DENİZLİ İLİNİN KALKINMASINDA JEOTEMAL ENERJİNİN ÖNEMİ
Prof.Dr. Yahya ÖZPINAR
Jeotermal enerji aynı anda farklı amaçlar doğrultusunda hizmet verebilmesi, diğer enerji kaynaklarına göre daha ekonomik olması, dışa bağımlı olunmaması açısından önemli enerji kaynağıdır. Başta Denizli olmak üzere Ege Bölgesi’nin tüm illeri önemli jeotermal potansiyele sahiptir. Denizli ili Ege Bölgesindeki diğer illere göre (Afyon, Aydın, İzmir, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak) Jeotermal saha açısından değerlendirildiğinde %15.5 lik payı ile ilk sırayı almaktadır. Denizli ilindeki jeotermal sahalardaki akışkan sıcaklıkları 29 0C ile 242 0C arasında değişmektedir. İlimizdeki yüksek sıcaklıklı jeotermal sahalardaki akışkan sıcaklıkları ile izobütan veya pentan gibi özel ısı transferi yapılarak termodinamik çevrimin uygulaması durumunda iki veya üç kademede elektrik üretilmesi mümkündür. Sahalardaki yüksek ve düşük sıcaklıklı jeotermal akışkandan çok farklı alanlarda faydalanabiliriz. Başta kent ısıtmacılığı ve sera ısıtması olmak üzere, dercilik sektörü, tekstil’de iplik beyazlatması, şarapçılık ve bira endüstrisinde, kümes ve ahır ısıtmasında mantar yetiştiriciliği, maden suyu ve maden sodası üretiminde, düşük sıcaklıklarda kültür balıkçılığı üretimi ve entegre sıvı CO2 ve kurubuz üretimde faydalanmak mümkündür. Denizli ili Çuruksu vadisi, tarihi kentleri ile önemli bir alandır. Tarihi kentlerin yoğun olarak kurulmasında jeotermal sahaların önemli bir katkısı vardır. Denizli ili bu özelliği ile Güneş, doğa ve tarih ile iç içe olan bir termal turizm merkezi olabilir.
“Jeotermal Yasası” çıkarılırken “Gediz havzası” ve “Menderes Havzası” gibi havzalarda yer alan jeotermal sahaların geri basım kuyularının açılması gibi bazı ortak sorunların çözümü kolaylaştırmak için yasada sorunlarını ortak çözülmesini katkı sağlaması açısından “Gediz havzası” ve “Menderes Havzası” jeotermal sahaları için özel maddeler konulması zorunludur. “Jeotermal Yasası”nın çıkarılması, özel sektörün bu alana girmesi kolaylaştıracak ve tekstile alternatif sektörlerin oluşmasını sağlayacaktır.
İlimizde en önemli sorunlardan birincisi, Büyük Menderes havzasında yer alan jeotermal sahalardan açılan kuyular vasıtasıyla deşarj olan suların Büyük Menderes nehrine bırakılmakta olması ve bu sular ile yaklaşık 130 000 hektarlık tarım alanın da tuzluluk ve özellikle bor kirliliği ile kullanılamaz hale gelmesi ve günümüz itibariyle tehlikeli boyutlara ulaşmasıdır. Bu sorundan ikincisi, ise, Karahayıt’ta olduğu gibi, 100’ün üzerinde sondaj açılarak rezervuardan aşırı sıcak su çekilmesidir. İleriki yıllarda her iki sorunda içinden çıkılamaz duruma geleceği düşünülmektedir.
Önemli jeotermal sahaların yer aldığı Denizli ilinde “Bölgesel Jeotermal Araştırma Merkezi” nin kurulması, sorunların çözümüne katkı sağlayacağı gibi, jeotermal akışkanın kullanılması konusunda da topluma ve sanayiciye bilgi aktarımı sağlayacağı düşünülmektedir.
Okunma Sayısı: 3118