve hidrokarbon kaynakların uluslararası norm ve standartlara göre aranması, araştırılması, çevreye en duyarlı şekilde işletilmesi, geliştirilmesi ile uç ürüne dönüştürülerek yüksek katma değer yaratılmasına ilişkin temel yaklaşımlarımızı belirterek, bugün yaşanan sorunlar ile hazırlık çalışmaları sürdürülen yeni maden kanununa ilişkin değerlendirmelerimizi aktardı.
Yine yaptığı değerlendirmede, “toplumun bugün madencilik ve enerji sektörüne karşı oluşunun temel nedeninin işletme ruhsatlarının neredeyse yarısının herhangi bir arama ve araştırma süreci geçirmeksizin 1950’li yılların mantalitesi ile toplumun çevresel kaygıları göz ardı edilerek yapılan işletme anlayışından kaynaklandığını, madencilik sektöründe düzenleyici olan kurumlar ile işletme süreçleri içinde yer alan kişi veya kuruluşların toplumun yeni çevresel bakış açısını dikkate alarak işletme anlayışlarını gözden geçirmelerinin bir zorunluluk olduğunu vurguladı.
Ayrıca ülkenin yeraltı zenginliklerini işletmekle görevli kurum ve kuruluşların Türkiye Varlık Fonuna devredilmesi, Varlık Fonunun TBMM’sinin denetimi dışına çıkarılarak borçlandırılması, alınan borçlarının ülkenin kalkınması, işsizliğin önlenmesi amacıyla kullanılması yerine, bu kaynaklarının ulusal hazineden geçinen birkaç yandaş firmaya aktarılmasının yanlış olduğunu vurgulayan Alan, bu iş ve işlemlerin modern anlamada “Düyun-u Umumiye” anlamına geldiğini, ülkenin tüm yeraltı varlık ve kaynaklarının Türkiye Varlık Fonuna devredilerek ülke kaynaklarına el konulmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Yine ülkemizin jeotermal kaynak alanında zengin bir ülke olduğunu ancak jeotermal kaynaklarının ruhsatlandırma hukuku, aranması, işletilmesi, izleme, kontrol ve denetimi konusunda önemli sıkıntılar yaşandığını, bu nedenle toplumun jeotermal kaynakların işletilmesine karşı çıktığını belirterek, toplumun kaygılarının doğru tespit edilerek, anlaşılması gerektiğini belirtti. Bu kapsamda ruhsat hukuku, arama ve işletme süreçleri ile izleme, kontrol ve denetim süreçleri ile bu işleyişi düzenleyen kurumların yeniden yapılandırılması konusunda yaşanan sorunların masaya yatırılması gerektiğini ifade ederek Odamızın bu konuda yaptığı çalışmalar ile hazırladığı raporları takdim etti. Yine jeotermal kaynakların toplumsal duyarlılıkları gözeterek işletilmesi amacıyla 5686 sayılı yasanın acilen revize edilmesini beklediklerini belirtti.
Günümüzde Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de ekonomik münhasır bölge içinde TPAO Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen arama ve araştırma çalışmaları ile yapılan sondaj çalışmalarını oda olarak desteklediğimizi, ancak bu alanda yaşanan bazı teknik, operasyonal ve idari sorunlara ilişkin itirazlarımızın olduğunu belirtti. TPAO’nun 1980’li yıllardan beri arama ve araştırma süreçlerinde kullanılan sondaj, jeofizik, workover gibi personel ve donanımlarının TPİC’e devri, rafinaj, dağıtım, pazarlama birimlerinin özelleştirilmesinin yanlışlığını vurgulayarak, ülkenin milli enerji şirketinin İtalyan ENİ firmasında olduğu gibi devlet tarafından sürekli desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Ülkemizin önemli sorunlarından bir olan depremler ile doğa kaynaklı afet konusu ele alınarak gündeme olan “Fay Yasası” ile imar, planlama, kentleşme, yapı üretim ve denetimi ile kentsel dönüşüm konularına ilişkin oda yaklaşımlarımız belirtilerek, ülkenin hızla beton lobisinin ortaya koyduğu çözüm önerilerinden uzaklaşması ve bu konuda temel stratejilerin gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
Yapılan toplantıda; özellikle maden, enerji, jeotermal ile altyapı konularında işbirliğinin daha da geliştirilmesi konularında mutabık kalındı. Toplantı sonrası Oda Yönetim Kurulu Başkanımız tarafından Sayın Akın ve Sayın Şevkin’e günün anısına “jeolog çekici” takdim edildi. Toplantı yemek sohbetiyle devam etti.
Okunma Sayısı: 3143