ANKARA TREN FACİASININ NEDENİ İHMAL DEĞİL, DEMİRYOLLARINI SİYASİ RANTA DÖNÜŞTÜREN ANLAYIŞTIR
Bugün bir kez daha acı bir haberle güne başladık. Ankara - Konya seferini yapan Yüksek Hızlı Tren, saat 06:30 sularında Yenimahalle ilçesine bağlı Marşandiz istasyonunda yol kontrolüyle görevli kılavuz tren ile çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle istasyonda bulunan üst geçidin de vagonların üstüne yıkıldığı kazada, üçü makinist 9 yurttaşımızın hayatını kaybettiği, 47 kişinin de yaralandığını açıklandı. Her şeyden önce hayatını kaybeden yurttaşlarımızın yakınlarına baş sağlığı, yaralı yurttaşlarımıza acil şifalar diliyoruz.
Çorlu’da yaşanan ve hepimizin yüreklerindeki acısı hala tazeliğini koruyan tren faciasının 5 ay sonrasında yeni bir faciayla yüz yüze gelmek, bu olayların “kazayla”, “dikkatsizlikle” ya da “ihmalle” açıklanamayacak sistematik nedenleri olduğunu göstermektedir.
Bugün yaşanan faciayı yerinde inceleyebilmek ve tespitlerde bulunmak üzere arkadaşlarımız sabahın erken saatlerinde olay yerine gitmiş, fakat henüz emniyetin ve savcılığın olay yeri incelemesi tamamlanmadığı için nitelikli bir değerlendirme yapılamamıştır. Bununla birlikte olay yerinden ilk gözlemlerimiz ve kazanın yaşandığı hatta ilişkin bilgilerimiz, facianın demiryolu hattında bulunması gereken sinyalizasyon sistemlerinin hazır durumda bulunmamasından kaynaklandığını göstermektedir. Söz konusu sinyalizasyonun devrede olmaması, hatlar üzerindeki trafiğin manuel haberleşme yoluyla yönlendirilmesini zorunlu kılması faciaya davetiye çıkarmıştır.
Bir kez daha altını çizmek isteriz ki buradaki temel sorun insan hatası değildir, sorun insan hatalarını bertaraf edecek ve tren işletilmeye alınmadan önce tamamlanması zorunlu altyapı sistemleri hazır olmadan hızlı trenin çalıştırılmasına göz yuman anlayış sorunudur. Bunun sorumlusu da 16 yıldır ülkeyi idare eden AKP, bu anlayışın sahibidir. Bu anlayış “hızlandırılmış tren şovu” uğruna Pamukova’da 41 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu anlayış gerekli bakım ve altyapı çalışmalarını yapmadığı için Çorlu’da 24 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olmuştur. Bu anlayış bugün de Ankara’da sinyalizasyon sistemleri devrede olmadığı halde Yüksek Hızlı Tren çalıştırıldığı için 9 yurttaşımızın hayatını kaybetmesine neden olmuştur.
AKP, iktidarda bulunduğu 16 yıl boyunca hayata geçirdiği tüm projelerde insan hayatını ve kamusal çıkarları değil, siyasi menfaatlerini ve sermayenin ihtiyaçlarını gözetmiştir. Akla, bilime ve mühendislik anlayışına dayanmayan, günü kurtarmaya yönelik projeler özellikle seçim dönemlerinde alelacele hayata geçirilmiştir. Hatırlayacaksınız, bugün kazanın yaşandığı Ankara-Konya YHT hattı da 2014 Yerel Seçimlerinde AKP’nin en önemli propaganda öğelerinden birisi olmuştur. Kazanın meydana geldiği banliyö bölgesi ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerine malzeme olmuş ve dönemin genel karakteristiği olarak birçok projede olduğu gibi; başta sinyalizasyon sistemleri olmak üzere henüz güvenlikle ilgili çalışmalar tamamlanmadan seçim arifesinde sayın Cumhurbaşkanı tarafından büyük bir mitingle açılmıştır. AKP’nin, kamu hizmetlerini siyasi ranta dönüştürmeyi esas alan bu anlayışı, sadece demiryollarında değil, hayatın her alanında büyük toplumsal trajedilerin yaşanmasına neden olmaktadır.
Değerli arkadaşlar,
Demiryolları dünyanın her yerinde kaza riskinin en az olduğu, en güvenilir ulaşım aracı olarak kabul edilmektedir. Oysa ülkemizde bu algı ne yazık ki farklılaşmaya başlamıştır. Bunun sebebi sadece gerekli altyapı ihtiyaçlarının karşılanmaması ya da yaşanan kazalar değil, bir bütün olarak son yıllarda uygulanan demiryolu politikalarıdır. Kamu hizmeti perspektifindeki dönüşüm başta olmak üzere TCDD’nin parçalanarak işlevsizleştirilmesi, liyakatsiz siyasi kadro atamaları ve her düzeydeki uzman kadro eksikliği gibi nedenler halkın demiryolu ulaşımına bakışını etkilemektedir.
Demiryolu ulaşımı politikalarının kamusal bir anlayışla yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Bunun yanında ulaşım güvenliğinin sağlanabilmesi için, bütün hatlar ciddi ve bütünlüklü bir tarzda onarılmalı, elektrifikasyon ve sinyalizasyon gereksinimleri karşılanmalı, teknik gereklilikleri tamamlanmadan hatlar trafiğe açılmamalıdır.
Bizler bu kamu adına bu sürecin takipçisi olmaya devam edeceğiz, dava süreçlerine müdahil olacağız. Faciaya sebep olan asli suçluların hesap vermesi için, bir daha böyle faciaların yaşanmaması için mücadele edeceğiz.
Kaybettiğimiz yurttaşlarımıza rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı dileklerimizi bir kez daha paylaşıyoruz. (13.12.2018)
TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ
BİRLEŞİK TAŞIMACILIK ÇALIŞANLARI SENDİKASI
Okunma Sayısı: 3138