TMMOB Odalar 22 Kasım 2024, Cuma

1983 yılında bor tuzlarının aranması ve işletilmesinin devlet eliyle yapılacağını hükme bağlayan 2840 sayılı Kanunda değişiklik yapılarak Bor madenlerimizin devlet eliyle işletilecek madenler kapsamından çıkarılarak özelleştirilmesinin önü açılmaya çalışıyor.

Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 10.03.2012
Güncellenme Zamanı: 14.03.2012 16:19:25

AKP iktidarı, ben istersem yaparım, ben istersem satarım anlayışına sinsice devam ediyor.

Bu günlerde AKP, yüzde ellilik çoğunluluğa sahip olduğunu ileri sürerek eğitim sisteminden ekonomiye kadar kendi istediğini toplumun geniş kesimlerinin karşı çıkmasına rağmen uygulamaya koyuyor, inatla bazı yasal düzenlemeleri hayata geçirmeye çalışıyor.

Son olarak, 1978 yılında devletleştirilerek Etibank‘a devredilen ve 1983 yılında bor tuzlarının aranması ve işletilmesinin devlet eliyle yapılacağını hükme bağlayan 2840 sayılı Kanunda değişiklik yapılarak Bor madenlerimizin devlet eliyle işletilecek madenler kapsamından çıkarılarak özelleştirilmesinin önü açılmaya çalışıyor.

Bakanlar Kurulundan geçen tasarı ile 2840 sayılı Kanunda değişiklik yaparak; "Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır." ifadesinin yer aldığı maddeye, "Bu madenlerin üretimi ve zenginleştirilmesi, teknik, ticari ve ekonomik sebeplerle, ürünün mülkiyeti teşekkülde kalmak üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürebilirler, ancak üçüncü şahıslara gördürülecek işlerin ihale süresinin üç yıldan fazla olması durumunda konuya ilişkin talepler Yüksek Planlama Kurulu tarafından karara bağlanır." ifadesi eklenmek isteniyor.

Yapılmak istenen çok açıktır;

En büyük doğal zenginliğimiz olan borun gözlerden uzak tutularak bir yasa değişikliği ile sessizce yeniden gündeme getirilmesinin ardında, ülkemizde küreselleşme ve liberalleşme rüzgarları altında özelleştirilmemiş tek alan olan Bor madenlerimizin ulusötesi tekellere devredilme niyeti yatmaktadır.

Dünya bor rezervinin % 72‘sine sahip olarak, Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün bor ürünlerinin dünyadaki en büyük ihracatçısı durumuna gelerek ülkenin en karlı 6. kuruluşu olması yerli ve ulusötesi şirketlerin iştahını kabartmaktadır.

250‘yi aşkın kullanım alanı mevcut olan borun dünya piyasasının % 75‘i US Borax ve Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün elindedir.

Rezervleri ciddi azalan, üretim zorluğu ve pazara ulaşım güçlüğü ile maliyet sorunu yaşayan US Borax ülkemiz bor kaynaklarına sahip olma arayışını uzun zamandır sürdürmektedir. AKP iktidarının da, dünya madencilik tekeli Rio Tinto‘nun bir yan kuruluşu olan US Borax‘a bor kaynak ve endüstrimizin pazarlanmasına yönelik görüşmeleri öteden beri yaptığı bilinmektedir.

Bu tasarı ile;

- "Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır" hükmü, mülkiyetin korunduğu kisvesi altında tepkileri çekmeden yumuşak bir geçişle delinmeye çalışılmakta, devlet tekelini ortadan kaldırmanın ilk aşaması yaratılmaktadır.

- Devletçe işletilecek madenler kapsamında olan bor tuzlarının arama, işletme ve pazarlama faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi görevinin Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü‘nden alınarak önce hizmetlerin sonra saha ve tesisleriyle birlikte Eti Madenin yani tüm borların özelleştirilmesinin önü açılmakta, Bor ürünlerinin dünyadaki en büyük ihracatçısı durumuna gelen ve ülkenin en karlı 6. kuruluşu olan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün satılmasının hazırlıkları yapılmaktadır.

MTA nın arayarak bulduğu ve ETİBANK‘ın işlettiği kamu madenciliği anlayışından aşama aşama vazgeçilerek; krom, bakır, gümüş, alüminyum işletmeleri özelleştirmelerle elinden alınıp sadece bor işletmeciliği ile sınırlandırılan bugünkü ETİ Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve kamu maden işletmeciliği anlayışının son örneği de ortadan kaldırılmak istenmektedir.

Bu tasarı ile;

Dünya rezervinin %72 sine sahip olduğumuz bor madenlerimiz ve endüstrimiz bir sonraki aşamada tamamiyle US Boraks‘a devredilecek, Avrupa pazarının yaklaşık % 65‘ine, dünya pazarının ise yaklaşık % 45ine sahip olan Eti Maden İşletmelerinin payı ulusötesi şirkete geçerek tek bir dünya tekeli ortaya çıkacak, Türkiye‘nin bor pazarında giderek artan ve 800 milyon doları geçen payı da US Boraks‘a veya yan kuruluşlarına geçecektir.

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak,

Bor üretimi ve zenginleştirme hizmetlerinden başlanılarak, yarın bir bütün olarak Bor madenlerimizin ve endüstrimizin tekellere devredilmesine dün olduğu gibi bugünde emek ve meslek örgütleriyle birlikte izin vermeyeceğimizi belirtiyor,

Rezervleri ve kaynak türleri açısından en zengin ülke olan ve rafine bor ürünleri için teknoloji geliştirip önemli yatırımlar yapan bir ülke olarak Türkiye‘nin çıkarının borlarımızı U.S.Borax‘a devretmekde değil; aramasından, işletmesine ve uç ürüne dönüştürülmüş ürünün pazarlanmasına kadar her aşamasının kamu eliyle yürütüldüğü geliştirilmiş bir bor endüstrisinin bu ülke ve insanının yararına oluğunu ifade ediyor, "Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır" yasa hükmünün değiştirilmeyerek korunmasını ve

Bu tasarının derhal geri çekilmesi gerektiğini belirtiyoruz.

 

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası

 

 

 

 


Okunma Sayısı: 3164