TMMOB Odalar 28 Mart 2024, Perşembe
MEVZUAT BÖLÜMÜNÜN KURALLARI Burada yer alan içerik sadece siz ziyaretçilerimize mesleğimizle ilgili tüm mevzuata toplu olarak erişim sağlamak amacıyla derlenmiştir. Mevzuat bölümü güncel tutulmaya çalışılmaktadır. Ancak hukuki sorunların önemini dikkate alarak lütfen ayrıntılı ve güncel mevzuat için www.mevzuat.gov.tr adresini ziyaret ediniz.

 1877

TAŞKIN SULARA VE SU BASKINLARINA KARŞI

KORUNMA KANUNU

Kanun Numarası : 4373

Kabul Tarihi : 14/1/1943

Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 21/1/1943 Sayı : 5310

Yayımlandığı Düstur : Tertip : 3 Cilt : 24 Sayfa : 198

Madde 1 – Yüksek seviye gösteren umumi ve hususi, kapalı veya akarsuların taşmasiyle su altında kalan veya su

baskınlarına uğrayabilecek olan sahaların sınırları Nafıa Vekaletinin teklifi üzerine İcra Vekilleri Heyetinin kararı ile tesbit ve

ilan edilir.

Madde 2 – Birinci madde hükümlerine göre tesbit ve ilan edilen sahaların sınırları içinde suların akmasına engel olan

bina, tesisler, fidan, ağaç, set, savak gibi manialarla değirmen ve sulama arkları hakkında aşağıdaki hükümler tatbik olunur:

a) Bina ve tesisler hakkında istimlak hükümlerine göre muamele yapılır. Bu bina ve tesislerin arsaları ve bitişik

arazileri sahiplerinin faydalanabilecekleri durumda ise, bunların kıymetleri istimlak bedelinden indirilir ve arsa veya arazi

sahiplerine terkedilir.

b) Fidan, ağaç ve asmalıklarla esaslı bent ve savaklar belediye sınırı içinde ise belediye encümeninin, bu sınır dışında

ise vilayet daimi encümeninin seçeceği üç vukuf ehli tarafından kıymetleri takdir edilerek, bedelleri sahiplerine peşinen

ödendikten sonra kaldırılır veya yıkılır. Bunların takdir olunan kıymetleri için tebliğ tarihinden itibaren beş gün zarfında

ilgililerce vilayet idare heyetlerine itiraz edilebilir. Vilayet idare heyetlerinin nihayet bir ay içinde karar vermeleri lazımdır.

Bu kararlar icrayı durdurmaz. Ancak bu fıkra hükmü dairesinde kaldırılacak veya yıkılacak olan fidan, ağaç ve asmalıklarla

bent ve savakların kısmen veya tamamen başka yerlere nakli için sahiplerince alakalı makamlara yazı ile vukubulacak

müracaatlar üzerine lüzumlu ve mümkün mühletler verilir. Bu hallerde takdir edilmiş olan bedellerden nakledilen kısımlara

isabet eden miktarlar indirilir. Kaldırılan fidan, ağaç ve asmalıkların arazisi sahiplerince hiç bir surette kullanılmıyacak hale

girmiş bulunursa, bunlar da (a) fıkrası hükümlerine göre istimlak olunur.

———————————

(1) Bu kanunun, 15/5/1959 tarih ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısı ile Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara

Dair Kanun‘a aykırı hükümleri 51. maddesinin (a) bendi ile yürürlükten kaldırılmıştır.

1878

c) Yukarıki fıkralara göre takdir edilecek bedeller Nafıa Vekilliğince ödenir. Ancak Devlet ve belediyeye ve hususi

idarelerle köy hükmi şahıslarına (veya Vakıflar İdaresine) ait olan bina, tesisler, fidan, ağaç ve asmalıklarla diğer manialar

için hiç bir tazminat verilmez. (1)

d) Adi bent ve setlerle çit dolma ve toprak birikintisi gibi manialar da hiç bir tazminat verilmeksizin kaldırılır.

e) Baskın sahalarının dışındaki değirmenlere, sınai tesisleri veya ekim sahalarına giden ve su baskın sahasından

geçen ark ve kanallardan zararlı olanların fenni icaplara uygun olarak düzeltilmeleri için sahiplerine kafi bir mühlet verilir.

Bu müddetin sonunda düzeltilmedikleri takdirde yukarıdaki hükümler tatbik olunur.

Madde 3 – Birinci madde hükümleri dairesinde tesbit ve ilan edilmiş olan sınırlar içinde tesisat, inşaat veya tadilat

yapmak, fidan veya ağaç dikmek yasaktır. Müsaade verilmesi, Su İşleri Müdürünün, bulunmıyan yerlerde Nafıa Müdürünün

fenni mahzur olmadığı hakkında rapor vermiş olmasına bağlıdır.

