Maden Kanunu‘nda değişiklik yapan kanunun 10 Haziran 2010 tarihinde TBMM‘de kabul edilmesinden sonra, MADENCİLİK FAALİYETLERİ UYGULAMA YÖNETMELİĞİ‘de 6 Kasım 2010 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunuyor.
Gerek kanun tasarısının TBMM‘de görüşülmesinin her aşamasında, gerekse uygulama yönetmeliğinin bütün hazırlık süreçlerinde Odamız aktif olarak yer alarak; görüş ve önerilerinin mevzuatlarda yer bulmasında büyük çaba harcamıştır.
Madencilikle ilgili olarak doğru politikaların hayata geçirilerek, yenilenemez doğal kaynağımız olan madenlerimizin en verimli biçimde, çevresel değerlerimizi de gözetecek şekilde işletilip; yurt içinde yüksek katma değer yaratacak şekilde uç ürünlere dönüştürülerek ülkenin gelişmesinde, toplumsal refahın yükseltilmesinde madenciliğin katkılarının arttırılması perspektifi, madenciliğe ilişkin temel yaklaşımımız olmuştur.
Yasa ve yönetmeliğin çıkarılması süreçlerinde de; milyonlarca yıllık jeolojik süreçlerle oluşan yer altı kaynaklarımızın etkin bir şekilde aranıp bulunması ve işletilmesi gerektiği ilkesiyle; bilimsel ve teknik esaslara, uluslar arası standartlara uygun arama, işletme ve rezerv raporlarının hazırlanmasını sağlamayı hedefledik; madencilik alanındaki meslek disiplinlerinin sadece kendi uzmanlık alanlarında ve birbirlerini tamamlayacak şekilde yetkilendirilerek hizmet üretmesinin bu hedeflerin yerine getirilmesinde önemli bir aşama olarak gördük.
Yasa ve yönetmelik bir bütün olarak ele alındığında olumlu ve olumsuz yanları birlikte barındırdığı görülmektedir. Yeni düzenlemelerin, madenciliğin sorunlarına çözüm üretme, kamu vicdanını derinden etkileyen maden kazalarının önlenmesine ve çevre sorunlarına ilişkin düzenlemeler bakımından eleştirilecek yönlerinin bulunmasının yanı sıra, küçük ve orta ölçekteki madencinin sektör dışında kalarak, tekelleşmenin ortaya çıkabileceği gibi konular yasa ve yönetmeliğin olumsuzlukları arasında yer almaktadır
Ülkemiz madenciliğinin esasını oluşturan maden arama faaliyetlerinin dünya standartlarına yakın biçimde niteliğinin arttırılmasına yönelik düzenlemelerin yasa ve yönetmelikte yer almasının yanı sıra; madenin bulunmasından önce başlayarak, arama, işletme ve terk süreçlerine dek devam eden, maden sahasının çevre ile uyumlu hale getirilmesinde de sürdürülen jeoloji mühendisliği hizmetlerinin; arzu ettiğimiz gibi olmasa da yönetmelikte yer alarak tanımlamasını önemli ve olumlu bir gelişme olarak değerlendiriyoruz.
Yasa ve yönetmelik süreçlerinin her aşamasında emeklerini esirgemiyerek çabalarımıza destek olan herkese teşekkür ederiz.
TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Yönetim Kurulu
Okunma Sayısı: 3164