Jeoloji; doğayı tanımlayan, yorumlayan, ondan en verimli şekilde yararlanmayı ve zararlarından korunmayı sağlayan beş temel doğa bilimden biridir. İnsanoğlunun üzerinde yaşadığı yerküreyle ve doğayla olan bütün ilişkilerinde; depremleri üreten fayların belirlenmesinde, afetlere karşı sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamın sağlanmasında, madenlerimizin, petrol, kömür, jeotermal gibi enerji kaynaklarımızın ortaya konulmasında yeraltısularımızın araştırılmasında, mühendislik projelerinde, yani jeolojik çevremizin zararlarından korunurken jeolojik süreçlerin getirdiği nimetlerden faydalanmasında jeoloji bilim ve uygulamaları tartışmasız bir önem ve gereklilik taşımaktadır.
Yaşamsal tüm bu uygulama alanlarına rağmen jeoloji bilim ve mühendisliğine ülkemizde hala gerekli önem verilmemekte; sayıları 23.000`e yaklaşan jeoloji mühendislerinin yaklaşık % 40 gibi önemli bir bölümü işsizlik gibi bir sorunu en yakıcı şekilde yaşamaktadır.
Doğa olaylarının afete dönüştüğü, yer altı kaynaklarımızın hala tam olarak ortaya konulmadığı, doğal çevrenin korunarak sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşama hakkının tam olarak sağlanmadığı ülkemizde jeoloji mühendislerine olan ihtiyaç vazgeçilmez bir durumdayken, bugün binlerce meslektaşımızın işsizlikle karşı karşıya olmasını anlamak mümkün değildir.
Günümüzde gelişmiş ülkelerde madencilikten, enerji sektörüne, ulaşımdan, yerleşime, içme ve yeraltı sularından, su politikalarının oluşturulmasına, büyük mühendislik projelerinden, doğal çevrenin korunmasına, küresel ısınmadan, insan sağlığı ve iş güvenliğine kadar çok geniş bir uygulama alanı olan jeoloji mühendislerine gerekli önem verilirken, artık ülkemizde de jeoloji mühendislerine hak ettiği yer ve önem verilmelidir.
Tüm bu yaşamsal gerçekler ortadayken kamu kurum ve kuruluşlarının mesleğimizle ilgili kadro talepleri; jeoloji mühendisliği hizmetlerinin önemi ve mezuniyet sayısı ile ters orantılı olarak gelişmekte ve kamuda jeoloji mühendisi istihdamı daraltılmaktadır.
Jeoloji mühendisliği hizmetlerinin önemli yerinin olduğu kurumlarda dahi, söz konusu hizmetler kurumların ve jeolojinin uygulama alanının önemine denk düşmeyecek şekilde emeklilik gibi değişik nedenlerle sayıları giderek azalan jeoloji mühendisleri tarafından verilmeye çalışılmakta, boşalan kadrolara yeni jeoloji mühendisi alımı yapılmamakta böylece nitelikli hizmet verme zafiyeti ortaya çıkmaktadır.
Unutulmamalıdır ki, gerçekte hepsi birer doğa olayı olan deprem, heyelan, çığ düşmesi, su baskını gibi olayların afete dönüşmesine neden olan faktörlerin başında, jeolojik tehlike ve risklerin ortaya konularak zarar azaltmaya yönelik jeoloji mühendisliği hizmetlerinin ve denetiminin bu süreçlerde yeteri kadar yer almaması gelmektedir.
Yaşam çevremizin güvenliğinin sağlanmasından, kalkınmanın temel dinamiği olan maden, enerji, su kaynaklarının aranmasına ve işletilmesine; ulaşımdan, tüm alt yapı ve büyük mühendislik projelerine kadar insanoğlunun doğayla olan her türlü ilişki ve mücadelesinde Jeoloji Mühendislerine ihtiyaç vardır.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak kamuoyuna ve ilgililere bir kez daha sesleniyoruz; arz talep dengesini gözetmeyerek yeni bölümler açılarak kontenjanların arttırılmasına son verilmeli, yatırım ve istihdama yönelik politikalara ağırlık verilmelidir.
Ülkemizin en önemli kuruluşları olan; MTA, DSİ, TPAO, TKİ, TTK, ETİ MADEN, Karayolları, DLH, İller Bankası AŞ., BOTAŞ Genel Müdürlükleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, EPDK ile bütün il özel idareleri ve belediyelerin kuruluş yasalarının verdiği görevleri ve denetimi yerine getirebilmeleri için gerekli sayıda jeoloji mühendisi istihdamını, gerek yeni kadro ihdası ve gerekse boşalmış kadroların mevzuat çerçevesinde doldurulması yolu ile sağlamalıdır.
Bilinmelidir ki ülkemizin jeolojik gerçekliği ve ülke yararı bunu gerektirmektedir.
Kamuoyuna ve ilgililere saygıyla duyurulur.
TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
İŞSİZ MESLEKTAŞLARIMIZIN AŞAĞIDAKİ ÇAĞRISINA KATILIYOR,
HER PLATFORMDA BİRLİKTE YÜRÜTECEĞİMİZ ÇALIŞMALARLA ÇÖZÜME DAHA BİR YAKINLAŞACAĞIMIZA İNANIYORUZ.
Okunma Sayısı: 3144