Önceki gün, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın Kimya Mühendisleri Odamızın Yönetim Kurulu’nun görevden alınması istemi üzerine açtığı davada Odamız Yönetim kurulunun görevden alınması kararı verilmiştir.
Öncelikle, Anayasa’nın 135. Maddesi’ne aykırı olan bu hukuk dışı kararı protesto ediyor ve kınadığımızı belirtmek istiyoruz.
Kamuoyunca bilindiği üzere, Birliğimiz TMMOB ve Odalarımız, neoliberal dönüşüm programları çerçevesinde; tarih, kültür, doğa, kent, kır, enerji, maden, tarım, gıda rantları önünde engel oluşturması, sanayisizleştirme süreci ve özelleştirme talanına dur demesinden ötürü uzunca bir süredir iktidarın hedefindedir.
Yine kamuoyunca bilindiği üzere siyasi iktidar, Odalarımızın, Anayasal dayanağı bulunan kamusal hizmet ve kamusal denetim fonksiyonları ile özerk demokratik ve kamu tüzel kişiliği yapısını ortadan kaldırma, önemli bazı yetkilerini yok etme ve TMMOB Yasası’nı değiştirme çabası içerisindedir.
TMMOB ve bağlı Odalarını “nasıl etkisizleştiririz” diye düşünen iktidar, 2011 yılındaki KHK düzenlemelerinin ardından, 2013 yılında, 1983’ten itibaren hiçbir iktidar tarafından işletilmeyen antidemokratik bir hükmü; 12 Eylül dönemindeki bir KHK düzenlemesini bulup işletmeye yönelmiştir. 2014 yılından itibaren bu yönde girişimlerde bulunulmuş, TMMOB ve bağlı Odalarının “idari ve mali denetimine” yönelik Bakanlar Kurulu kararları alınarak tebliğler çıkarılmıştır. 2016 yılı Şubat ayında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Kimya Mühendisleri Odası’nı idari ve mali yönden inceleme kararı almış; 1 Kasım 2016 tarihinde de, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, on bir Odamızı idari ve mali denetime tabi tutma girişimini başlatmıştır.
16 Nisan 2016 tarihinde yapılan Kimya Mühendisleri Odası Genel Kurulu, Anayasa’da belirtildiği gibi bir kanun düzenlemesi olmadığı için Bakanlığa hukuka aykırı bir inceleme yaptırılmaması kararı almış; Bakanlık müfettişlerine istedikleri belgelerin web sitesinde olduğu bildirilmiştir. Ancak Bakanlık, Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu’nun görevden alınması için yargıya başvurmuştur. Diğer Odalarımızın da Kimya Mühendisleri Odası’nın kararına benzer ortak bir tutum izlediğini bu arada belirtmek isteriz.
Diğer yandan, askeri vesayeti ortadan kaldırmakla övünen bir iktidarın, bu ülkenin mühendis, mimar, şehir plancılarının örgütleri üzerinde 12 Eylül askeri cuntası döneminin bir düzenlemesini aradan geçen 30 yıldan sonra devreye sokarak Odalarımız üzerinde hiyerarşik bir vesayet ilişkisi tesis etmeye çalışması, gerçeklikte darbe hukukunu benimsediğini göstermektedir. İktidarın 12 Eylülcüleri aratmayan otoriter bir yaklaşıma sahip olduğu bu vesileyle de görülmüştür.
Yine belirtmek isteriz; kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları bakımından, Anayasa’da belirtilen idari ve mali denetimin hangi konularda, hangi merci tarafından ve ne şekilde gerçekleştirileceğinin bir kanun ile somut ve açık bir şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak Anayasa’nın bizleri ve bizim gibi meslek örgütlerini kapsayan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları üzerine olan 135. Maddesinde, “Bu meslek kuruluşları üzerinde Devletin idari ve mali denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir” hükmüne rağmen bu yönde bir kanun düzenlemesi bulunmamaktadır.
TMMOB Yasası ya da başka herhangi bir kanunda bu yönde bir hüküm bulunmamasına karşın iktidar bürokrasisi, Odalarımız ve TMMOB’yi siyasi iktidarın hiyerarşik denetimi ve vesayeti altına sokmaya çalışmaktadır.
Anayasa’nın 135. maddesiyle verilmiş görev, yetki ve sorumlulukları içeren mevzuatın hazırlanması, geliştirilmesi ve uygulanmasının sağlanması, Anayasa hükümleri gereği ilgili meslek odalarına aittir ve ortada 6235 sayılı TMMOB Yasası ile yönetmelikleri de bulunmaktadır.
Tekrar belirtmek isteriz; hem Bakanlıkların Odalarımızı denetlemeye yönelik talebi, hem de mahkemenin önceki gün verdiği karar, Anayasa’nın 135. Maddesi’ne aykırıdır. Mahkeme, Anayasaya aykırı bir karar almıştır.
TMMOB ve bağlı Odalar, 6235 sayılı TMMOB Yasası ile kurulmuş kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olmalarından dolayı, iş ve işlemlerini, ilgili yasa ve yönetmelikler kapsamında gerçekleştirirler. Birliğimizin ve Odalarımızın tüm faaliyetleri, TMMOB Yasası, Yönetmelikleri ve ayrıca bağlı Odaların kendi yönetmeliklerine tabidir. Odalarımızın faaliyetlerinin yasa ve yönetmeliklere uygunluğu, genel kurullarımızda seçilen denetleme kurulları tarafından düzenli olarak yapılmaktadır. 1954 yılından bu yana hiçbir Odamızın denetleme raporlarında hiçbir olumsuzluk görülmediğini de belirtmek isteriz. Dahası, Odalarımızın tüm idari ve mali faaliyetleri, internet siteleri ve diğer yayınlarla hem üyelerimize hem de tüm kamuoyuna açık biçimde duyurulmaktadır.
Kimya Mühendisleri Odamızın Yönetim Kurulu, söz konusu hukuk dışı mahkeme kararı üzerine, görev başında olduklarını ve Oda Yönetim Kurulu seçimlerinin olağan şekilde 2018 yılı Nisan ayında yapılacağını açıklamıştır. Kimya Mühendisleri Odamızın, TMMOB’nin ve bağlı Odaların özerk demokratik yapısını ortadan kaldırmak, baskı altına alarak susturmak isteyen iktidar politikalarına ve darbe hukukuna karşı, biz TMMOB’ye bağlı bütün Odalar olarak, Kimya Mühendisleri Odası ve TMMOB ile tam bir dayanışma içinde olduğumuzu kamuoyuna duyururuz.
Ülkemize, halkımıza, mesleklerimize, meslek örgütlerimize ve birliğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Yaşasın TMMOB örgütlülüğü.
Yaşasın haklı mücadelemiz.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
Bilgisayar Mühendisleri Odası
Çevre Mühendisleri Odası
Elektrik Mühendisleri Odası
Fizik Mühendisleri Odası
Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri Odası
Gemi Mühendisleri Odası
Gıda Mühendisleri Odası
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası
İçmimarlar Odası
İnşaat Mühendisleri Odası
Jeofizik Mühendisleri Odası
Jeoloji Mühendisleri Odası
Kimya Mühendisleri Odası
Maden Mühendisleri Odası
Makina Mühendisleri Odası
Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası
Meteoroloji Mühendisleri Odası
Mimarlar Odası
Orman Mühendisleri Odası
Petrol Mühendisleri Odası
Peyzaj Mimarları Odası
Şehir Plancıları Odası
Tekstil Mühendisleri Odası
Ziraat Mühendisleri Odası
Okunma Sayısı: 3159