TMMOB Odalar 24 Kasım 2024, Pazar

TMMOB tarafından 2 Mart 2019 tarihinde İMO Teoman Öztürk Salonu`nda gerçekleştirilen TMMOB İş Güvenliği Uzmanlarının Sorunları Çalıştayı Sonuç Bildirgesi 28 Mart 2019 tarihinde yayımlandı.

Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 03.04.2019
Güncellenme Zamanı: 22.04.2019 14:48:25

TMMOB İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARI ÇALIŞTAYI
SONUÇ BİLDİRGESİ
(2 MART 2019 )

TMMOB İş Güvenliği Uzmanları Çalıştayı, 2 Mart 2019 tarihinde Ankara’da İnşaat Mühendisleri Odası Teoman Öztürk Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilmiştir. Çalıştay öncesinde Ankara, Bursa, Denizli, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Trabzon, Zonguldak, Kırklareli, Diyarbakır illerinde İl Koordinasyon Kurullarımız aracılığı ile yerel forumlar yapılmıştır.

Çalıştay hazırlıkları kapsamında iş güvenliği uzmanlarının temel sorunlarını tespit etmeye yönelik olarak bir anket düzenlenmiştir. Anketi 1.389’u erkek, 420’si kadın olmak üzere 1.809 iş güvenliği uzmanı yanıtlamıştır.

Çalıştay’da, uygulamada karşılaşılan sorunlar, iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekiminin birlikteliği, uzmanların yükümlülükleri ve sorunları ile yerel çalıştaylarda yer alan öneriler ve mevzuat çerçevesinde, mevcut durum ve sorunlar değerlendirilmiş, tespit ve öneriler yapılmıştır.

Değerlendirme, tespit ve öneriler aşağıda sıralanmıştır;

