2003 yılından bu yana NESCO Maden Tic.ve Sanayi A.Ş. tarafından Giresun-Şebinkarahisar’da işletilen kurşun-çinko maden işletmesi zenginleştirme tesislerinde; 18 Kasım 2021 tarihinde saat 19.00 civarında terk edildiği ifade edilen 2 nolu atık barajı, muhtemelen gövde dolgularının bir kısmının 1 nolu atık barajının içinde biriktirilen gevşek çökeller (atıklar) üzerine oturtulması nedeniyle, zeminde meydana gelen farklı oturmalar sebebiyle, gövde dolgularında deformasyonlar oluşmuş, bu deformasyonlar sonucunda da gövde dolgusunda oluşan kırık ve çatlaklarında yaşanan sızıntının önlenmesi amacıyla yapılan çalışmalar esnasında ise 2 nolu atık barajının gövde dolgusunun bir kısmının yıkılarak atık havuzu içinde bulunan binlerce ton kurşun çinko zenginleştirmesi süreçlerinde (filatasyonda) kullanılan kimyasallarla kirletilmiş, ağır minerallerce zengin çok tehlikeli atık, 1 nolu atık barajının da üstünde taşarak Darabul deresine dökülmüştür. Darabul deresine dökülen bu atıklar dere suları ile sürüklenerek yaklaşık 5 kilometre uzağında bulunan Kılıçkaya Barajı`na ulaşmıştır.
Giresun Valiliği tarafından yapılan açıklamalar ile Trabzon Şube Yönetim Kurulumuzun bölgede yaptığı incelemeler sonucu Odamıza ulaşan bilgilere göre, maden işletmesinde üretim süreçlerinin durdurulduğu, çevre felaketine neden olan atıkların temizlenmesi amacıyla öncelikle Derebul deresi sularının Kılıçkaya Barajı`na taşınımının engellenmesi amacıyla dere sularının hendek açılmak suretiyle başka bir noktaya drenajının sağlandığı, yine inceleme tarihi itibariyle yaklaşık 4500 tonu aşkın atık malzemenin ise iş makinaları ile temizlendiği belirtilmiştir.
Bu İlk Değil!
Giresun Şebinkarahisar maden zenginleştirme tesislerindeki atık barajı yıkılmasının ilk olmadığı, söz konusu firmanın işlettiği Kütahya Tavşanlı’da yer alan Eti Gümüş İşletmesi`nin atık barajının da 2011 yılında Kütahya Simav’da meydana gelen depremden kaynaklı olarak hasar gördüğü ve Eti Gümüş İşletmesi`nin atık barajında yaşanan yırtılma sonucunda etrafa taşan kimyasallarla kirletilmiş, ağır metallerce zengin maden atıklarının Tavşanlı’da yeraltı ve yüzey suyu ile çevresel felakete neden olduğu bilinmektedir.
Günümüzde çevrenin korunması konusunda ülkemizdeki iş ve işlemleri yürütmekle görevli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı`na bağlı Çevresel Etki ve Değerlendirme Genel Müdürlüğü ile Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü`nün madencilik gibi çok tehlikeli atıkların gerek işletme, gerekse işletme sonrası terk edildiğinde dahi on yıllar boyunca sıkı sıkıya korunmasını sağlayacak şekilde tedbirleri alması gerekirken, günümüzde bırakınız işletme sonrası on yıllarca korunmasını işletme esnasında veya Simav depreminde olduğu gibi tesise kuş uçuşu 40-50 km. uzaklıkta meydana gelen orta büyüklükteki depremlerde bile atık barajlarının ağır hasar alarak yıkıldığı görülmektedir.
Tehlikeli atıkların korunması amacıyla inşa edilen atık barajlarının yıkılmasının temel nedeni, inşa edilen atık barajlarının vurdum duymaz bir tavır ile günümüz bilimsel ve teknik gereklerine uygun inşa edilmemesinden kaynaklandığı bilinmektedir. Günümüzde, atık barajlarının etüt ve projelendirme, inşa, izleme, kontrol ve denetim süreçlerinde yaşanan zafiyet Giresun Şebinkarahisar’da olduğu gibi büyük çevresel felaketlerin yaşanmasına neden olmaya devam ediyor. Atıklar toplanıp başka yere taşınsa bile ağır metal ve zenginleştirme esnasında kullanılan kimyasallarla kirletilmiş binlerce ton toprak ve malzeme atmosferik etkiler altında Balıkesir-Balya, Çanakkale-Çan Kömür İşletmeleri veya Kıbrıs-Lefkede olduğu gibi on yıllarca, hatta yüz yıllarca “Asit Kaya Drenajına “neden olacaktır. Asit kaya drenajı ile yüzey, yeraltı suyu ile toprağımızın kirletilmesi on yıllar boyunca devam edecektir. Yine bu bölgede yaşayan insanlarımız başta olmak üzere, asit kaya drenajı ile kirletilmiş sular veya toprakla doğrudan teması veya besin zinciri vasıtasıyla canlı yaşam zehirlenmeye devam edilecektir.
500’ün üzerinde aktif faylarla her an 7 ve üstü büyüklükte depremlerle karşı karşıya olan ülkemizde, çok sayıda atık barajının, sanayi bölgesi veya tesisinin aktif fay zonları üstüne yeterli jeolojik-jeoteknik araştırmalar yapılmadan oturtulduğu düşünüldüğünde büyük çevre felaketlerinin kapımızda olduğu unutulmamalıdır.
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını ile MAPEG Genel Müdürlüğünü Uyarıyoruz…
Sonuç olarak, derelerimiz, göllerimiz, akarsularımız, vadilerimiz gibi jeoçeşitliliğimizi oluşturan varlıklarımız Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığının gözetiminde Giresun Şebinkarahisar Maden zenginleştirme tesislerinde olduğu gibi yok edilmeye devam ediyor. Yıkılanın sadece atık barajı olmadığı, gelecek on yıllarımızı da etkileyecek ve yeni çevre felaketlerine neden olacak bir yıkımı da beraberinde getirdiği unutulmamalıdır.
Saygılarımızla,
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
(529 KB) (24.11.2021 13:36:06)
(448 KB) (24.11.2021 13:36:59)
(520 KB) (24.11.2021 13:37:06)
Okunma Sayısı: 3254