TMMOB Odalar 21 Kasım 2024, Perşembe
Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ
Yayına Giriş Tarihi: 01.09.2008
Güncellenme Zamanı: 03.09.2008 02:38:49

Kapitalist dünyayı saran 1929 ekonomik bunalımı, bunalımı aşmak için pazar kavgası, yeni egemenlik alanları kurma arzusu bir savaşı kaçınılmaz kılmıştı. Kapitalist dünyanın tetikçisi, tüm dünya halklarına karşı düşmanlaştırılmış, ırkçı ve faşist Hitler yönetiminin saldırganlığının faturası, Alman halkı ve tüm dünya halklarına pahalıya mal oldu.

1939 1 Eylülünde Alman faşist ordularının Polonya‘ya saldırısıyla birlikte 2. Dünya Savaşı‘na adım atıldı. Büyük sermayenin desteğindeki Nazi orduları başka ülkelerin sınırlarını aşarak işgallere, katliamlara ve yağmaya başladı. Mayıs 1945 de savaş sona erdiğinde ardında elliiki milyon ölü, milyonlarca yaralı, sakat, yıkılmış kentler acı ve gözyaşı bıraktı. İnsanlık tarihinin bu acımasız, kanlı savaşının başladığı gün; 1 Eylül, Dünya Barış Günü olarak kabul edildi.

Kapitalist dünya Hitlerin SSCB‘ye saldırmasını, SSCB‘yi yıkmasını ve yeni pazar alanları elde etmekle birlikte, sosyalist devleti mezara gömmeyi hesaplıyorlardı. SSCB, ekonomik ve siyasi kriz içinde kıvranan kapitalist dünya için büyük bir tehdit oluşturuyordu

2. Emperyalist Paylaşım Savaşı dünya halklarına büyük acılar yaşattı. Açlık ve sefaleti derinleştirdi. Ancak bu süreç aynı zamanda büyük halk direnişlerine, faşizmin dünyaya egemen olamayacağına dair insanlığın kahramanlıklarına da sahne oldu. Bu yıllar, başta işçi sınıfı olmak üzere, ezilen ve sömürülen halkların kapitalizme ve faşizme teslim olmayarak sürdürdükleri büyük ve şanlı direnişlere tanıklık etti.

2008 yılının 1 Eylülünde: Dünyanın bir çok yerinde yaşanmakta olan çatışmalar, savaşların faturası yoksullara halklara kesilmektedir. Savaş ve çatışmalar sonucunda, küresel eşitsizliğin yarattığı yoksulluk, yoksulluğun getirdiği açlık, olağan bir duruma gelmiştir.

Bugün Kafkaslar‘da, Ortadoğu‘da ve bölgede değişik düzeylerde olmak üzere süren savaşları İkinci Paylaşım Savaşı‘ndaki amaçlardan farklı düşünmek mümkün değildir. Savaşlara karşı barışı ise halkların mücadelesi ve elbette karşı koyuşu durdurabilecektir.

Ülkemizde de yıllardır süren ve çözülmeyen yirmi yıldan fazla süredir devam eden çatışma ortamının artık bitirilmesi gerekiyor. 1 Eylül Dünya Barış Gününde buna her zamankinden daha fazla ihtiyaç bulunmaktadır.

Kürt sorunundan kaynaklı olarak süren çatışma durumunun son bulması, barış ve diyalog yolunun açılması için adım atılması gerektiği açıktır. Biz, şiddet ve baskı politikalarında ısrar edenlerin, gerici şoven ideolojik bakışın barışın önünde en büyük engel olduğunu biliyoruz.

Türkiye halklarına büyük acılar yaşatan savaş haline ve çatışmalara son vermek, sorunun demokratik ve halkçı çözümü için adım atmak gerekiyor. Bunu sağlayacak olan halklardır. Barışı ve demokrasiyi ancak halkların mücadelesi getirebilir.

Biz TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak; barış içinde, ülkemizde ve bölge halklarıyla dostluk ve kardeşlik içinde yaşamak, halkların kültürel ve insani haklarına saygı gösterilmesini istiyoruz.

Barışı sağlamış bir dünya ve Türkiye umuduyla..

TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

YÖNETİM KURULU


Okunma Sayısı: 3147