  • Sağlıklı ve güvenlikli bir ortamda çalışmak her çalışanın hakkıdır.
  • İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması öncelikle devletin ve işverenin görevidir.
  • İş güvenliği uzmanlığı alanı hangi açıdan bakılırsa bakılsın aşağıda da birçok başlıkta belirtildiği üzere, büyük bir sorun yumağı halindedir.
  • 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun 8. Maddesinde de belirtildiği üzere, iş güvenliği uzmanlığı hizmeti “İşverene iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda rehberlik ve danışmanlık yapmak”; yine Kanunun 6. Maddesi gerekçesinde belirtildiği üzere de işverene “profesyonel yardım” kapsamındadır. Bu hükümlere rağmen ikincil mevzuatta iş güvenliği uzmanının görev kapsamını rehberlik dışında değerlendiren hükümler değiştirilmelidir. İş Güvenliği Uzmanları; işverenin yapmadığı veya yapamadığı çalışmaların takipçisi ve sorumlusu olmamalıdır.
  • Rehberlik görevi ile sınırlı olsa da, işyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasına katkı sunacak tek yapının iş güvenliği uzmanlığı olarak görülmesi doğru bir anlayış değildir. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanmasında işyeri hekimi, sağlık personeli, iş hijyenisti, psikolog vb. işbirliğini sağlayacak bir yapı oluşturulmalıdır.
  • Meslek hastalıklarının tespit edilmemesi halen bir sorun olarak karşımızda durmaktadır.  Meslek hastalıklarının önlenmesine yönelik çalışma yapmak ve işyerlerinde hekim, uzman işbirliğinin daha etkin olmasını sağlamak için TMMOB ve TTB ortak çalışmaları yapılmalıdır.
  • Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği veri tabanı oluşturulmalı, doğru ve eksiksiz kayıtların tutulması, ileri dönemlere yönelik düzeltici ve önleyici çalışmalara olanak sağlanmalıdır.
  • İşçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetlerinin piyasalaştırılması, yaşanan sorunların en temel kaynağıdır. İşyerlerine verilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği hizmetleri bir kamu hizmeti olarak ele alınmalıdır.
  • Uzman çalıştırmaya ilişkin yükümlülüğün 50’nin altında çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki işyerleri ile kamu işyerlerinde ötelenmesi, yükümlülüğü ötelenmeyen işyerlerinde de uzman çalıştırmama alışkanlığı getirmiştir. 2020 yılı Temmuz ayı beklenmeden 50’nin altında çalışanı olan az tehlikeli sınıftaki işyerleri ile kamu işyerlerinde iş güvenliği uzmanı çalıştırılma yükümlülüğü getirilmelidir.
  • Az tehlikeli sınıfta yer alan ve 50’nin altında çalışanı olan işyeri işveren veya işveren vekillerinin mesleğinin/eğitiminin iş güvenliği uzmanı olabilecek meslek dışında olmasına rağmen alacağı eğitim sonunda kendi işyerlerinde İşçi Sağlığı İş Güvenliği hizmetlerini yerine getirmesi uygulamasına son verilmelidir.
  • İş güvenliği uzmanlığı eğitim programları yeniden ele alınmalı, süre ve içerik olarak yeniden düzenlenmelidir.
  • İş güvenliği uzmanlarının işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin yenileme eğitimlerinin kaldırılması kararı doğru değildir. İş güvenliği uzmanlarının bilgileri en geç yılda bir yenilenmelidir. Yenileme eğitimleri TMMOB’ye bağlı Odalarca da yapılmalıdır.
  • Uzmanların bilgilerinin yenilenmesine yönelik TMMOB’ye bağlı odalarca eğitim programları uygulanmalıdır. Bu eğitim programlarından hangi odaya üye olursa olsun, tüm odaların üyeleri yararlanmalıdır.
  • TMMOB’ye bağlı odaların yayınlarında işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda bilimsel yazılara daha çok yer verilmelidir.
  • TSE Standartlarından yararlanabilmeleri için standartlara ücretsiz erişim olanağı sağlanmalıdır.
  • İşyerlerinde işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması yükümlülüğünü yerine getirmesinde işverene rehberlik eden iş güvenliği uzmanlarının sektörlere göre uzmanlaşmaları sağlanmalıdır.
  • İş güvenliği uzmanlarının aylık çalışma süresi hiçbir şekilde 180 saati geçmemelidir, 217 saat uygulamasına son verilmelidir. Yolda geçen süreler çalışma süresinden sayılmalıdır.
  • OSGB’lerde çalışan iş güvenliği uzmanlarının hizmet vereceği işyeri sayısına sınırlama getirilmelidir.
