TMMOB Odalar 18 Temmuz 2024, Perşembe

17 Ağustos 1999 tarihinde Kocaeli ve 12 Kasım tarihinde Düzce`de binlerce yurttaşımızın yaşamını yitirmesine, on binlerce yurttaşımızın da yaralanmasına yol açan depremler ile ilgigli basın açıklaması Şube Başkanımız Gül Yüzüncü Yılmaz tarafından yapıldı.

Yayınlayan Birim: SAMSUN ŞUBE
Yayına Giriş Tarihi: 18.08.2015
Güncellenme Zamanı: 19.08.2015 09:46:42

 BASINA VE KAMUOYUNA

 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin üzerinden 16 yıl geçti.

17 Ağustos 1999 tarihinde Kocaeli ve 12 Kasım tarihinde Düzce`de binlerce yurttaşımızın yaşamını yitirmesine, on binlerce yurttaşımızın da yaralanmasına yol açan depremler, yaşadığımız en acı felaketlerden biri olarak, tarihteki yerini almıştır.

Hepimiz biliyoruz ki ülkemiz, tektonik, jeomorfolojik yapısı ve sahip olduğu iklim özellikleri nedeni ile büyük can ve mal kayıplarına yol açan doğal afetlerle sık sık karşılaşmaktadır ve bundan sonra da karşılaşmaya devam edecektir.

Topraklarımızın %66‘sı 1`inci ve 2`inci derece deprem bölgesinde bulunmaktadır. Konutlarımızın %44`ü 1. derece, % 25`i 2. derece deprem bölgesinde yer alırken, nüfusumuzun yaklaşık 34 milyonu yani  %43`ü 1. derece, yaklaşık 22 milyonu yani %30`u 2. derece deprem bölgesinde yaşamaktadır.

Yapılarımızın ve ülke nüfusunun büyük bir çoğunluğunun bulunduğu 1. ve 2. derece deprem bölgelerinde büyük bir deprem olma olasılığı her zaman vardır.

Türkiye, coğrafi açıdan afet olasılığının yüksek olduğu bir bölgede yer almasına ve tarih boyunca çeşitli büyüklükteki afetlere maruz kalmış olmasına rağmen, sağlıklı yapı stoğuna sahip, güvenilir kentsel çevreler yaratmak konusunda başarılı olamamıştır.

Mevcut yapı stoğumuza bakıldığında, ülkemizin depreme karşı savunmasız olduğu görülmektedir.

Kentlerimizin büyük ölçüde yerleşime uygun olmayan alanlarda, denetimsiz ve yasalara aykırı yapılaşmalarla biçimlenmiş olması, yaşanan doğal afetlerin kentlerimizde yarattığı tahribatın hem insani hem ekonomik açıdan çok büyük boyutlara ulaşmasına neden olmaktadır.

1999 Marmara depreminden sonra depremlere çare olacağı anlayışı ile çıkarılan Yapı Denetim Kanunu ve mevzuatı ile 2011 yılında Van depreminden sonra çıkarılan Kentsel Dönüşüm (Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun) çalışmaları hızla amacından uzaklaşmış, jeoloji mühendisliği mesleğini ve bilimi yok sayan "ben yaparsam olur" mantığıyla şekillenmiştir.

 

Ülkemizin deprem gerçeği bilinmesine ve tüm uyarılarımıza rağmen ilgili kurumların işlettikleri kritik tesislerimizde (barajlarımız, demiryollarımız, okullarımız, köprülerimiz gibi) depreme karşı gerekli tedbirlerin (erken uyarı sistemleri, deprem gözlem sistemleri, yapı sağlığı izleme sistemleri gibi) alınmadığını ve yaşanan büyük depremlerden ders alınmadığını kaygıyla izliyoruz.

 

Depremler sonrası ortaya çıkan büyük hasar tablosunun, ülkemizin sosyo-ekonomik düzeyi ve gelişmişliği ile de ilgili olduğunu, uzun zamandan beri alınan yanlış kararların ve uygulamaların sonucu olduğunu artık herkes kabul etmektedir.

Ancak tüm bu gerçeklere rağmen, sorunların sebebi olarak sadece müteahhitleri, belediyeleri, bazı kamu birimlerini veya sadece bazı meslek gruplarını gören bir anlayış ile sorun basite indirgenmektedir.

Jeoloji Mühendisliği mesleğinin "depremle baş edebilme" kavramı içinde yeterince yer almadığını görüyoruz.

Yöneticilerin deprem olayını yerkabuğundaki hareketlere bağlı ve ülkemizdeki aktif fay zonları üzerinde sıklıkla gözlenen bir doğa olayı olduğunu, deprem sonucu meydana gelen hasarların da zemine bağlı, ülkemizin jeolojik özelliklerinden kaynaklandığını bilmemelerini, anlayamamalarını ve bu konularla uğraşan bilim dalının da Jeoloji Mühendisliği bilim dalı olduğunu kavrayamamalarını kaygıyla izliyoruz.

 

Uyarılarımıza rağmen; jeoloji mühendislerinin konuyla ilgili kamu kurumlarında, yerel yönetimlerde, özel sektörde yeterince istihdam edilmediğini, mevzuatlarımızda jeoloji mühendisliği meslek disiplinine yer verilmediğini, uygulamalarımızın ve görüşlerimizin yeterince dikkate alınmadığını kaygıyla izliyoruz.

 

Jeoloji Mühendisleri Odası olarak deprem zararlarının azaltılması konusundaki çalışmalarda varız, var olmaya devam edeceğiz.

 

Saygılarımızla

                                                                    

TMMOB

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI

                                                            SAMSUN ŞUBESİ


Bize Ulaşın

TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI
Hatay Sokak NO:21 KOCATEPE / ANKARA
T: (+90) 312 432 30 85
F:(+90) 312 434 23 88

Key İnternet Hizmetleri Ltd. Şti. © 2005-2015 HER HAKKI SAKLIDIR