TMMOB Odalar 30 Haziran 2024, Pazar
Yayınlayan Birim: DİYARBAKIR ŞUBE
Yayına Giriş Tarihi: 13.04.2009
Güncellenme Zamanı: 22.04.2009 15:47:49

V. Dünya Su Forumu‘na karşı olarak düzenlenen "Alternatif Su Forumu" 20-21-22 Mart tarihlerinde İstanbul Bilgi Üniversitesi‘nde gerçekleştirildi. Türkiye‘den ve dünyanın onlarca farklı ülkesinden yaklaşık bin kişinin katılımıyla düzenlenen forumda çeşitli etkinlikler yapıldı.
"Suyuma Dokunma Kampanyası"nın ev sahipliğindeki Forumun ikinci gününde "Milliyetçilikle zehirlenen su" konulu panelde; DTP İstanbul Milletvekili Sebahat TUNCEL, Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Ferhat KENTEL, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Girişimi‘nden Cengiz ALGAN, TMMOB JMO Diyarbakır Şubemizden Murat HOCAOĞLU, Filistin‘den su aktivistleri Salah RABI ve Güney Afrika‘dan Patra SINDANE sunumda bulundu.
Panelde Hasankeyf‘in sular altında kalmasının, var olan tarihi mirasın yok edilmesi anlamına geldiği belirtildi. Ayrıca Tunceli‘de Munzur Vadisi ile çevresinin; sekiz adet baraj ve hidroelektrik santral projesi nedeniyle yok olmakla karşı karşıya kaldığı, bu bölgenin ekolojik dengesinin bozulmasının getirdiği tahriplerin yanısıra, Vadi ile çevresinde yaşayan insanları göçe zorlayarak yaşam kültürlerinin temellerinin yok edileceği belirtildi.
Yönetim Kurulu Üyemiz Murat HOCAOĞLU‘nun sunumunda ise Şırnak ve Hakkari il sınırları içerisinde sınır güvenliği sebebiyle 11 adet su şişirme bentleri anlatıldı. Güvenlik Barajları olarak da anılan bu barajlardan 7‘sinin Şırnak‘ta, 4‘ünün ise Hakkari‘de Irak sınırına yakın kesimlerde bulunduğu belirtildi.
Barajların yapılış gayesine yeni bir terim olarak giren sınır güvenliğinden amaç; Bölgede yıllardan beri uygulanan baskı ve tedbirlere rağmen "halledilemeyen" Kürt halkının hak ve taleplerinin "çözümü" için alınan bir önlem olduğu vurgulandı.
DSİ‘nin uzun vadeli çalışmalarında bulunmayan bu barajların DSİ‘nin çalışma ilkelerine uymayacak şekilde, 3 ay gibi kısa bir zaman dilimi içerisinde etütlerinin yapılarak ihale edilmesi, amacının da sınır güvenliği olması bu işin sahibinin DSİ Kuruluşu olmadığını gösterdiği belirtildi.
Barajların yapılma gayesinde enerji üretimi yazılmamasına rağmen barajların asıl yapılma amacını saklamak ve ortaya çıkabilecek karşı çıkışlara önlem olsun diye de barajların gövdelerinde enerji su alma yapısı inşa edilmesi planlandığı belirtildi.
Sulama projeleri uzun yıllar ödenek olmamasından dolayı bitirilemezken, bu barajların ödenek sorununun olmamasının şaşırtıcı olduğu ifade edildi.
Sunumda; Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü varken sorunları görmezlikten gelip çözmemek ve bastırmak için yapılan bu gibi çalışmalara harcanacak paranın, Kürt sorununun çözülerek, Bölgenin kalkınmasında kullanılmasının uygun olacağı belirtildi