Birinci fıkra hükmüne muhalif olarak izin istihsal edilmeden yapılan ve suyun akmasına veya su seviyesinin

yükselmesine tesiri olan tesisat, inşaat veya tadilat, dikilen fidan veya ağaçlar mahalli Su İşleri Müdürünün, yoksa Nafıa

Müdürünün teklifi üzerine valinin karariyle yıktırılır veya kaldırılır ve bu hususta yapılan masraflar sahiplerinden alınır.

Madde 4 – Daimi bakıma tabi olsun olmasın kenar ve setlerin taşkın sularla yıkılma tehlikesine veya halkın su

afetine maruz bulunduğunu görenler, bunu derhal mahallin Su İşleri, Nafıa Müdür ve teşkilatına veya en yakın muhtarlara,

jandarma dairelerine veyahut mülkiye amirlerine haber vermeğe mecburdurlar.

Bu mecburiyet, suların kabarma ve taşması mevsimlerinde halka ilan edilir.

Madde 5 – Tehlikenin aşağı mıntakalara sırayeti ihtimali varsa keyfiyet o mıntakalara da en seri vasıtalarla ihbar

olunur.

Madde 6 – Taşkın sularla kenar ve setlerin yıkılma ve yarılma tehlikesine maruz bulunması veya yakın arazinin su

baskınına uğraması gibi hallerde, hadisenin vukubulduğu mahallin en büyük mülkiye memurunun emriyle tehlike ile

karşılaşan köy ve kasabaların 18 yaşını bitirip 50 yaşını doldurmamış bulunan erkekleri, ellerinde bulunan ve yıkıntıları

düzeltmeğe yarayacak her türlü alat, edevat ve malzeme ve vasıtalarla tehlike yerine yardıma koşmağa ve gösterilen işlerde

çalışmağa mecburdurlar.

Köylünün temin edemiyeceği anlaşılan lüzumlu vasıtaları Nafıa Vekilliği önceden kafi miktarlarda ve taşkın

sahalarında bulundurur.

Tehlike ile karşılaşan veya tehlikeye uğrayan mahaller halkı ile bu afetin önlenemiyeceği anlaşıldığı takdirde, tehlike

mıntakası dışında kalan komşu köy ve kasabalar halkı da birinci fıkra hükümleri dairesinde yardıma çağırılırlar. Bunlar da

gösterilen işlerde çalışmağa mecburdurlar.

Mülki idare mıntakası ayrı dahi olsa komşu köy ve kasaba halkı tehlikeye maruz mahallin en büyük mülkiye

memurunun bu yoldaki emirlerini yerine getirmekle mükelleftir. Şu kadar ki bu komşu köy ve kasabaların bağlı bulunduğu

vilayet veya kazaya derhal malümat verilir ve yardım istenilir.

——————————

(1) Bu benddeki (veya vakıflar idaresine) şeklindeki ibare Anayasa Mahkemesi‘nin 22/7/1970 tarih, E. 1969/35, K. 1969/70 sayılı kararı ile

iptal edilmiştir.

1879

Yardıma giden komşu köy ve kasabalar halkı da ellerinde bulunan alat ve malzeme ve vasıtaları, ameliyatı idare

edenlerin emrine vermeğe mecburdurlar.

Vali ve kaymakamlarla nahiye müdürleri ve köy muhtarları ve civardaki askeri ve jandarma, gümrük muhafaza ve

orman koruma kıta komutanları mafevklerinden emir beklemeksizin tehlike ile karşılaşan yerlere yardımcı göndermek ve

icabında bizzat tehlike yerine gitmekle mükelleftirler.

Madde 7 – Altıncı maddede yazılı mükelleflerin önceden köy ve belediyelerce ikişer nüsha defterleri tanzim ve

taşkın sahasının tabi olduğu vilayet makamınca tasdik olunarak birer nüshası köy muhtarlarına, belediye reislerine ve birer

nüshası da mahallin en büyük mülkiye memuruna tevdi edilir. Lüzumu halinde mükellefler bu defterler mucbince işe davet

ve sevkolunurlar.

Madde 8 – Tehlike büyük ve geniş görünürse koruma işlerini idare eden amir, gerek o mahalde ve gerek o civarda

bulunan askeri ve mülki veya hususi, tahlis işlerinde faydalı teşekkül ve vasıtalardan yardım istemeğe ve bu hususta

kendisine müracaat olunan her makam da derhal yardım etmeğe mecburdur.

