TMMOB Odalar 01 Temmuz 2024, Pazartesi

Şube Yönetim Kurulumuz ile Muş İl Temsilciliğimiz, Erzurum ili Hınıs ilçesi Kongur köyünde meydana gelen heyelanla ilgili olarak yerinde yaptığı incelemeler sonucunda bir basın açıklaması yaptı.

Yayınlayan Birim: DİYARBAKIR ŞUBE
Yayına Giriş Tarihi: 20.06.2013
Güncellenme Zamanı: 13.09.2013 11:12:48

BASINA VE KAMUOYUNA

Ülkemizin yerleşim birimleri; jeolojik yapısı, topoğrafik yapısı ve hidrojeolojik koşulları nedeniyle başta depremler olmak üzere, heyelan, su baskını gibi doğal afetler ile sık sık karşı karşıya kalmaktadır.
Afet istatistiklerine göre afetlerden etkilenen afetzede sayıları dikkate alındığında; depremlerden sonra en fazla sayıda insanımız heyelanlardan etkilenmekte olup, ülkemizde meydana gelen konut bazlı afet zararları dikkate alındığında ise; heyelanlar % 21‘lik bir paya sahip iken, toplam afet olay sayısı açısından %45 ile birinci sırada yer almaktadır.
Görüldüğü gibi jeolojik gerçekliğimiz nedeniyle ülke coğrafyasında; sıklıkla heyelan olayları yaşanmaktadır.
20 Haziran 2013 tarihinde Erzurum ili Hınıs ilçesi Kongur köyünde akşam 20:00 civarında heyelan meydana gelmiştir. Kongur köyü Hınıs ilçesinin yaklaşık 25 km güneydoğusunda, Hamurpet dağının kuzey yamacında bulunmaktadır. Köy yerleşim yerinde 80 hane ve yaklaşık 850 nüfus bulunmaktadır.
Jeoloji Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi ve Muş Temsilciliğinden 5 Jeoloji Mühendisi olarak 28 Haziran 2013 tarihinde heyelan bölgesinde yerinde incelemeler yapılmıştır.
Kayma olayının olduğu yer eski bir heyelan alanıdır. MTA`nın 1/25.000 ölçekli jeolojik çalışmalarında "heyelan alanı" olarak gösterilmiştir. Bu alan; volkanik kaya, parçalı blok ve kil gibi malzemeleri içeren yamaç molozundan oluşmaktadır ve köy sakinleri tarafından mera olarak kullanılmaktadır.
Kayan kütle yaklaşık 3000 metre uzunluğunda 300-1000 m genişliğindedir. Derinlik yer yer 25-30 metre kadardır. Heyelan alanı üzerinde Kongur Köyü yakınlarında 4 adet, kayan kütlenin üst kesimlerinde ise 2 adet (Yayla gölü, Derin göl) heyelan gölü bulunmaktadır.
Sonuç olarak;
Bölgenin heyelan varlığı MTA`nın 1/25.000 ölçekli haritalarında açıkça belirlenmiştir.
Bölgede kuzeydoğu-güneybatı (KD-GB) doğrultulu faylar, heyelan gölleri ve eğim heyelanı hızlandıran jeolojik unsurlardır. Heyelan alanı; yaklaşık 3 km2`lik bir alan ve 25-30 m`lik derinlik olarak hesaplandığında ciddi bir kütle hareketi ile karşı karşıya olunduğu söylenebilir.
Bölgenin sorunlu jeolojik yapısı, topoğrafyası, hidrojeolojik koşulları ve zemin yapı etkileşimi dikkate alınmaksızın köy yerleşim yeri heyelanlı alan üzerinde kurulmuş ve adeta afete davetiye çıkarılmıştır.
Kayan kütlenin üst sınırı Yayla Gölüne yaklaşık 200 m mesafededir. Kütle hareketleri yani kayma devam etmektedir. Kopmaların sürekliliği halinde bu göl alanı her an ‘kayma ve suyunun boşalması` riski altındadır.
Bu gölün kayması ve suyunun boşalması durumunda daha fazla malzemenin akması ve hareket etmesine yol açacaktır. Bu durumda Kongur Köyü büyük bir tehlike altında bulunmaktadır.
Ayrıca kopan kütlenin sol tarafında bulunan Yusuf Komu mezrası kayan kütlenin 200 metre batısındadır. Bu yerleşim yeri için de büyük risk bulunmaktadır.
Bu jeolojik tehlike karşısında bölge; "Afet bölgesi" ilan edilmeli ve derhal boşaltılmalıdır. İnsanların can ve mal güvenliğini tehdit etmeyen yerleşime uygun alanlarda iskan edilmeleri ve heyelanda gördükleri zarar tazmin edilmelidir.
 
Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 03.07.2013

TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası
Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu