TMMOB Odalar 22 Kasım 2024, Cuma
Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 09.11.2006
Güncellenme Zamanı: 23.11.2006 03:54:14

07.10.2006 tarihinde yapılan ve Odamız II. Başkanı Bahattin Murat DEMİR, Yönetim Kurulu Yazman Üyesi Dündar Çağlan ve Mesleki Uygulamalar Üyesi Hüseyin ALAN 'ın katıldığı görüşmede Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Sabri Özkan ERBAKAN'a Jeoloji Mühendisliği Hizmetleri, İstihdam Sorunları ve Kasım ayı sonunda Trabzon Şubemiz tarafından gerçekleştirilecek I. Heyelan Sempozyumu ile ilgili bilgi verildi.

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müşteşarı Sabri Özkan ERBAKAN'a iletilen metin aşağıda verilmiştir.

 

Ankara : 07.11.2006

Sayı : 6472/500-2

Konu : Jeoloji Mühendisliği
Hizmetleri Hakkında

 

Sayın Sabri Özkan ERBAKAN
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı
Müsteşarı

 

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, bünyesindeki ana hizmet birimleri olan Afet İşleri, Yapı İşleri ve Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlükleri, bağlı kuruluş olan Karayolları Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşu İller Bankası Genel Müdürlüğü ile mühendislik ve mimarlık hizmetleri açısından önemli bir düzenleyici, uygulamacı ve yatırımcı bakanlıktır.

Kamu sektörünün teknik hizmetlerine dayanak oluşturan yönetmelik, genelge, teknik şartname vb düzenlemeler Bakanlığınız bünyesindeki kuruluşlar tarafından yayınlanmakta ve uygulanmaktadır. Diğer yandan Bakanlığınızca alınan kararlar, ülkemizin afet yönetim sistemi, konut ve imar planlama, yapı üretim vb. yaşamsal öneme sahip konulardaki temel politikalarına yön vermektedir.

Ülkemizin bir “Afet Ülkesi” olduğundan hareketle, coğrafyamızın sahip olduğu jeolojik sınırlama ve avantajlarını ortaya koyan, kentsel ve kırsal politika ile projelerde güvenlik, ekonomiklik ve çevresel boyutlarını birinci dereceden etkileyen arazi kullanım planlaması verilerinin önceden bilinmesi gerektiği açıktır. Merkezi ve yerel yönetimler açısından, sınırları içindeki alanların jeolojik yapı, hidrojeolojik koşullar, yapı malzemeleri, jeomorfoloji, zeminlerin fiziksel ve mekanik özellikleri, jeolojik tehlike potansiyeli gibi jeolojik ve jeoteknik verilere dayalı arazi kullanım haritalarının hazırlanmasının öncelikli ve ulusal bir görev olduğu hepimizin malumudur. Jeolojik, morfolojik ve meteorolojik koşulları nedeniyle afet tehlikesi yüksek, büyük yıkımlara yol açan afet olayları ile sık sık karşılaşan ülkemizde, bu görev daha hayati bir işleve sahiptir.

Jeoloji bilimi ilk ortaya çıkışından bugüne kadar geçirdiği gelişim evreleri sonucunda insanlığın dünyayı tanıma ve yorumlama ihtiyacına yanıt veren 5 temel bilim (biyoloji, fizik, kimya, matematik ve jeoloji ) arasında hak ettiği yeri almıştır.

Jeoloji Mühendisliği (Geological Engineering); Jeoloji biliminin veri, teknik ve ilkelerini her türlü mühendislik kullanıma sunmak üzere, proje alanının 4 boyutlu (x-y-z-t) jeolojik modelini hazırlamak ve jeolojik verileri yorumlamak; yeraltısuyu ortam ve hareketleri ile kaya ve zemin özelliklerine ilişkin kavramsal modelleri ortaya koymak; mühendisliğin sanat ve bilime dayalı tanımı çerçevesinde, yerkabuğunu oluşturan malzeme özelliklerini incelemek, tanımlamak, sorunları önceden belirlemek ve sorunlara karşı mühendislik çözümlerini geliştirmek olan mühendislik dalıdır.