  • Uzmanların işyerlerinde aylık hizmet süresinin belirlenmesi için uygulanan tehlike sınıfı, çalışan sayısı kriterinin yanında, öncelikle tehlike sınıflarına göre belirlenecek sabit bir süreden sonra (2 Ocak 2004 tarih ve 25352 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan İş Güvenliği İle Görevli Mühendis veya Teknik Elemanların Görev, Yetki ve Sorumlulukları ile Çalışma Koşulları Hakkındaki Yönetmelik’te yer alan sistem benzeri)  çalışan sayısı ve tehlike sınıfına göre ek süre uygulanmalı, ayrıca inşaat, maden başta olmak üzere belirlenecek sektörler için uzmanın hizmet süresi ayrıca belirlenmelidir.
  • Uzmanın çalışma süresi mevzuatta asgari süre olarak belirlenmiş olmasına rağmen İSG-KATİP sistemi bu asgari sürenin üzerinde süre girilmesine olanak tanımamaktadır. Sistem asgari sürenin üzerinde süre girilebilecek şekilde düzeltilmelidir.
  • Mesleki gelişim için 5 iş günü izin uygulaması Kamu ve Ortak Sağlık ve Güvenliği Birimlerinde çalışan uzmanlar için de zorunlu hale getirilmelidir.
  • TMMOB ve ilgili Bakanlıkça alana yönelik ortaklaşa bir ücret tarifesi hazırlanmalıdır. Ücret tarifesinin uygulaması, SGK yetkilileri ve TMMOB’ye bağlı meslek odalarının denetimine açık olmalıdır.  
  • Atamalar; meslek odalarının düzenleyeceği “İş Güvenliği Uzmanı Atama Belgesi”  ilgili meslek odası tarafından onaylandıktan sonra gerçekleştirilmelidir. Bu atamalarda ilgili meslek odası atama belgesini onaylarken ücret bordrosunu istemelidir. Ücret bordrosu ilgili Bakanlık tarafından onaylanan ücret tarifesine uygun olmalıdır. Ayrıca Meslek odalarına resmi tarife üzerinden ücret uygulamasının denetim yetkisi verilmelidir.
  • İş güvenliği uzmanı ataması yapılarak veya yaptırılması uygulamasına son verilmelidir ya da uygulamaya ücret ödenmelidir. 6331 sayılı İş Sağlığı Güvenliği Kanunun 38. Maddesi gereğince iş güvenliği uzmanı çalıştırılması zorunlu olan 50’nin üzerinde işçi çalıştırılan kamu işyerlerinde görev verilen uzmanlara yapılması gereken ödemeler yapılmalıdır.
  • İş güvenliği uzmanlarının Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi ya da işyerleri ile yapacakları iş sözleşmelerinde, uzmanların hak ve çıkarlarını korumak üzere TMMOB tarafından tip sözleşme hazırlanmalıdır. Uzmanlar yalnızca İSG-KATİP üzerinden yaptıkları ya da işveren/OSGB tarafından hazırlanan sözleşme ile değil, çalışma koşullarında kendi kurallarını da koyabilecekleri tip sözleşme ile işe başlamalıdır. Tip sözleşmelerin bir örneği sicilleri tutmaya esas olmak üzere TMMOB’ye bağlı ilgili Odalara iletilmelidir.
  • Uzmanlar işyerlerine ilişkin eksiklikleri, çalışmalarını elektronik ortamda bildirmeli, bildirilen eksiklikler anında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından da görülebilmelidir. İBYS Sisteminin işleyişi iyileştirilmeli, geliştirilmeli ve sürekliliği sağlanmalıdır.
  • İş güvenliği uzmanları, kendi tecrübe ve görüşüne göre yönetmeliklerde belirtilenlerin dışında da birçok kayıt tutmaktadır. Kayıt karmaşasının önlenmesi ve İş güvenliği uzmanlarının evrak düzenlemesinde aşırı zaman harcamasını önlemek ve sahada çalışma süresini artırmak için tutulacak kayıtlar bir komisyon tarafından standart hale getirilmelidir.
  • Sorunların çözümünde örgütlü güç önemli bir rol oynayacaktır, Alana ilişkin birçok dernek, sendika vb. örgütlenme olmasına rağmen uzmanların sorunları sürekli olarak artmaktadır. TMMOB uzmanların örgütlenmesi konusunda öncülük yapmalıdır.
  • İş güvenliği uzmanlarının yaptığı iş ile ilgili olarak “mesleki sorumluluk sigortası” zorunlu hale getirilmeli, primler, fondan karşılanmalıdır.
  • TMMOB tarafından işçi sağlığı ve iş güvenliğini sağlamada, işverenin görev ve sorumlulukları, iş güvenliği uzmanın yeri vb. başlıkları konusunda kamuoyunun, dolayısı kolluk kuvvetleri, yargı mensupları, iş müfettişleri ile iş güvenliği uzmanlığının görev, yetki ve kapsamı konusunda tartışmaların yapılabileceği ve ilgililerin bilgilendirilmelerini sağlayacak mekanizmalar yaratılmalıdır.
  • Her kademedeki okullarda işçi sağlığı ve güvenliği dersleri zorunlu ders olmalıdır.
  • İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanına ilişkin düzenleme ve denetim yalnızca Aile,  Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından değil (örneğin İngiltere HSE’de olduğu gibi), Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yanında, Sağlık Bakanlığı, Üniversiteler, Sendikalar, TTB ve TMMOB’den oluşan idari ve mali yönden bağımsız bir enstitü tarafından yerine getirilmelidir. Çalışma yaşamına ilişkin tüm düzenlemeler bu enstitü tarafından yeniden ele alınmalı ve kararlaştırılmalıdır.


Okunma Sayısı: 3134