TMMOB Odalar 22 Kasım 2024, Cuma

Bir "Dünya Barış Günü" daha savaşın ortasında geldi. Bir "Dünya Barış Günü" daha, savaşın gölgesinde, anaların, babaların ve kardeşlerin acı çığlıkları altında kutlanacak!

Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 01.09.2015
Güncellenme Zamanı: 09.12.2015 17:30:30

Bir "Dünya Barış Günü" daha savaşın ortasında geldi.
Bir "Dünya Barış Günü" daha, savaşın gölgesinde, anaların, babaların ve kardeşlerin acı çığlıkları altında kutlanacak!
Savaş bütün acımasızlığıyla kol gezip, çocuk, genç, yaşlı ayırmadan yeni canlar almaya devam ederken, "barışın ne kadar güzel" olduğuna dair nutuklar atılacak...
En çok da savaşı günlük politikalarının bir uzantısı olarak ilan eden ve her gün "askeri güvenlik bölgeleri" adıyla yeni cepheler açanlar alacak "barışın" adını ağızlarına!
Ortadoğu`da ki savaş bataklığına katılmak için "üç beş füze atarız" diyenler ABD ve koalisyon güçlerinin yanında savaşa doğrudan katılırken, bir yandan da "barış"tan söz edecekler; yarattıkları savaşta ölen kadın, çocuk ve gençleri, tecavüze uğrayan, köle pazarlarında satılan kadınları, yurdundan edilen ve "umut yolculuğunda" her gün onlarcası boğulan milyonlarca insanı unutarak! Unutturarak!
Ortadoğu‘da emperyalist güçlerin yeminli taşeronu olarak yürüttükleri faaliyetleri, "eğit-donat" politikasını, tırlar dolusu silahla destekledikleri IŞİD‘i, Roboski‘yi, Suruç katliamı‘nı unutmamızı ve barıştan yana olduklarına inanmamızı isteyecekler.
Oysa ellerinde onlarca, yüzlerce çocuğun, gencin, kadının kanı var!
Barış için değil, savaş tezkeresinin görüşülmesi için meclisin toplanacağı, "1 Kasım, 7 Haziran`a benzemeyecek, "400 milletvekili verilseydi, bu iş huzur içinde çözülürdü" tehditlerinin hayata geçirilmeye çalışıldığı günlerde kutlanacak (!) Dünya barış Günü!
400 Milletvekili verilmedi diye: Suruç katliamı ile yeniden alevlendirilen savaş ortamında Silopi, Yüksekova,  Tatvan, Nusaybin, Lice, Silvan, Varto, Hakkari, Erzurum, Van, Diyarbakır ve Ağrı‘daki çatışmalarda genç, yaşlı, kadın, çocuk denmeden onlarca sivil öldürüldü... ortalık kan gölüne döndü.  Verilen "tehditkar" demeçler ise savaşın daha da sürdürülmek istendiğini ortaya koymaktadır. Ülkede sürdürülmek istenen bu savaş yanlısı tutum ve politikalara karşı, 1 Eylül Dünya Barış Günü`nün savaşın durdurulması, "barış" talebinin tekrar ve daha güçlü olarak dile getirilmesi için bir fırsattır.
Ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan "Kürt Sorunu"nun; adalet, eşitlik, özgürlük, barış, kardeşlik ve demokrasi temelinde çözülmesi için silahlar derhal susturulmalıdır! Yeni ölümlerle anaların yüreği dağlanmadan silahların susması, barış yolunun açılması için adımlar atılmalıdır!
Bu nedenle TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası herkesi ortak geleceğimizin korunması ve toplumsal barışın sürdürülmesi için; savaşa ve şiddete karşı içtenlikli, onurlu ve kapsayıcı bir dayanışma oluşturmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu


Okunma Sayısı: 3146