Bugün Jeoloji Mühendisliği, diğer mühendislik disiplinleri ile birlikte dünyanın daha sağlıklı, güvenli ve çevreye duyarlı bir yaşam alanı haline gelmesi için madencilikten enerji sektörüne, ulaşım ve yerleşim politikalarının oluşturulmasından içme ve yeraltı sularına; büyük mühendislik projelerinden, doğal çevre ve çevrenin korunmasına, küresel ısınmaya, insan sağlığı ve güvenliği konuları gibi geniş bir uygulama alanı içinde hizmet üretmektedir.

Sayın Müsteşarım,

Ülkemiz kaynaklarının hatalı yerseçimi ve afet güvenliği gözardı edilmiş her türlü yapılaşma kararlarıyla israf edilmemesi, yurttaşların can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından diğer mühendislik hizmetleri yanında Jeoloji Mühendisliği hizmetlerinin de hak ettiği yeri almasının bilimsel bir gerçeklik olduğu açıktır.

Bu çerçevede, Bakanlığınızca yürütülecek çalışmalarda aşağıda sunduğumuz konuların göz önüne alınacağı inancındayız;

- Dünyada geniş bir yelpazede istihdam imkanlarına sahip olmasına karşın ülkemizde işsizlik sorununu en yakıcı olarak yaşayan meslek disiplini haline geldik. 26 Üniversitenin Jeoloji Mühendisliği Bölümlerinden mezun olan üyelerimiz, bütün birikimlerine, topluma ve ülkemize hizmet edebilme istek ve olanaklarına rağmen, işsizlik sorunu yaşamaktadır. 2006 yılında gerçekleştirilecek personel alımında Bakanlığınızın sadece 3 Jeoloji Mühendisine yer verilmesi, Oda ve meslek camiasını üzmüştür. Bakanlığınızın önümüzdeki dönemlerde gerçekleştireceği personel alımında daha fazla sayıda Jeoloji Mühendisine yer verilmesi yönünde Maliye Bakanlığı ve Devlet Personel Dairesi Başkanlığı nezdinde girişimlerde bulunulmasını bekliyoruz.

-Bakanlığınızca düzenlenen DEPREM ŞURASI’nda da sık sık vurgulandığı gibi afet zararlarının azaltılması hedefine ulaşmakta İmar ve Afet Yasalarının önemi büyüktür. Bu yasaların bilimsel ilkeler temelinde yeniden düzenlenerek yasalaştırılması kamuoyunun temel beklentisidir. Ancak, yasaların içerikleri kadar bu hükümlerin uygulanma süreçleri de göz önüne alındığında başta belediyeler olmak üzere yerel yönetimlerin teknik eleman alt yapısının güçlendirilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede, belediyelerin yürütecekleri kentsel hizmetlerin ve projelerin afet güvenliğinin sağlanması açısından yerel yönetimlerde Jeoloji Mühendisi ve diğer meslek disiplinlerinin istihdamı konusunda Bakanlığınızın yönlendirici olması gerektiği inancındayız.

-Bakanlığınızca gerçekleştirilecek kanun, yönetmelik, genelge vb her türlü yasal düzenleme çalışmasında Jeoloji Mühendisliği hizmetlerinin hak ettiği yeri almasında, Jeoloji Mühendisliği hak ve yetkilerin korunmasında Oda ve Bakanlığınız birimleri arasındaki iletişimin geliştirilmesinin yararlı olacağını ve bu konuda Oda olarak üzerimize düşen görevi yapmaya hazır olduğumuzu bildirmek isteriz.

-Bakanlığınızın 10.08.2005 gün ve B.09.0.Y.İ.G.0.13.00.09+13/815 sayılı Oluru ile yürürlüğe konularak 18.08.2005 gün ve B.09.0.Y.İ.G.0.13.00.09/847 sayılı yazınız ekinde 81 İl Valiliğine dağıtılan “BİNA ve BİNA TÜRÜ YAPILAR İÇİN ZEMİN VE TEMEL ETÜDÜ RAPORU GENEL FORMATI”, parsel bazında jeolojik ve jeoteknik etütlerin format ve içeriğine yönelik gereksinim duyulan önemli bir açığı kapatmış, uygulamaya açıklık getirerek meslekler arasındaki sorunlara çözüm oluşturmuştur.

Ancak, parsel/bina bazında jeolojik-jeoteknik etüt (zemin ve temel etüt) çalışmalarının yönlendiricisi olan İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK ve JEOTEKNİK ETÜT RAPORU FORMATI’nın yeniden düzenlenmesi konusunda nihai karar bu güne kadar verilememiştir.

