İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir TOPBAŞ‘ın açıklamasında olduğu üzere İstanbul ‘daki denetimsizlik nedeniyle içmek için damacana sularını değil, musluk sularını tercih etmemiz gerekiyor. İstanbul‘daki damacana sularının ruhsatlama aşamasında bile (etiket bilgilerine göre) risk alanına girdiğini (Yüksek nitrat, Al ve Cd değerleri nedeniyle) bunun dikkate alınması gerektiğini ve İstanbul‘daki belediyelerin "Halkın içkisiyle değil içtiği suyla ilgilenmesi" gerektiğini 18.01.2011 tarihli basın açıklamamız ile belirtmiştik. Aradan geçen sürede denetimsizlik had safhaya ulaşmış olmalı ki damacana sularının bir kısmının içilemez nitelikte olduğunu, kentin su kalitesini izleyen en büyük kurumunun başından öğrenmiş bulunuyoruz. Gerçekten de İSKİ‘nin denetlediği şebeke suyu, İstanbul halkının güvenle içeceği hala en garanti sudur. Bu dürüst açıklamasından dolayı belediye başkanını kutluyor, su vasıtasıyla yaşam kaynakları açısından can çekişen İstanbul gerçeği ile bir kez daha yüz yüze geldiğimizi görüyoruz. Yöneticilerimiz İstanbul‘un daha da büyümesine engel olmalıdırlar. Kentin kaldırma kapasitesi kontrolsüzlükle birlikte aşılmış yeraltı suları kirlenmiştir.
Öte yandan marka zedelense bile, gayri sıhhi su markalarının halka açıklanması gerekmekteydi. Zira faaliyetleri durdurmuş olsa bile bu su firmalarının piyasaya sürmüş oldukları ürünlerinin toplaması veya kullanılmaması için halkın uyarılması gerektiğine inanıyoruz. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı‘nın yaptığı gibi sağlığı tehdit eden ürün markalarının açıklanması topluma önemli bir hizmet olacaktır.
Prof. Dr. Hüseyin ÖZTÜRK
TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Başkanı
(309 KB) (26.07.2012 16:53:19)
Okunma Sayısı: 3084