TMMOB Odalar 24 Nisan 2024, Çarşamba

Bu yıl Birleşmiş Milletler Çevre Programı(UNEP) tarafında ana tema “plastik kirliliği, özellikle okyanusal yaşamı tehdit eden plastik kirliği” olarak belirlenmiş olup, toplantı ve etkinlikler ise Hollanda’nın desteği ile Fildişi Sahili’nin ev sahipliğinde, 150 farklı ülkenin katılımıyla gerçekleştirilmesi planlanmaktadır.

18 Mayıs 1974 tarihinde 161 Jeoloji Mühendisi meslektaşımızın bir araya gelerek XIX. TMMOB Genel Kuruluna sundukları dilekçe ile kurulan Odamızın, bugün 49. kuruluş yıldönümünü kutlamaktan büyük bir onur ve gurur duyuyoruz.

“Fay Üzerine Oturan Kentlerimizin” yatırım süreçlerinde dikkatli olmaları, mevcut fay zonlarının sakınım bantları ile birlikte imar planlarına işleyerek bu alanlar da bina ve bina türü yapıların yapılmasına sınırlama getirilmesi gerekti yönündeki uyarımız Aydın’da da dikkate alınmadı.

Prof. Dr. Naci Görür hocamızın 75. Türkiye Jeoloji Kurultayı açılış konferansında sarf ettiği öne sürülen sözler üzerinden bazı basın ve yayın kuruluşları tarafından hedef alınmasını sorumlu yayıncılık anlayışı ile bağdaştırmadığımız gibi, bazı kişilerin bunu politik bir argüman ve söylem haline dönüştürme gayretlerini de kınıyoruz.

Daha yaşanabilir bir dünya için jeoçeşitliliğimizi oluşturan ve ekolojik dengenin temel unsuru olan denizlerimiz, kıyı alanlarımız, deltalarımız, sulak alanlarımız, göllerimiz, nehir, çay ve derelerimize sahip çıkarak "Dünya Su Gününü” kutluyoruz

Deprem sırası ve sonrasında depremzedelere sağlık hizmeti sunması gereken sağlık tesislerin bir kısmının yıkılması veya ağır hasar görmesi nedeniyle yaralılara gerekli sağlık hizmet verilememiş, birçok yaralı sağlık araçları ile ya başka kentlere nakledilmiş ya da sahra hastanelerinde ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmıştır.

Toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinde zorlu sınavlardan geçen tüm dünya emekçi kadınları, geçmişten gelen deneyim, birikim, irade ve sabırlarıyla toplum direncini artıran en önemli unsurlar olmuş ve olmaya da devam edecek, bugüne kadar elde ettikleri kazanımlarından hiçbir surette taviz vermeyerek, "İstanbul Sözleşmesi yaşatır" demeye devam edecekler.

Depremden etkilenen iller dışında da eğitime ara verilmesi ve uzaktan eğitime geçilmesi gerek örgün eğitim gerekse öğrenciler açısından düşünülmeden alınmış, bir çok yeni mağduriyete neden olan bir karar olup kabul edilemez!

Milli Eğitim Bakanlığını göreve bekliyoruz! İstanbul’daki 93 okul yetmez, Türkiye’de diğer deprem riski yüksek alanlardaki okullarda acilen deprem performans analizlerinin yapılmasına ihtiyaç var.

Yapı denetim sistemindeki hata, eksik ve aksaklıkları ortaya çıkarılması gerekiyor. Aksi takdirde şimdiye kadar olduğu gibi halka değil rantta ve müteahhitlere hizmet eden yapı üretimi ve denetimi gerçekleştirilmeye devam edilecektir.