" Bilinmeyen Mineral Kaynaklarının" kestirim çalışmaları:
->Bir bölgede mineral kaynaklarının aranmasının ve üretiminin teşvik edilmesi ve yönlendirilmesi için,
->Belirsizlik taşıyan "Maden Politikasında" ekonomik etkinin değerlendirilmesi için,
->Yatırım programlarında bölgesel ekonomik etkinin değerlendirilmesi için yapılır.
Ülke stratejik planlamasında ileriye yönelik kaynak yeterliliğinin değerlendirilmesi öne çıkarılsa da, burada esas amaç(serbest piyasa ekonomisi) piyasa oluşturucuları olan, kurum-şirket çıkarları doğrultusunda kamuoyu oluşturmaktır!..
Mineral Tahmin Yöntemleri iki ana grupta toplanır:
-Genelleştirme,
-Kıyaslama.
Uygulamada iki ana grubun değişik varyasyonları birlikte kullanılır.
->Genelleştirme yöntemleri, genelde verilerin ötesine bir öngörü (projeksiyon) için kullanılır. Dolayısıyla tenör-fiyat gibi değişkenler çok dolaylıdır.
->Kıyaslama yöntemleri, daha çok karşılaştırmaya dayanır. Yatak sayıları ile derinlik gibi girdi veya çıktı değişkenleri AÇIK ve BELİRGİN olmalıdır.
Bu yöntemler,mineral kaynaklarının fiziksel varlığını öngörürler.NE EKONOMİK, NEDE TEKNOLOJİK YAKLAŞIMLAR BU SÜREÇTE BELİRGİN OLARAK YER ALMAZLAR(Drew v.d.,1986).
=>ELVERİŞLİ JEOLOJİK BİLGİNİN EKSİKLİĞİ VE JEOLOJİK ÇIKARSAMA DÜZEYİNİN YETERSİZLİĞİ DURUMUNDA KAYNAK DEĞERLENDİRİLMESİ BİR SANI OLARAK KALACAKTIR!!!
Sonuç olarak, değerli araştırmacılar, Dr. V.Oygür ve Prof.Dr. A.Erler‘in 1999 yılında yaptıkları "TÜRKİYE ALTIN POTANSİYELİNİN TAHMİNİ" çalışması sonucunda
çıkarsadıkları 1700-6500 ton altın rezevi, işletilen altın yatağı çevresindeki bilinmeyen
kaynakların kestirimi olmadığından olasılık aralığı hipotetik değil SPEKÜLATİF‘tir!!!
=>DOLAYISİYLE HİÇBİR EKONOMİK VE TEKNOLOJİK ANLAM İFADE ETMEZ(!!!), ÖNGÖRÜLEN KAYAÇLARDA ALTININ FİZİKSEL VARLIĞINDAN BAŞKA...
S.Dilek, Jeo.Yük.Müh
Okunma Sayısı: 3181