BASINA VE KAMUOYUNA
SİYASİ İKTİDARIN AFETLERE KARŞI DUYARSIZLIĞINDA YENİ PERDE; ULUSAL DEPREM KONSEYİ LAĞVEDİLDİ
Ulusal Deprem Konseyi‘nin kuruluşunu düzenleyen Başbakanlığın 21. Mart.2000 tarih ve B.02.0.PPG.O.12-320-4757 sayılı 2000/9 genelgesi toplam 1085 adet genelge ve genelge mahiyetindeki dağıtımlı yazı ile birlikte "artık uygulama alanı kalma"dığı, "güncelliğini yitirdiği veya yayımlanma amacı gerçekleştiği" iddiası ile yürürlükten kaldırılmış; Konsey lağvedilmiştir.
6.Ocak.2007 tarih ve 26395 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan 2007/1 sayılı Başbakanlık genelgesi ile ekindeki listenin 982inci sırasında yeralan Ulusal Deprem Konseyi‘nin kuruluşunu düzenleyen 2000/9 sayılı genelgenin yürürlükten kaldırılmasını Başbakanlığın aslında "bürokratik işlemleri azaltma" gibi görmesi ise olgunun traji-komik boyutunu gözler önüne sermektedir.
Afet zararlarının azaltılması ve Ülkemizdeki yerleşimlerin afetlere karşı güvenlikli hale getirilmesi, ara vermeden kararlı bir şekilde sürdürülen, geniş kapsamlı, toplumsal olarak içselleştirilmiş bir afetlere karşı mücadele kültürü ile desteklenmesi gereken toplumsal bir hedeftir. Bu yolda teknik, sosyal, hukuksal ve ekonomik boyutlarıyla sağlamlaştırılmış çağdaş bir afet yönetim sistemine duyulan ihtiyaç kadar bu yolun yolcularının kararlılığına ve bilimsel açılımlara sahip çıkmasına da ihtiyaç vardır. Bu nedenle merkezi ve yerel yönetimlerde kamusal erk kullanıcılarının, Dünya Bankası güdümlü piyasacı politikalar yerine kamu yararı ve bilimsel kriterler çerçevesinde bütünsel afet politikalarına duyarlılık göstermeleri; ülkemizde afetlerle mücadele sürecinin hayata geçirilmesine duyulan ve bu süreci önemseyenler açısından zaten her geçen gün biraz daha azalan beklenti ve ümitleri daha da yıpratmayacak davranış içinde olmaları ayrı bir önem taşımaktadır.
Sekreterya işleri TÜBİTAK tarafından yürütülmek üzere kurulan Konseyin en önemli amaçlarından biri deprem başta olmak üzere afet tehlikelerinin yolaçacağı zararları azaltılmasında yol haritasının hazırlanmasıdır. Afet olgusunun yaşamsal önem taşıdığı ülkemizde böylesine önemli misyonlar üstlenmiş bir kurumun bir mevzuat operasyonu kapsamında kapatılması düşündürücüdür. Ancak olayların bu noktaya geleceği belliydi.
Bakanlar Kurulu‘nun 13 Mayıs 2006 tarih ve 26167 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan 2006/10399 sayılı "Dokuzuncu Kalkınma Planı Stratejisi (2007-2013) Hakkında Karar"ında ve 01.07.2006 gün ve 26215 sayılı Resmi Gazete‘de yayımlanan "DOKUZUNCU KALKINMA PLANI (2007-2013)"nda afete karşı hazırlıklar ve afet zararlarıyla mücadele süreci KENDİNE YER BULAMAMIŞTIR. Bugün artık Ulusal Deprem Konseyi de artık bulunmamaktadır.
Değerli Basın çalışanları,
Odamız tarafından değişik platformlarda da belirtildiği gibi Ulusal Deprem Konseyi bir rapor hazırlama ve danışmanlık örgütü olmaktan kurtarılarak daha etkin ve işlevsel bir hale getirilmesi gereken bir kuruluştur.
Ülkemiz Afet zararlarına karşı yürüttüğü mücadelesinde başarıya ulaşmış bir toplum olma yolunda, meslek odaları ve sivil toplum örgütlerinin de katılımı ile daha güçlü hale getirilmiş bu türden kuruluşlara her zaman ihtiyacı olacaktır.
Gelinen noktada ise bu sürecin tersine işletildiği, ulusal dinamiklerin tasfiye edilerek afet yönetim politikalarının Dünya Bankasına "emanet" edileceği; Ulusal Deprem Konseyi‘nin kapatılmasının afet yönetim sistemimizin ve Dünya Bankası politikaları ekseninde yeniden yapılandırılacağının işaretidir. Bu işaretin iyi anlaşılması gerektiği inancındayız.
Saygılarımızla.
03.02.2007
TMMOB-JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU
Okunma Sayısı: 3141