TMMOB Odalar 18 Mayıs 2024, Cumartesi
Yayınlayan Birim: TRABZON ŞUBE
Yayına Giriş Tarihi: 18.10.2011
Güncellenme Zamanı: 19.10.2011 16:46:04

 11 EKİM 2011 TARİHLİ KARADENİZ GAZETESİ`NDE ÇIKAN

"ZEMİN ÇÜRÜK RANT SAĞLAM" BAŞLIKLI HABERE TEKZİP AÇIKLAMASI

İlk önce belirtmek isterim ki, çürük zemin tabiri teknik dilden uzak olup odamızın açıklamasında böyle bir ifade yoktur. Bu ifade ile toprak yani zayıf zeminler burada kast edilmiştir. Şu an ki bilimsel inşaat mühendisliği uygulamalarına göre değil toprak zeminlerde, su içinde bile yapılaşmalar gerekli önlemlerle yapılabilmektedir.

Haberde belirttiği gibi, evlerde çatlakların oluşması konusunda Odamıza yapılmış bir başvuru yoktur. Bu konudaki açıklamada bizim tarafımızdan ifade edilmemiştir. Ancak inşaat sonrasında oturmalardan dolayı veya betonun yapısal özelliklerinden dolayı beton içinde küçük çatlakların görülmesi de mümkündür. Dolayısıyla her inşaatta görülmesi muhtemel olan böyle çatlaklardan dolayı Çukurçayır`da oturan halkın da bundan endişe etmesi söz konusu değildir. Yapı Denetim firmalarının gözetimiyle yapılan inşaat uygulamaları ile inşaat kalitemizinde gittikçe arttığını düşünmekteyiz.

Çukurçayır Beldesi, Trabzon`un hemen üst kotunda manzaralı bir yerde olup ve şehirleşmenin de güneye doğru kaydığı bir alan olduğu gerçektir. Çukurçayır Beldesinde şu anda 1,60 emsal ile yapılaşma yapılmaktadır. Bu değerin bile tartışılması gereken bir değer olduğu her bakan gözün gözlemlediği bir gerçektir. Yüksek katlı yapılar yapıp, yeşil alanlarımızı arttırmamız gerekmektedir. Şehir hidrolojisinde yağan yağışın hemen akışa geçmesi istenmeyen bir durumdur. Bunun için de, şehrin altyapısının yani kanalizasyon, yağmursuyu iletim hatlarının doğru boyutlandırılmış olması gerekmektedir. Boyutlandırma nüfusa göre yapılır. Belde de bu hızla yapılaşma devam ederse, 2030 yılında nüfusun 100 bine dayanacağı ve altyapının da bu nüfusa cevap vermeyeceği ortadadır. Nüfus ve yoğun yapılaşma arttıkça geçirimsiz asfalt yollar ve betonlar artacak ve yağan yağış hiç yeraltına sızmadan doğrudan akışa yani şehir sellerine sebebiyet verecektir.

Bina temelindeki toprak olan killi zeminlerin etütleri Jeoloji Mühendisleri tarafından sondaja dayalı olarak yapıldığında ve odamız tarafından da bunlar kontrol edildiğinde, raporda ortaya çıkan veriler net ve doğru sonuçlardır. Ancak 2009 yılına kadar ne yazık ki beldede yapılan inşaatların zemin etütleri bu prosedürde hazırlanmamış, sondajlı etüt pahalı oluyor rantı gidiyor diye işi yer ve zemin olan Jeoloji Mühendisleri dışarıda bırakılmıştır. Tekrar ifade etmek isterim ki, inşaatlarımızı yapmadan önce mutlaka sondaja dayalı zemin etütlerini önemseyelim.

Saygılarımla…  11 Ekim 2011

 

Semih PEKER

JMO Trabzon Şube Başkanı