Şura Sonuç Bildirgesinde belirtilen “ana görüş ve öneriler” arasında “İmar planlarına esas olarak hazırlanan yer bilimi raporları ve ayrıca temel-zemin etütleri için yeni rapor formatı oluşturulmalıdır” yönünde bir ifadenin bulunmasına ve Bakanlığınız bünyesinde oluşturulan komisyon tarafından bu formatın hazırlanmasına yönelik çalışmaların tamamlanmasına karşın bugüne kadar yürürlüğe girmesi sağlanamamıştır. Bu durumun, “BİNA ve BİNA TÜRÜ YAPILAR İÇİN ZEMİN VE TEMEL ETÜDÜ RAPORU GENEL FORMATI”na ilişkin uygulamaların bir ayağının aksak gitmesine neden olduğunu da belirtmek isteriz. Bu açıdan genelgenin ivedilikle yürürlüğe girmesi yararlı olacaktır.

 

-Gerek afetlere karşı güvenli bir yapılaşma ve arazi kullanım politikaları oluşturulması amacıyla imar planına esas jeolojik-jeoteknik etütlere daha güçlü vurgu yapabilmek gerekse zemin etütleri statik projenin bir eki olmaktan kurtararak diğer tanımlı projeler gibi hak ettiği işlevi verebilmek amacıyla “3030 sayılı Kanun Kapsamı Dışında Kalan Belediyeler Tip İmar Yönetmeliği”nde tartışma ve dava konusu olan 57. maddenin 2 ve 3/b bentlerinin aşağıdaki şekilde düzenlenmesi uygun olacaktır;

“…….

2-Belediyece,projelerin hazırlanmasına esas olmak üzere, parselin imar planı ve bu yönetmelik hükümlerine göre yapılanma şartlarını gösterir imar durumu(çap), aplikasyon krokisi, yol tutanağı ve kanal kotu düzenlenir.Ayrıca, ilgili idarece imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüt raporunun, parselin bulunduğu alanı da kapsayan yerleşime uygunluk durumu değerlendirmesi bölümü ve haritası parsel sahibine verilir. Bu raporun yönlendiriciliğinde parsel/bina bazında jeolojik ve jeoteknik etüt (zemin ve temel etüt) raporu da hazırlanır.

3-…………

…………..

a-)Mimari Proje,….

b-)Statik Proje, …….

c-)Jeolojik-Jeoteknik Proje,Yapı statik projesine ve yapı güvenliği açısından alınması gereken önlem projelerine esas parametreleri belirlemek için imar planına esas jeolojik ve jeoteknik etüt raporu sonuçlarının yönlendiriciliğinde ve “Bina ve Bina Türü Yapılar İçin Zemin ve Temel Etüdü Raporu Genel Formatı”na uygun olarak parsel/bina bazında jeolojik-jeoteknik etüt (Zemin ve Temel Etüt) raporu hazırlanır.

d-)Mekanik Proje,…..

e-)Elekrik Tesisat Projesi,…..”

-Bilindiği gibi TMMOB ve bağlı Odalar, Anayasa ve özel kanunları (6235 Sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu, 3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun) çerçevesinde faaliyet sürdüren kamu kurumu niteliğinde anayasal bir meslek kuruluşlarıdır. Odalara, yasal mevzuatın bir gereği olarak, üyelerinin mesleki gelişimlerini takip etmek, mesleki ürünlerini denetlemek, haksız rekabeti önlemek gibi görevler yüklenmiştir. Zaten son dönemde, Bakanlığınızca hazırlanan birçok düzenlemede serbest çalışan üyelerinin sicil durumu vb konuların takibi görevi verilmiştir. Ancak, Bakanlığın yayınladığı birçok genelgede, Odaların mesleki ürünler üzerindeki denetim hakkında yanlış anlamalara yol açabilecek ifadeler yer verildiği görülmektedir. Bu nedenle, yeni yargı kararları da gözetildiğinde, Odaların üyelerinin mesleki ürünlerini denetleme görevleri konusunda uygulamaya açıklık getiren bir düzenleme yapması uygun olacaktır.

Yukarıda belirtmeye çalıştığımız Odasal ve mesleki taleplerimiz konusunda gerekli duyarlılığı göstereceğiniz inancıyla göstereceğiniz katkı ve desteklerinize şimdiden teşekkür eder, gereğini saygılarımızla arz ederiz.

 


Okunma Sayısı: 3138