BASINA VE KAMUOYUNA
22 MART SU GÜNÜ
Su insanlığın en önemli yaşamsal gereksinimidir.
Yaşamın kaynağı olan su, gün geçtikçe kirlenmekte zor bulunur kaynak olmaktadır.Suyun büyük bölümü kutuplarda ve yeraltında bulunması nedeniyle içilebilir kaynaklar çok azdır.
Su kaynaklarının bulunduğu bölgeler ile nüfus ve endüstrinin yoğunlaştığı bölgelerin dağılımı uyumsuzdur. Sağlıklı kentsel yaşam için güvenilir suya ulaşımın sağlanması kadar, hizmetin ödenebilir düzeyde ve kesintisiz olarak kamu hizmeti anlayışı içinde verilmesi gerekmektedir.
Yaşamımızdaki temel ihtiyaçlarımızdan olan suyu bilinçli olarak tüketerek gelecek nesillere taşınabilir ve onların geleceklerinin sağlıklı olmasına katkıda bulunabiliriz. Suyun sadece ekonomik değeri ile değil, bir yaşam hakkı olarak sosyal değerleriyle de ele alınması gerekmektedir. Su kaynaklarımızın iyi planlanıp yönetilmesinin önemi her geçen gün artmaktadır. Yeraltı sularımız, programsız bir şekilde kullanıldığından ve yanlış sulama yöntemleri uygulandığından gittikçe azalmaktadır.
Türkiye‘nin yeraltı ve yerüstü sularının ancak % 35‘inden yararlanılmaktadır. Ülke sularının kullanılmayan % 65‘lik kısmının kapitalistler için neden bu kadar önemli olduğu, ne kadar iştah açıcı bir alan olduğu kolaylıkla anlaşılacaktır.
Ulusal Su Politikası geliştirmeliyiz. Son yıllardaki su politikalarında, kamu yararından çok küresel sermayenin çıkarları gözetilmiştir.
Tüm kamu kuruluşları ve özel sektör firmaları tarafından açılan su sondaj kuyu bilgileri için DSİ bünyesinde bir veri bankası oluşturulmalıdır.
Ülkemiz değişik iklim ve su kaynakları çeşitliliği göstermektedir. Ülkemizin kuzey ve doğu bölgelerinde aşırı yağışlar gerçekleşirken, batı ve güney bölgelerinde kurak iklim şartları hüküm sürmektedir. Bu açıdan havzalar arası su dengesinin korunabilmesi açısından gerektiğinde su aktarılmasının şartları araştırılmalıdır. Kurak iklim şartlarındaki kurak bölgelere su aktarımlarını sağlayabilecek projeler bugünden geliştirilip, alternatif kaynaklar yaratılmalıdır.
Susuzluk yalnız bugünün değil, geleceğimizin sorunudur. Bir yanda küresel ısınma, diğer yanda suyumuzun neoliberal politikalarla alınıp satılan bir meta haline getirilmesi gündemdedir.
Oysa su bir haktır. Havayı, toprağı, suyu temiz kullanmak tüm insanların sorumluluğudur.
Suyumuzu, belki de yaşamımızı yok edecek olan özelleştirmelere karşı çıkıyoruz.
Bu gezegende yaşama şansına sahip olan bizler, öncelikle oluşum sürecini bilen Jeoloji Mühendisleri olarak, dünyamızı temiz tutmak ve kaynaklarımızı akılcı, verimli ve gelecek nesilleri düşünerek kullanmak için mesleki ve bilimsel birikimlerimizi sonuna kadar kullanmakta kararlıyız. 22.03.2011
GÜL YÜZÜNCÜ YILMAZ
JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
SAMSUN ŞUBESİ YÖNETİM KURULU ADINA
ŞUBE BAŞKANI
Okunma Sayısı: 3136