22.08.2020 tarihinde Giresun ve ilçeleri başta olmak üzere, Trabzon, Rize ve Ordu’da başlayan sağanak yağış; Giresun kent merkezi ile Dereli, Doğankent, Yağlıdere, Tirebolu ilçe ve köylerinde etkili olmuş ve şu an için 7 kişinin yaşamını yitirdiği, 11 kişinin kayıp olduğu, çok sayıda binanın çöktüğü veya ağır hasar gördüğü bir sel afeti yaşanmıştır. Öncelikle taşkında yaşamını yitiren yurttaşlarımıza rahmet, yaralılara ve afetzedelere geçmiş olsun diyoruz.
Beton lobisinin istem ve talepleri çerçevesinde oluşturulan imar, afet, kentleşme, planlama, yapı üretim süreçleri sonucunda fay hatlarında olduğu gibi, dere yatakları, taşkın sahaları, heyelanlı alanlarının tamamı imar rantı amacıyla kullanıma açılmış, bunun sonucunda, her deprem veya taşkında bu alanlarda yerleşen onlarca insanımız yaşamını yitirmiş, milyarca lira maddi kayıplar ortaya çıkmıştır.
Giresun’da olduğu gibi, derelerimize plansız HES’lerin yapılması, dere yataklarının değiştirilmesi, tekniğe aykırı menfez ve köprülerin yapılması, taşkın alanlarının imara açılması, imar afları ile bu alanlardaki kaçak yapıların meşrulaştırılması doğa olaylarının birer afete dönüşmesine yol açmaktadır.
Ocak 2020 tarihinden bu yana geçen yaklaşık 8 aylık zaman dilimi içinde; Elazığ-Sivrice, Malatya-Pütürge, Van-Başkale, Bingöl-Karlıova, Manisa-Akhisar’da yaşanan depremler, Van-Bahçesaray’da yaşanan çığ düşmesi ile Adana, Mersin, Antalya, Bursa, İstanbul, Rize, Artvin, Trabzon ve en son Giresun’da yaşanan taşkınlar sonucunda 120’yi aşkın vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 25.000’ni aşkın konut veya işyeri hasar görmüş, 8-9 milyar lirayı aşan maddi kaybın yaşandığı görülmüştür.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı başta olmak üzere ilgili Bakanlıkların toplumun ihtiyaçları yerine beton lobisinin istem ve çıkarları yönünde imar, planlama, yapı üretim ve denetim, kentsel dönüşüm, çevre, orman, tabiat varlıkları koruma gibi kanunlarda yaptıkları değişikliklerle, kentlerimiz doğa kaynaklı afetlere karşı korumasız hale getirilmiş, her depremde veya taşkında daha fazla insanımızı kaybeder hale gelinmiştir.
Fay hatlarının üstünü, dere yatakları, taşkın sahaları ile heyelanlı alanlar üstüne yapı ruhsatı vererek yapı yapılmasını teşvik edenler hesap vermelidir.
Her doğa kaynaklı afetten sonra, vatandaşa hesap vermesi gereken Bakanların ortaya çıkıp, hamaset nutukları atarak “dere yataklarına niye ev yaptınız diye” vatandaşlarımıza hesap soranları, “taşkın ilçenin şeklini değiştirmiş” diye nutuk atanları bir kez daha uyarıyor ve göreve davet ediyoruz. !!!!
Sonuç olarak; her yaşanan deprem, heyelan, taşkın sonucunda hamaset nutukları dışında tek bir tedbir almaktan imtina eden, beton lobisinin istem ve çıkarları doğrultusunda yapılan düzenlemeler dışında, toplumun doğa kaynaklı afetlere karşı korunması konusunda tek bir düzenleme yapmayanların ülkemiz insanını koruması mümkün değildir.
Kamu yararı çerçevesinde incelemelerde bulunmak üzere Odamızca bir heyet oluşturulmuş olup, heyetin bölgede yapacağı incelemeler sonucunda düzenleyecekleri ayrıntılı rapor kamuoyu ile paylaşılacaktır.
Saygılarımızla
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu
Okunma Sayısı: 3141