TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak 4 Aralık Dünya Madenciler gününü; milyonlarca yılda oluşan ve yenilenemez yeraltı kaynaklarımız olan madenlerimizi uluslar arası madencilik tekellerinin çıkarına değil kamu/halkın yararı doğrultusunda çevre, doğal ve kültürel zenginliklerimizi koruyarak, gelişmiş dünya arama-işletmecilik normlarına paralel işletilmesi ve değerlendirilmesine yönelik politikaların hayata geçirilmesini hedefleyen bir güne çevirme kararlılığında olduğumuzu bir kez daha yineliyoruz.
Çeşitli dünya ülkelerinde ve ülkemizde kutlanan 4 Aralık Dünya Madenciler günü, eski maden ocaklarında mistik bir hikaye ile efsaneleşerek günümüze kadar gelmiştir. Eski çağlardan beri insanlığı medeniyete taşıyan madeni, yerkabuğundan alın teriyle damıtarak çıkartan madencinin yaşamsal serüveni, madenin milyonlarca yıllık oluşum serüveni kadar olmasa da oldukça gerilere uzanır. Henüz bilim ve tekniğin gelişmediği, madenin karanlık korku tünelleri gibi işletildiği zamanlarda çalışan maden işçisinin kutsi şahsiyetlere, mistik efsanelere sığınmak dışında pek tabi ki seçeneği yoktu.
Ama bugün koruyucu aziz ve azizelerin merhametine sığınmanın oldukça gerilerde kaldığı bilim ve tekniğin yol göstericiliğinde risklerin en asgariye indirilerek güvenli çalışmanın mümkün olduğu, sendikal örgütlenmelerle hak ve hukukunu koruma yollarının bilindiği bir zamanın içinden geçerken madencinin dramatik serüveninin halen değişmemiş olması yaralayıcı olduğu kadar da düşündürücüdür.
Madencilik alanında çalışan tüm maden emekçilerinin yoksulluk ve sefalet ücretlerine mahkum edilmesi ve her türlü sosyal güvenceden yoksun bırakılmasının yanı sıra küresel sermaye krizlerinin madencilik sektöründe çalışanlara fatura edilerek işten çıkarmaların artarak devam ediyor olması, madencilik alanında emek üreten tüm bileşenlerin birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket etme ihtiyacını daha da önemli kılmaktadır.
Sadece son birkaç yıl içerisinde meydana gelen irili ufaklı maden kazaları ve göçüklerde yaşamlarını yitiren maden emekçilerinin gözler önünde cereyan eden durumu, madencilik alanında geldiğimiz noktayı izah etmeye yeter niteliktedir. Bu ve benzeri faciaların yaşanmaması adına ve öteden beri devam eden yanlış/hatalı madencilik politikalarına yönelik tepkilerimizi Jeoloji Mühendisleri Odası olarak; yalnızca itiraz etme noktasıyla sınırlı kalarak değil, çözüm önerilerimizi de beraberinde sıralayarak her türlü meşru zemin ve platformda dile getirdik, ilgili yasa ve mevzuat çalışmalarının tüm süreçlerine katılarak görüş ve önerilerimizi ilgililere aktardık. Madencilikle ilgili olarak doğru politikaların hayata geçirilmesi, yenilenemez doğal kaynağımız olan madenlerimizin, çevresel değerlerimizi de gözeterek en verimli biçimde işlenerek, yüksek katma değer yaratacak şekilde uç ürünlere dönüştürülmesinin sağlanması gerekmektedir. Buradan hareketle, ülkenin gelişmesinde, toplumsal refahın yükseltilmesinde madenciliğin katkılarının arttırılması, madenciliğe ilişkin temel yaklaşımımız olmuştur.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak bir kez daha yer altı kaynaklarımızın gerçek sahibinin halkımız olduğunun bilinciyle, yer altı kaynaklarımıza sahip çıktığımızı hatırlatıyor, tüm maden emekçilerinin bayramını kutluyoruz.
Bilimle, emekle, umutla, inatla...
TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
Okunma Sayısı: 3150