TMMOB Odalar 24 Kasım 2024, Pazar

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Tabii Kaynaklar Daire Başkanı Leman ÇETİNER ile Doğal Kaynaklar Koordinatörü “Madencilik Sektör Raporu’nun hazırlık çalışmaları kapsamında, bilgi alışverişinde bulunmak üzere 30.09.2020 tarihinde odamızı ziyaret ettiler

Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 01.10.2020
Güncellenme Zamanı: 09.10.2020 09:41:31

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Tabii Kaynaklar Daire Başkanı Leman ÇETİNER ile Doğal Kaynaklar Koordinatörü “Madencilik Sektör Raporu’nun hazırlık çalışmaları kapsamında, bilgi alışverişinde bulunmak üzere 30.09.2020 tarihinde odamızı ziyaret ettiler.

Odamız adına Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan’ı ziyaret eden Leman Çetiner; Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına bağlı olarak 2020 yılında kurulan Tabii Kaynaklar Daire Başkanlığının,  “ülkemizin sahip olduğu tabii kaynakların sürdürülebilir, inovasyona açık ve uluslararası rekabet gücümüzü artırabilecek şekilde değerlendirilerek ekonomiye kazandırılmasını sağlayacak bir gelecek inşa etmek” üzere kurulduğunu belirterek, Başkanlığın yürüttüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Bu kapsamda, 2021 yılı içinde ülkemiz “madencilik sektör raporu” hazırlamayı planladıklarını, bu planlama çerçevesinde sektörel  paydaş kurumları ziyaret  ettiklerini belirterek, özellikle bir meslek örgütü olarak madencilik sektöründeki mühendislik hizmetleri konusunda yaşanan sorunlar ile buna ilişkin yaklaşımlarımız ile  genel olarak madencilik faaliyetleri konusunda yaşanan sorunlar hakkında  bilgi alışverişinde bulunmak istediklerini ifade ettiler.

Oda Yönetim Kurulu Başkanımız Hüseyin Alan, madencilik sektöründe önemli sorunların bulunduğu, ülkenin uzun zamandır stratejik bir temelden yoksun biçimde tabii kaynaklarını yönettiğini, bunun neticesinde her üç ayda bir yasal mevzuat değişiklerinin ülkenin ihtiyaçları yerine, kişilerin ihtiyaçlarını karşılar nitelikte hazırlanarak yürürlüğe girdiğini, madencilik sektörünce faaliyet gösteren kurumların sıklıkla değişen yasal mevzuat ve idari tasarruflar nedeniyle  ilgili kurumlara güvenlerinin kalmadığını belirterek, öncelikle ön yargıdan uzak, toplumun tüm taraflarının katkı ve katılımı ile oluşturulacak bir madencilik politikasına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, oluşturulacak bu politikalar sonucunda, uzun dönem çalışmaların altyapısını oluşturacak yasal mevzuat değişikliklerinin yapılması gerektiğini ifade etti.

Yine son bir yıldır MAPEG Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen yeni maden kanunu tasarısı çalışmalarının önyargıdan uzak bir anlayışla toplumun tüm kesimlerin katılımı ile hazırlanması gerektiğini belirtti.

Madencilik faaliyetleri kapsamında yürütülen mühendislik hizmetlerinin günümüzde uluslararası norm ve standartlar ile uyumlu olmadığını, bu konuda yapılan çalışmalarda meslek örgütlerinin dışlandığını, madencilik faaliyetleri içindeki mühendislik hizmetlerinin kalitesi ve kapasitesinin arttırılabilmesi için meslek örgütlerinin sürece katkı ve katılımının önünün açılması gerektiğini belirtti. “Örneğin ülkemizde madencilik faaliyetleri kapsamında yürütülen “jeokimya laboratuvar” hizmetlerinin çoğunlukla yurtdışına numune gönderilmek suretiyle gerçekleştirildiğini, hiçbir denetime ve sınırlamaya tabii tutulmadan yılda 5-10 milyon numunenin yurtdışı laboratuvarlara gönderildiğini, bu konuda yeterli kapasite ve işgücü bulunmasına rağmen yurt dışına numune göndermenin yanlış olduğunu ve bu yapının ülkemizdeki  “jeokimya laboratuvar” hizmetlerinin gelişmesine de  engel teşkil ettiğini belirtilerek, “bu konuda yeni maden kanunu tasarısı çalışmaları kapsamında ülkemiz jeokimya laboratuvarlarının gelişini sağlayacak odamız önerilerinin gerekçesiz olarak red edildiğini” ifade etti. Bugün ülkemizde küçücük bir fosil numunesinin yurtdışına gönderilmesi mümkün değilken, madencilik faaliyetleri kapsamındaki milyonlarca numunenin yurtdışına çıkarılmasında bir beis görülmediğini ve bunun mutlaka önüne geçilmesi gerektiğini belirtti.

Yine madencilik faaliyetleri kapsamında, saha araştırmaları, veri toplama, laboratuvar hizmetleri, değerlendirme ve raporlanması konusundaki mühendislik hizmetlerinde önemli sıkıntıların bulunduğunu, bu konuda oluşturulan UMREK Komisyonunun ise uluslararası sistemden farklı olarak meslek örgütlerine yer verilmediğini, bununda mühendislik hizmetlerinin geliştirmesini önlediğini, UMREK komisyonu içine uluslararası benzerlerinde olduğu gibi meslek örgütlerinin de içinde temsilcilerinin bulunması gerektiğini ifade etti. Ayrıca MİPEG Genel Müdürlüğüne mühendislik hizmeti sunan çok sayıdaki Yetkilendirilmiş Tüzel Kişinin 6235 sayılı yasaya göre ilgili meslek odalarına tescillerinin bulunması gerekirken, çok sayıda YTK firmasının ülkemizdeki yasal mevzuata aykırı olarak mühendislik hizmeti ürettiğini, yasal mevzuata aykırı üretilen bu hizmetlerin ise MAPEG Genel Müdürlüğünce kabul edildiğini belirtti.

Günümüzde mühendislik hizmetlerinin “şeffaflık, yetkinlik ve hesap verebilirlik” üzerine inşa edildiğini, ülkemizde bu konuda bazı gelişmeler olmakla birlikte, ilgili kurumlar tarafından meslek örgütlerinin dışlanması nedeniyle  mühendislik hizmetlerinde aranan “şeffalık, yetkinlik ve hesap verebilirliğin” sağlanamadığı, bu yaklaşımla sağlanmasının da mümkün olamayacağı, Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanlığının ilgili meslek örgütleri ile işbirliği ve sektörel mühendislik hizmetlerinin geliştirilmesi noktasında işbirliğine açık olması gerektiğini belitti.

Alan, Tabii Kaynaklar Daire Başkanı olarak Odaya yaptığı ziyaretten duyduğu memnuniyetini ifade ederek, kamu yararı çerçevesinde her türlü iş birliğine oda olarak açık olduğumuzu ve bu tür konularda ise, her türlü katkıyı verebileceğimizi belirterek gelen heyete teşekkür etti.

Görüşme iyi niyet, yardım ve dayanışma temennileri son buldu.


Okunma Sayısı: 3180