TMMOB Odalar 22 Kasım 2024, Cuma

BMM’de kabul edilen “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”a eklenen bir maddeyle yabancı mühendis, mimar ve şehir plancıların akademik ve mesleki yeterliliğini kanıtlamasına gerek kalmadan Türkiye’de çalışmalarına imkan tanındı. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, TBMM’de 27 Ocak 2010 tarihinde kabul edilen düzenleme üzerine 30 Ocak 2010 tarihinde bir basın açıklaması yaptı.

Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 03.02.2010
Güncellenme Zamanı: 03.02.2010 11:15:52

Siyasal iktidar, ülke vatandaşı aleyhine, yabancılar lehine düzenleme yaparak, dünyada hiçbir ülkede örneği olmayan bir ilke imza attı.

TBMM‘nin 27 Ocak 2010 tarihli oturumunda siyasal iktidarın talebi ile ele alınan ve "torba yasa" olarak nitelendirilen "Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 8. maddesine "......Mesleki hizmetler kapsamında çalışacak yabancılara akademik ve mesleki yeterlilik ile ilgili işlemleri tamamlanıncaya kadar, ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla bir yılı geçmemek üzere ön izin verilebilir. Mesleki eğitim alanı dışında istihdam edilecek yabancı uyruklu personel için bu Kanunda belirtilen görüşler alınmaz. Bu kişiler, akademik ve mesleki yeterlilik ile lisans talep ve yeterlilik uygulamasına tabi değildir" biçiminde bir düzenleme yasanın adı ile hiçbir ilgisi olmamasına karşın eklenmiştir ve bu ek ne yazık ki yasallaşmıştır.

Bu yasa maddesinin içeriği 2004 yılında "Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği" maddesi olarak düzenlenmişti. Konuya ilişkin TMMOB tarafından açılan davada Danıştay söz konusu maddeyi iptal etmişti. AKP Hükümeti, Danıştay kararını by-pass etmek için yönetmelik düzenlemesini yasa teklifi haline getirmiş ve 23 Mayıs 2007 tarihinde 5565 sayılı "Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa" TBMM‘de kabul edilmişti. Yani Anayasa‘nın 138. maddesi ihlal edilerek teklif yasalaşmıştı. Dönemin Cumhurbaşkanı tarafından incelenen 5565 sayılı Yasa, Anayasa‘nın çalışma özgürlüğünü düzenleyen 49‘uncu, temel hak ve özgürlüklerin yabancılar için, uluslararası hukuka uygun olarak yasayla sınırlanabileceğini düzenleyen 16‘ncı, hukuk devleti ilkesini düzenleyen 2‘nci, eşitlik ilkesini düzenleyen 10‘uncu ve hiçbir etkinliğin ulusal çıkarlara aykırı olamayacağı kuralından hareketle 176‘ncı maddesine aykırılığı tespit edilerek TBMM‘ye iade edilmişti.

TBMM‘ye Anayasa‘ya ve hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iade edilen Yasa, 2007 yılından bu yana Meclis gündeminde bekletilmişti. Ancak Siyasi İktidar, 27 Ocak 2010 gecesi,  Anayasa‘ya aykırı olduğu bilinmesine karşın torba yasa içinde saklayarak konunun yeniden yasalaşmasını sağlamıştır.

Demokrasi ve yönetişim ilkesini ağzından düşürmeyenlerin, komisyon toplantılarına sorunun muhatabı olan TMMOB‘yi çağırmamaları da ayrıca altı çizilmesi gereken bir durumdur.

Siyasal İktidar, bu yasa maddesi ile diplomalarına bakmaksızın, mühendis ve mimar olduğunu beyan eden tüm yabancılara çalışma izni vererek halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye atmaktan çekinmemiş ve geleceğimizi hiçbir kayıt ve denetime tabi olmaksızın meslekleri belli olmayan yabancıların sözlü beyanlarına teslim etmeyi tercih etmiştir. Siyasi İktidar ülke vatandaşı mühendis, mimar ve şehir plancılarını kendi ülkesinde yabancı durumuna düşürmüştür.

Ülkemiz mühendis ve mimarlarına dünyada hiçbir ülkede böyle bir olanak tanınmaz iken ve böyle bir uygulamanın dünyada örneği yokken bu yasa maddesi ile ülkemiz açıkça "müstemleke" durumuna düşürülmüştür.

Kamuoyunun da bildiği üzere, son yıllarda hukukun üstünlüğünü ve kamu yararını savunma görevi "parmakla sayılacak" kişi ve kuruluşta kalmış görülmektedir. Hukuka saygı ve kuvvetler ayrılığı ilkesine uygun davranma, yürütmeden beklenen hukuki ve haklı bir istem olmakla birlikte, bugün ne yazık ki, TBMM aritmetiği yasama organının yürütmeden bağımsızlığını gölgelemektedir.  Bu durum hukuk devletinde olmazsa olmaz olan yargı bağımsızlığını ve yargı kararlarına uygun davranmayı engellemektedir.

Bu yasa maddesi ile akademik ve mesleki yeterliliğini kanıtlamasına gerek olmaksızın her yabancının mühendis ve mimar unvanını kullanabilmesinin önü açılarak, yabancılar için 6235 sayılı TMMOB Yasası ve 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Yasa‘nın uygulanmayacağı teminat altına alınmıştır.

Bu yasa maddesi her şeyden önce ülke mühendis ve mimarlarına yönelik bir darbedir. Uluslararası sermaye lehine, fakat ülke mühendis ve mimarları aleyhine bir yasanın kabulünü, bağımsız ve demokratik sosyal hukuk devleti anlayışı ile örtüştürmek olanaklı değildir.

Mühendis ve mimarların kendi ülkelerinde yabancı konumuna düşürülüp, haksız rekabete teslim edilmesi ve ülkemizin kıt kaynakları ile yetiştirilen insan gücümüzün yok sayılması kabul edilemez.  

Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarını denetlemek üzere Devlet Denetleme Kurulu‘nu harekete geçiren Cumhurbaşkanı‘ndan haklı istemimiz; bir önceki Cumhurbaşkanı tarafından tespit edilen iade gerekçelerini dikkate almasa dahi, Devlet Denetleme Kurulu raporunda yer alan tespitlere uygun olarak Yasa‘nın ilgili maddesini TBMM‘ye ivedilikle iade etmesidir. Cumhurbaşkanı en azından Devlet Denetleme Kurulu‘nun "mühendislik ve mimarlık hizmetinin akademik ve mesleki yeterlilik denetiminden muaf olamayacağı" tespitine uygun davranmalıdır.

TMMOB ve örgütlü gücü bu yasa maddesini ve uygulamalarını sonuna kadar takip edecek ve gereğini yapacaktır.

Mehmet Soğancı
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı


Okunma Sayısı: 3142