Madde 9 – Yukarıki maddelerde yazılı koruma işlerinde çalışanların beraberlerinde getirdikleri veya ameliyatı idare

edenlerin emrine verdikleri alat ve edevat ve malzeme ve vasıtalardan kırılan veya kaybolanların bedelleri Hükümetçe

sahiplerine ödenir.

Madde 10 – Taşkın tehlikesine maruz bulunan yerlere geleceklerin muayyen tarifeli vasıtalarla hareket etmeleri

takdirinde, nakliye ücretleri Hükümetçe ödeneceği gibi müstacel hallerde salahiyetli memurların gösterecekleri lüzum üzerine

bunlar kamyon, araba gibi diğer vasıtalarla gönderilir. Bunların nakliye ücretleri de Hükümetçe ödenir. Bu işlerde

çalıştırılanlara bu mesailerine mukabil ücret verilmez. Yalnız çalıştıkları müddetçe kendilerine parasız ekmek ve katık temin

edilir.

Madde 11 – Bu işlerde çalıştırılırken engelli hâle gelenlerin engel derecelerine göre kendilerine ve ölenlerin

ailelerine polis ve jandarma efradı için tatbik edilen esaslar dairesinde tazminat verilir. Yaralananlar veya engelli hâle

gelenler en yakın hastanelere sevkedilir. Bütün hastaneler bu yaralı ve engellileri hemen kabul ve tedaviye mecburdurlar.

Devlet ve amme müessesesi hastanelerinde bunlar parasız tedavi ettirilirler. Hususi hastanelerde yapılan tedavi bedelleri

Hükümetçe ödenir. (1)

Madde 12 – Taşkınlar için çekilen tel yazılarını ve telefon muhaberatını posta, telgraf ve telefon merkezleri ve

demiryol istasyonları parasız ve acele olarak kabul etmeğe ve tel yazıyı alan memurlar da hemen mahalline göndermeğe

mecburdurlar.

Madde 13 – Mahalli Hükümetin veya Su İşleri veya Nafıa Müdürlüğü memurlarının sevk kağıtları üzerine taşkınları

önlemeğe gidecek olanları Devlet Demiryolları istasyon memurları asker tarifesiyle ve mahsubu bilahara yapılmak üzere

hadise mahalline veya civarına indirmek şartiyle yolcu veya marşandiz katarları ile göndermeğe mecburdurlar.

Madde 14 – Bu kanunun muhtelif maddelerinde yapılacağı ve ödeneceği tasrih edilen masraflar Nafıa Vekaleti

bütçesinden ödenir.

––––––––––––––––

(1) 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu maddede yer alan "sakatlananların sakatlık", "sakatlananlar" ve

"sakatları" ibareleri sırasıyla "engelli hâle gelenlerin engel", "engelli hâle gelenler" ve "engellileri" şeklinde değiştirilmiştir.

1880

Madde 15 – 6 ncı maddeye göre taşkınları önlemek, yangın ve yıkıntıları kapamak üzere salahiyetli memurlar

tarafından hadise mahalline gitmeleri emrolunanları, hastalık veya diğer makbul bir sebep olmadıkça iş başına cebren

sevketmeğe mahallin en büyük mülkiye memuru mezundur. Bu husustaki emirleri zabıta kuvvetleri derhal ifaya

mecburdurlar.

(Değişik ikinci fıkra: 23/1/2008-5728/113 md.) Davet anında köy ve kasabalarında bulunup da sıhhi vaziyetleri

müsait olduğu hâlde ve başkaca makbul bir sebep olmaksızın bu davete icabet etmeyenler ile gidip çalışmayanlar, kaymakam

veya valinin kararıyla Kabahatler Kanununun 32 nci maddesi uyarınca cezalandırılır.

(Değişik üçüncü fıkra: 23/1/2008-5728/113 md.) 6 ncı maddede yazılı memurlardan hadise mahalline yardımcı

göndermeyenlerle bu Kanunun hükümlerini tatbikte ihmali görülenler Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesinin ikinci

fıkrasına göre cezalandırılır.

Madde 16 – Bu kanunun hükümlerinin tatbikına ait esaslar alakalı vekaletlerce müştereken tesbit olunur.

Madde 17 – Bu kanun neşri tarihinden mer‘idir.

Madde 18 – Bu kanunun hükümlerini icraya İcra Vekilleri Heyeti memurdur.

4373 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN

YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ TARİHİNİ GÖSTERİR LİSTE

Değiştiren

Kanunun

Numarası

4373 sayılı Kanunun değişen veya iptal edilen maddeleri

Yürürlüğe Giriş Tarihi

5728 15 8/2/2008

6462 11 3/5/2013

MESLEKİ MEVZUAT LİSTESİ