DOĞAMIZA, ÇEVREMİZE VE YAŞAM ALANLARIMIZA SAYGILI BİR YÖNETİM İÇİN….

Birleşmiş Milletler tarafından 1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 133 ülkenin katılımı ile düzenlenen zirvede, 5 Haziran tarihinin “Dünya Çevre Günü” olmasını oy birliği ile kabul edildi. O tarihten bu yana çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek, halkın katılımını geliştirmek ve politik ilgiyi arttırmak üzere dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanıyor. Ülkemizde ise özellikle son yıllarda artan “rant, talan ve betonlaşma” ile özetlenebilen politikalar, “çılgın” ve “mega” projelerin, HES’lerin, bu yıl temeli atılan nükleer santralin ve/veya santrallerin hayata geçirilmesi ile bir kutlamadan “anma”ya dönüştü.

Siyasal iktidar açısından “çevre sorunu” hep “rantın, çılgın projelerin, azami kârın önündeki engel” olarak görüldü, bu engelin ortadan kaldırılması için adımlar atıldı. Çevresel Etki Değerlendirme süreçleri hep “yatırımcı” lehine düzenlendi. Yaşam alanları tahrip edilirken orada yaşayanlar adeta yok sayıldı. Sorun hep “milli menfaatler” örtüsü ile gizlenen bir doğa ve çevre katliamına dönüştürüldü. Taşan siyanür barajları, kuruyan derler, kesilen ormanlar, kirletilen ve kullanılmaz hale getirilen yeraltı ve yerüstü suları hep “milli menfaatler” adı altında gizlenen kâr hırsına kurban edildi.

Siyasal iktidar kâr ve rant güdüsü ile önüne çıkan her şeyi tahrip ederek ilerlemeyi seçti ve buna devam ediyor. Önümüzde ülkemiz tarihinde önemli bir dönüm noktası olacak olan bir seçim dönemi var. Bu seçim döneminde diğer şeylerin yanı sıra çevremizi, doğamızı hiçe sayan, yaşam alanlarımızı, yaylalarımızı talan eden, içme sularımızı kirleten yok eden, tarım alanlarımızı “gelişme” adı altında betonlaştıran anlayışa da dur demenin, çevre için “bi’ şey yapmalı”nın da ilk adımı olacaktır.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri olarak, Doğamıza, Çevremize ve Yaşam alanlarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu