TMMOB Odalar 24 Kasım 2024, Pazar
Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 20.05.2010
Güncellenme Zamanı: 01.06.2010 12:05:02

 Bu yıl TEKEL İşçileri; Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Kadını ve Erkeğiyle, Alevisi ve Sünnisiyle, Nasırlı Elleriyle Ankara‘da 78 gün süren ve halen devam eden  direnişleriyle  Hak Almanın ne demek olduğunu göstermişti.

22 Şubat 2010 günü Türk-İş, DİSK, Türkiye Kamu-Sen ve KESK ,  acil ve öncelikli talepler olarak Başta 4-C olmak üzere güvencesiz, kuralsız, esnek tüm istihdam uygulamalarından vaz geçilmesi; iş güvencesinin sağlanması; "kiralık işçilik" düzenlemesinin gündemden çıkarılması; çalışma hayatını düzenleyen yasaların ILO ve AB normlarına uyarlanması; Çalışanların örgütlenmesi önündeki engellerin kaldırılması; Kamu çalışanlarına grevli toplu iş sözleşmeli sendika hakkının güvence altına alınması" gibi 12 temel konuda taleplerini ortaya koymuş, bu taleplerin hükümetçe karşılanmaması halinde 26 Mayıs 2010 tarihinde üretimden gelen güçlerini kullanarak genel bir eylem yapacaklarını açıklamışlardı. Çalışma hayatının diğer sorunlarıyla ilgili olarak da değerlendirme yapan Konfederasyonların çalışma yaşamına ilişkin saptadığı temel sorunlar ve bu sorunlara ilişkin talepleri şöyle sıralanmaktaydı.: 

1 Başta 4-C olmak üzere güvencesiz, kuralsız, esnek tüm istihdam uygulamalarından vaz geçilmesi ve bu alandaki yasal düzenlemelerin değiştirilmesi; İş güvencesinin çalışma yaşamında temel bir hak olarak uygulanması; Geçici işçiliği bir kölelik düzeni olarak yaygınlaştıran ve kamuoyunda "kiralık işçilik" olarak bilinen düzenlemenin yasalaştırma girişimlerinden tümüyle vaz geçilmesi; Taşeronlaşma girişimlerine son verilmesi.

 2- Çalışma hayatını düzenleyen yasaların ILO ve AB normlarına uyarlanması; Çalışanların örgütlenmesi önündeki engellerin kaldırılması; Kamu çalışanlarının grevli toplu iş sözleşmeli sendika hakkının güvence altına alınması;

3- Gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı‘nın 5‘inci ve 6‘ınca maddelerine konulan çekincenin kaldırılması;

 4- Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak her türlü yaklaşımdan vaz geçilmesi.

 5- İşçilere ait olan işsizlik sigortası fonunun amacı dışında kullanılmaması;

 6- Kriz fırsatçılığı yapılarak emek haklarının gaspedilmemesi

 7- Asgari ücretin "insanca yaşamaya yeterli ücret" olarak belirlenmesi

 8- Çalışma hayatının sözleşme biçimleri, çalışma süreleri ve ücret yönünden insan onuruna yakışır iş temelinde düzenlenmesi için gerekenlerin yapılması.

 9- İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin iş cinayetlerini de önleyecek şekilde yasal güvenceye kavuşturulması. 

 10- Sağlık hakkının temel insan hakkı kapsamında değerlendirilerek uygulamadaki katılım ve katkı payından vaz geçilmesi;

 11- Hükümetin çalışma hayatıyla ilgili tüm konularda sendikaların görüş ve önerilerini dikkate alması ve bu doğrultuda etkin girişimde bulunması;

 12- Uygulanacak ekonomik politikaların sermayeye kaynak aktarımı yerine emekçiler için istihdam yaratacak yatırımlara yönlendirilmesi.

 

TEKEL İşçilerine dayatılan 4/C statüsü (Güvencesizlik), 22 Nisan 2010‘da yayımlanan bir Başbakanlık Genelgesiyle 16.000 Belediye İşçisine de dayatılmış durumda.

Zonguldak Karadon‘da taşeron uygulaması  sonucu 30 emekçi  yaşamlarını kaybetti.

Yakın bir gelecekte  Kamu Emekçilerini de; yürürlüğe konulması planlanan Kamu Personel Rejimi Reformunun ardından "Memur" tanımının değiştirilmesi nedeniyle Güvencesizlik (işten atılma korkusu) bekliyor.

Yunanistan‘daki emek hareketinin direnişinde görüldüğü gibi işçiler, memurlar, tüm çalışanlar, emekliler AB ve IMF‘nin "acı reçetesine" karşı şiddetle muhalefet etmekte, genel grev eylemiyle hayatı durdurmaktadırlar. Hak gasplarına karşı yapılan bu mücadelede, henüz tam bir sonuç alınmamakla birlikte, emeklilere ödenen iki ikramiyeye son verme girişiminden vazgeçildiği yönünde haberler gelmektedir.

TEKEL işçisinin 78 günlük direniş mücadelesi 26 Mayıs‘ta ileri bir aşamaya taşınmazsa, hükumetin ve sermayenin emeğe yönelik saldırıları daha da artacaktır. Öncelikle güvencesiz çalışma iyice yaygınlaşacak ve kıdem tazminatı hakkına dokunulmaya başlanacaktır.

26 Mayıs genel eyleminin başarısı, sadece grev kararını alan 4 konfederasyonun ve üyelerinin değil, artık tüm emek örgütlerinin göstereceği sorumluluğa bağlı. Emek düşmanı politikalara ve yaşanan saldırılara karşı güçlü bir yanıt olması  gereken 26 mayıs‘ın başarılı olması için herkese görev ve sorumluluk düşüyor

 

22 ŞUBAT‘TA TEKEL DİRENİŞİNİ TÜM ÜLKE ÇAPINA YAYGINLAŞTIRMA İDDİASIYLA 12 SOMUT TALEP BELİRLEYEREK ‘GENEL EYLEM‘ KARARINI KAMUOYUNA DUYURAN KONFEDERASYONLARIN. KARARINI DESTEKLİYOR  ÜYE VE MESLEKDAŞLARIMIZI  EYLEMİ DESTEKLEMEYE ÇAĞIRIYORUZ.

 

 

  

* Sağlıkta; Muayene Ücreti, İlaç Katkı ve Katılım Payı Uygulamalarına son verilmesi için,

* 4/B ve 4/C statüsündeki Kamu Emekçilerinin Kadroya Alınması için,

* Yeni ve Kadrolu Personel İstihdamı için,

* Yoksulluk Ücretinin altında bulunan Ücretlerin "İnsanca Yaşam Ücreti" düzeyine çıkartılması için,

* Her türden "Ücret Adaletsizliği"ne son vermek için,

* "Eşit İşe Eşit Ücret" İlkesinin hayata geçirilmesi için,

* Ek Ödemelerimizin Artırılması, Ayrımcı Uygulamalardan arındırılması ve Emekli Aylıklarımıza yansıtılması için,

* Yapılan Anayasa Değişikliği nedeniyle ortadan kaldırılmaya çalışılan Toplusözleşme ve Grev Hakkına sahip çıkmak için,

* İşsizliğe, Yoksulluğa, Yolsuzluğa ve Şiddete Dur demek için,

* Kapitalizmin Krizinin Bedelini Ödememek için,

*İŞ sağlığı iş güvenliği için

*Kıdem tazminatlarının korunması için

 

İNSANCA YAŞAM,

 GÜVENCELİ İSTİHDAM

TOPLUSÖZLEŞME VE GREV HAKKI

DEMOKRATİK HAKLARIN İLERLETİLMESİ

İÇİN

 

26 MAYIS 2010 ÇARŞAMBA GÜNÜ ÇALIŞANLAR GREVDE!

 

 


Okunma Sayısı: 3149