TMMOB Odalar 22 Kasım 2024, Cuma

Acının ve gözyaşının olmadığı, barışın, kardeşliğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasi ve adaletin egemen olduğu bir Türkiye istiyoruz. Bunun için barıştan, emekten ve demokrasiden yana olan tüm kurumları ve bireylerini, sadece bu savaşa dur demek için değil, engellemek için de mücadele etmeye çağırıyoruz.

Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 25.08.2015
Güncellenme Zamanı: 21.01.2016 14:25:20

"Canı cehenneme rahat uyuyanın,

Kapısını örtenin perdesini çekenin.

Yüreği yalnız kendiyle dolu

Duvarları ancak çarpınca görenin.

Canı cehenneme başkasının yangınıyla

Evini ısıtıp yemeğini pişirenin

canı cehenneme başkasının üstüne basa basa yükselen

oturduğu yerden ahkam kesenin."

Şükrü ERBAŞ


Uygulanan yanlış politikalarla, "3-5 füze yollar savaş çıkartırım" diyerek ülkeyi sınır dışında savaşa sokamayanlar, savaşı içimize taşıyarak ülkeyi daha derin bir kaosa çekiyorlar. 33 gencimizi kaybettiğimiz Suruç katliamı sonrasında misillemeler bahane edilerek, siyasi geleceklerini garantiye alma adına içeride ve dışarıda başlatılan savaş artık kentlere kadar yaygınlaştırılıyor.

Suriye`dekine benzer savaş ve yıkımın acı görüntüleri altında; Türküyle, Kürdüyle bu ülkenin emekçilerinin, yoksullarının çocukları, gençlerimiz toprağa düşüyor; kan, acı ve göz yaşı maalesef yeniden bu topraklara hakim oluyor. Ölüm ve yıkımların her geçen gün arttığı bu savaş ortamında, muktedirin(!) ve geçici hükümetin eliyle ülke adım adım daha bir uçurumun eşiğine getiriliyor.

30 yıllık kazananı olmayan bir savaş sonrasında büyük umutlarla başlatılan çözüm süreci, yalnızca bir kişinin iki dudağı arasında "buzdolabına" kaldırılıyor, savaş yanlısı tutum ve politikalarda ısrar ediliyor.

7 Haziran Genel Seçimleri sonrası 13 yıllık iktidar sahipleri tarafından, sandık boşa çıkartılarak, sivil bir darbe ile başta Meclis ve Anayasa olmak üzere tüm kurumlar işlevsiz hale getiriliyor. Yürürlüğe konulan savaş politikalarıyla ülkeyi bir felakete sürükleyenler, yenilen pehlivan güreşe doymaz edasıyla yeni bir seçimle tek başına iktidar hesapları yapıyorlar. Halkın iradesini yok sayarak anti demokratik yöntemlerle, kaosla, savaşla, ölümlerle, ekonomik krizle bıktırarak, "lanet olsun, al sana 400`ü" dedirtmek için uğraşıyorlar.

Kurşunun adres sormadığını bildiklerinden bu savaş için, askerlik bedelini parasıyla değil, canıyla verecek gençleri seçiyorlar. Ölüme gönderdikleri gençlerin cenazelerin başında ise anaların acılarını çalarak, kendi evlatları üzerinden değil başkasının evladı üzerinden şehit edebiyatı yapıyorlar. Ölen her gençten sonra dönüp anket sonuçlarında oy oranlarının artıp artmadığına bakıyorlar. 7 Haziran seçim öncesi her gün açılışlarda boy gösterenler, bu gidişle yeni seçimde açılışlar yerine her gün cenaze başında seçim propagandası yapacaklar. Artık çok iyi görülmektedir ki; kendi siyasi ihtiras ve gelecekleri için ülkeyi ateşe atarak gençlerimiz feda edilmektedir. Biliyoruz ki ülke kan gölüne dönerken, koltukları ve siyasi gelecekleri uğruna bu savaşı durdurmak yerine, savaş çığırtkanlığı yaparak bu savaşı körükleyenlerin, tarihin kirli sayfalarında yerini alacaklarını hatırlatmak istiyoruz. Ve diyoruz ki,

Ey kaos planlarıyla ölümlerden oy devşirenler,

Ey ölen her bir gencin kanından beslenenler,,

Ey çıplak bedenleri sokak ortasında sergileyenler,

Ey ekmek alanın da ekmek yapanın da hayatını alanlar,

Ey birileri öl deyip ölen, öldür deyip öldürenler,

Ey yüreği bu ölümlere kayıtsız kalanlar,

Çocuklarımız ölmesin, analar ağlamasın diye kirli oyunlarınızı ve katliamlarınızı geride bırakmak istiyoruz. Elinde silah olan herkese sesleniyor, koşulsuz olarak silahlar sussun ve bırakılsın istiyoruz. Bugünlerin, 90`lı yıllardan bile çok daha kötü günlere gebe olduğunu görerek, her zamankinden daha çok " Barış" istiyoruz. Dini, Dili, kimliği, düşüncesi ne olursa olsun gençlerimiz ölmesin istiyoruz.

Artık, ne için kimin için patladığı ortaya çıkan bu silahların bir an önce susmasını, operasyonlara ve bombalamalara son verilmesini istiyoruz.

Artık yaşayarak gördüğümüz, Kürt sorununda; ölüm, kan ve gözyaşı dışında bir sonuç üretmeyen güvenlikçi(!) politikaların terk edilmesini, barışçıl ve demokratik yollarla çözüm için gerekli adımların atılmasını istiyoruz.

Çözüm sürecini bitirmeye yönelik başlatılan savaşın durdurulmasını, demokratik çözümü esas alan bir politikaların hızla uygulanmaya konulmasını ve çözüm sürecinin bir an önce kaldığı yerden şeffaf bir şekilde devam etmesini istiyoruz.

Acının ve gözyaşının olmadığı, barışın, kardeşliğin, eşitliğin, özgürlüğün, demokrasi ve adaletin egemen olduğu bir Türkiye istiyoruz.

Ve bunun için bu ülkenin barıştan, emekten ve demokrasiden yana olan tüm kurumları ve bireylerini, sadece bu savaşa dur demek için değil, engellemek için de mücadele etmeye çağırıyoruz.

BU SAVAŞ DURDURULSUN!

ÖLÜMLER, ACI, KAN VE GÖZYAŞI BU ÜLKENİN KADERİ DEĞİLDİR!

Savaşa Hayır, Barış Hemen Şimdi…

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu


Okunma Sayısı: 3167