“İndim maden ocağına kara elmas diyarına
Yeryüzü sıcak olsun diye dost
Yıllar boyu kazma salladım buskunca bu zindanda
Çocuklarım gülsün diye dost
Oysa bizim evde gülen yok
Yürü derler yürü derler açlığa yürü derler
Kara elmas tabut olmuş gerekirse ölün derler
Günü gelir utanmadan ağlaşana gülün derler
Yalanlara artık sabrım yok”
Kemal Özer
Bugün 4 Aralık Dünya Madenciler Günü. Roma zulmünden kaçarak İzmit yakınlarında madencilerin çalışmakta olduğu bir mağaraya sığınan, madencileri koruduğuna inanılan ve bu nedenle madenciler tarafından azize kabul edilen Santa Barbara’nın dünya madencilerine armağan ettiği gün.
4 Aralık Dünya Madenciler Günü’nü, Amasra TİM de, iş cinayetine dönüşen maden faciasında 42 maden emekçisinin yaşamını yitirdiği koşullarda karşılıyoruz.
Yaşamları alınan maden emekçilerini saygıyla anarken, madenleri arayıp bulan, işleyen, alın terleri ile maden ocaklarını aydınlatan, hayatı yaratan maden emekçilerimizin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü‘nü kutluyoruz.
Tarihi insanlık tarihi kadar eskiye dayanan madencilik, İnsanın hayatını sürdürebilmek ve ihtiyaçlarını karşılayabilmek için varoluşundan günümüze kadar olan süreçte başvurduğu bir alan olmuştur.
Geçmişten günümüze hammaddenin türü değişiklik gösterse de, tüketim miktarı artmakta bu da dolayısıyla üretime yansımaktadır. Üretimdeki bu artışa paralel olarak madencilik teknolojisindeki gelişmenin daha yavaş olması, insanı, çevreyi, işçi sağlığı ve güvenliğini önemsemeyen uygulamalar, aşırı kar hırsı, liyaktsizlik ve ihmaller çok büyük faciaların meydana gelmesine neden olmuştur.
Geçmişten-günümüze gelişmiş ya da gelişmekte olan pek çok ülkede madencilik, endüstride hala önemli bir yer tutmakla birlikte, madencilik sektöründeki olumsuzlukların tümüyle geçmişte kaldığını söyleyebilmek mümkün değildir.
Dünya’da çalışanların sadece %1’i madencilik iş kolunda iken, meydana gelen ciddi kazaların %8’i madencilik sektöründe olmaktadır. Türkiye ise, iş kazalarında dünyada üçüncü, Avrupa’da birinci sırada yer almaktadır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin maliyet unsuru olarak görülmesi, en kısa zamanda aşırı üretim zorlaması başta olmak üzere faciaya dönüşen maden iş kazaları son yıllarda belirgin olarak artmaktadır. Özellikle yeraltı kömür madenciliği, işçi sayısı başına düşen kaza ve ölüm sıralamasında bütün sektörlerin başında yer almaktadır.
Son olarak Bartın’ın Amasra ilçesindeki TTK Amasra Taşkömürü İşletme Müessesesinde meydana gelen grizu patlaması sonucunda 42 maden emekçimizi kaybetmemiz, kömür madenciliğinde yaşanan olumsuzlukların ve iş cinayetine dönüşen faciaların nedenlerinin sorgulanmasını bir kez daha gerekli kılmıştır.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak, kamu yararı temelinde yerli sanayimizi destekleyen, akılcı bir madencilik politikasının oluşturularak milyonlarca yılda oluşan ve yenilenemez yeraltı kaynaklarımız olan madenlerimizin uluslararası norm ve standartlar baz alınarak aranmasını, işçi sağlığı ve güvenliğini esas alarak; çevreyi, doğal ve kültürel zenginliklerimizi koruyarak kamu yararı doğrultusunda değerlendirilmesini ve buna yönelik politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini bir kez daha yineliyoruz.
Madencilik faaliyetlerinde tehlike ve risk vardır, ancak fıtratında ölüm yoktur; ölümlere yol açan öngörü, önlem ve denetim yokluğudur. Akıl ve bilimle, önlemle önüne geçilebilecek olan ölümler de kader değildir.
Dünya Madenciler Günü’nü ölümlerle anmayarak; yaşanası güzel bir ülkede kutlanacak bir güne dönüştüreceğimize olan inancımızla, maden kazalarında yaşamını yitiren maden emekçilerini saygıyla anıyor, madenleri arayıp bulan, işleyen, alın terleri ile maden ocaklarını aydınlatanların, tüm maden emekçilerimizin 4 Aralık Dünya Madenciler Günü‘nü kutluyoruz...
Bilimle, emekle, inatla, umutla!
TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
Okunma Sayısı: 3365