Bir süredir demokratik kitle örgütlerine, sendikalara, emek ve demokrasi güçlerine yönelik saldırılar artarak devam etmektedir. Değişik operasyonlar adı altında yürütülen bu saldırılar ve artan baskılar cunta dönemi uygulamalarını çağrıştırmaktadır. Devlet güçleri bakanın da ifade ettiği gibi orantılı güç(!) kullanmaya devam etmekte, en temel hak ve özgürlükler devletin şiddeti ile karşı karşıya kalmaktadır.
Başta KESK ve Eğitim-Sen yöneticilerine yönelik olmak üzere başlatılan ve başka operasyonlarla aynı kapsamda gösterilmek istenen gözaltılar ve tutuklamalar, demokratik kamuoyunu susturmaya, toplumsal muhalefete gözdağı vermeye yönelik çabalardır. Bundan önce de çok denendi; baskı ve gözdağı demokratik kamuoyunu susturmaya yetmedi ve yetmeyecektir.
Son olarak, eğitim emekçilerinin toplu sözleşme talebiyle Türkiye‘nin dört köşesinden başlattığı yürüyüş kollarına karşı polisin uyguladığı şiddet, Ankara‘da da devam etmiştir. En temel sendikal hak olan toplu sözleşme talebine dahi tahammül edemeyen anlayış, Ankara‘ya ulaşan Eğitim Sen üyelerine coplu, gaz bombalı saldırı gerçekleştirerek ikisi ağır on kişinin yaralanmasına sebep olmuştur.
Kendisi gibi düşünmeyenlere, farklılıkların hiçbirine tahammül edemeyen siyasal iktidar her türlü baskı aracını fütursuzca kullanmakta, antidemokratik uygulamalara devam etmektedir. Aydınlık bir ülke inancını ısrarla koruyan ilerici devrimci demokratların, hurafe değil bilimin yolundan gidenlerin, ulemanın değil toplumcu bilimin yol göstericiliğinde yürüyenlerin haklı olduğunu ve mutlaka kazanacaklarını tarih bize göstermiştir.
Siyasi iktidara sesleniyoruz, yönetememe krizinizi daha fazla baskı, gözdağı, şiddet politikaları ile değil daha fazla demokrasi ile aşabilirsiniz.
Baskı ve yıldırma girişimlerinden sonuç alınamayacağı bilinmelidir.
TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
Okunma Sayısı: 3145