İktidarın Mevzuatımızı Değiştirme Girişimleri ve Yeni Akit Gazetesinin Yalanları, Bizleri Ülkemizden, Halkımızdan Yana, Rant Karşıtı Mücadelemizden Alıkoyamayacak
Hiç Kimse Odalarımızı Mesleki Kamusal, Toplumsal, Mesleki Yararları Savunmaktan Alıkoyamaz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla yaptığı konuşmada, "barolar başta olmak üzere, meslek kuruluşlarının seçim yöntemlerinin değiştirilmesine ihtiyaç olduğuna inandığını ve bunu zaman zaman ilgili kişilerle değerlendirdiklerinde bu konuya ilişkin bir mutabakatın da sağlandığını" belirtmişti. Erdoğan, "Barolarda ve diğer meslek kuruluşlarında, tüm farklı görüşlerin, düşüncelerin ifade edilebilmesine, farklı seslerin kendilerini duyurabilmelerine imkân sağlayacak çoğulcu bir yapıyı tesis etmeliyiz" demiş ve "Hükûmetin ve Meclis`in de üzerine düşenleri süratle yerine getirmesiyle, bu meselenin, içinde bulunduğumuz yıl bitmeden çözüme kavuşturulması mümkündür" şeklinde görüş açıklamıştır. Bu açıklama, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu`nun 2007 yılında başlayıp 2009 yılında tamamladığı, meslek kuruluşları üzerine raporun devamı niteliğindedir. Söz konusu rapora göre, Anayasa`nın 135. maddesi uyarınca kamu hizmeti veren kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının kamusal hizmet, denetim vb. fonksiyonları ortadan kaldırılmalı; seçim sistemleri, idari ve mali, bütün yapıları değiştirilmeli ve piyasaya açılmalıdır. Kısaca, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının dönüştürülmesiyle neoliberal dönüşümün kurumsallaşmasının tamamlanması öngörülmüştür. Söz konusu rapor 2009 yılında gereği yapılmak üzere Başbakanlığa gönderilmiş, öncelikle üst Birliğimiz Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabipleri Birliği (TTB) mevzuatında değişiklik girişimleri gündeme gelmiştir.
Siyasal iktidar, özel olarak TMMOB ve bağlı Odalarını etkisizleştirmeye; kamusal hizmet, kamusal denetim, yani kamusal-toplumsal yarar fonksiyonlarından arındırmaya ve rant yağmasının önünde oluşturduğumuz engelleri yıkmaya yönelik mevzuat değişikliği girişimlerini sürekli olarak gündemde tutmaktadır. Bu kapsamda TMMOB Yasası`nın değiştirilmesine yönelik iki kez girişimde bulunulmuş, ilkinde direnişimiz üzerine geri adım atılmış, ikinci girişim ise 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri dolayısıyla Meclis`te ele alınamamıştır.
5 Nisan`da yaptığı konuşma, Türkiye Barolar Birliği (TBB), TMMOB, TTB ve diğer meslek kuruluşlarının mevzuatını değiştirme çalışmalarının bu yıl içinde gündeme geleceğini göstermektedir. İktidarın militan gazetesi Yeni Akit de Erdoğan`ın 5 Nisan`daki sözlerinden hareketle yandaş camialarında kamuoyu oluşturmak amacıyla 9 Nisan`dan itibaren akla hayale sığmayacak karalamaları içeren bir yazı dizisi başlattı. "Darbe ürünü ihanet odaları", "Odalar adeta Ali kıran, baş kesen", "Hedefleri millî irade", "Odalarda çözüm nisbî temsilde" vb. manşetler atıldı. 1954 yılında, Demokrat Parti döneminde kurulan TMMOB`yi, "27 Mayıs darbesinin ürünü" olarak gösterebilecek denli tarih bilgisi yoksunu ya da okurlarını kasıtlı yanlış bilgilerle cehalete ve kör düşmanlığa sürükleyen bu tür yandaş yayınlar, ülkemizdeki egemen siyasetin ve yandaşlarının zavallı düzeyini göstermektedir.
TMMOB ve bağlı 24 Meslek Odası`na yalan, iftira, hakaret ve suçlamalarda bulunulmasının nedeni, TMMOB ve bağlı Odalar olarak tarih, kültür, doğa, kent, kır, enerji, maden, tarım, gıda rantları önünde engel oluşturmamızdır. Sanayisizleştirme sürecine, serbestleştirmelere, özelleştirmelere, yeraltı-yerüstü zenginliklerinin talanına dur dememizdir.
Kurulduğu günden bu yana iktidarların tasarruflarını kamusal-toplumsal-mesleki yarar süzgecinden geçiren, mesleki-bilimsel teknik doğrulara dayanarak ülkenin en karanlık dönemlerinde bile gerçekleri açıklamaktan geri durmayan TMMOB ve bağlı Meslek Odaları, yıllardan beri mevcut siyasal iktidarın ve yandaş medyasının önde gelen hedeflerinden biridir.
Yeni Akit`in bu yayını ilk değildir, öncesi de vardır. Yalnızca imzalar değişmekte, yalan, iftira, hakaret ve hedef göstermelerse süreklidir. Ancak bilinmesini isteriz ki, rant politikalarına karşı çıkan TMMOB ve bağlı Odaları, Anayasa, hukuk ve örgütlü üyelerinden aldığı güçle kamusal-toplumsal yarar ilkesinden asla taviz vermemiş, her zaman özgücüne dayanmış ve bilimsel-mesleki kabullerin taşıyıcısı olmuştur.
TMMOB ve bağlı Odaları olarak, 12 Mart ve 12 Eylül gibi baskı dönemlerine direnmeyi bildik; şimdi de yıllardır yaptığımız gibi, siyasal iktidarın baskılarına onurlu bir şekilde direniyoruz, direneceğiz.
AKP iktidarının TMMOB ve Odaları üzerinde vesayet kurmak üzere yaptığı tüm düzenlemelerin geri alınması, yeni girişimlerin teşhiri; Odaların özerk ve bağımsız yapılarının güçlendirilmesi; kamu-toplum yararı, kamusal hizmet, kamusal denetim için mücadelemize kararlılıkla devam edeceğiz. Ne iktidarın baskıları ne de yandaş medyasının yalan ve tehditleri bizleri kamusal, toplumsal, mesleki yararları savunmaktan ve gerçekleri teşhir etmekten alıkoyamayacaktır. Meslek Odaları susmadı, susmaz; güneş balçıkla sıvanamaz.
Bilgisayar Mühendisleri Odası
Çevre Mühendisleri Odası
Elektrik Mühendisleri Odası
Fizik Mühendisleri Odası
Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri Odası
Gıda Mühendisleri Odası
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
İçmimarlar Odası
İnşaat Mühendisleri Odası
Jeofizik Mühendisleri Odası
Jeoloji Mühendisleri Odası
Kimya Mühendisleri Odası
Maden Mühendisleri Odası
Makina Mühendisleri Odası
Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası
Meteoroloji Mühendisleri Odası
Mimarlar Odası
Orman Mühendisleri Odası
Petrol Mühendisleri Odası
Peyzaj Mimarları Odası
Şehir Plancıları Odası
Tekstil Mühendisleri Odası
Ziraat Mühendisleri Odası
Okunma Sayısı: 3204