TMMOB Odalar 28 Nisan 2024, Pazar

Ülkede hayata geçirilen tüm projelerde, yaratılan tüm zenginlikte, geliştirilen tüm teknolojide büyük bir payı olan mühendis, mimar ve şehir plancılarının yaratıcı emeği ne yazık ki her geçen gün değersizleştirilmektedir.

Yayınlayan Birim: TRABZON ŞUBE
Yayına Giriş Tarihi: 10.05.2023
Güncellenme Zamanı: 21.02.2024 13:02:47

Madencilikten, inşaata, makinadan, elektrik ve elektroniğe, gıdadan, tarıma ve balıkçılığa, şehir planlamasından, peyzaj mimarlığına, mimarlıktan, iç mimarlığa geniş bir yelpazede ülke kalkınmasına hizmet veren kamu ve öz sektörde çalışan mühendis, mimar ve şehir plancılarının maaş ve özlük haklarının acilen iyileştirilmesi gerekmektedir. Ülkede hayata geçirilen tüm projelerde, yaratılan tüm zenginlikte, geliştirilen tüm teknolojide büyük bir payı olan mühendis, mimar ve şehir plancılarının yaratıcı emeği ne yazık ki her geçen gün değersizleştirilmektedir.

Kamudaki eşdeğer meslek sınıflarına farklı gerekçelerle maaş ve özlük iyileştirmeleri verilirken, mühendis, mimar ve şehir planlamacıları sürekli olarak dışlanmaktadır. Siyasi iktidarın bu sistematik dışlaması nedeniyle kamuda çalışan meslektaşlarımız çok ciddi bir yoksullaşma ve geçim sıkıntısı sorunu ile yüz yüze bulunuyor. Son olarak "Teknik Hizmetler Sınıfı"nda yer alan personelin ek ödeme oranlarının yükseltilmesi için verilen yasa değişikliği teklifi, iktidar partilerinin oylarıyla Plan ve Bütçe Komisyonu’nda reddedilmiştir. Kamuda çalışan meslektaşlarımız sürdürülmekte olan mevcut politikalarla ve son alınan bu kararlarla yok sayılmıştır. Mühendis, mimar ve şehir plancıları, bilimin ve tekniğin öncüsü olarak kendileri için alınan bu tavra karşı sessiz kalmayacaktır ve tüm demokratik zeminlerde mücadele edecektir. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının daha iyi koşullarda çalışma, emeğinin karşılığını alma ve hak ettiği şekilde yaşayabilme talepleri acilen dikkate alınmalıdır.  

Ülkemiz vergilendirme sisteminin en büyük handikabı olan ücretli kesimlerin omuzuna yıkılan vergi yükü hafifletilmeli, bütçe gelirleri büyük oranda kar, faiz ve servetin vergilendirilmesine dayanmalıdır. Kamu çalışanları ücretlerinde yapılan gelir vergisi dilimine bağlı mağduriyet giderilmelidir. Her yıl, Mart ayından başlayarak tüm kamu görevlilerini kapsayan vergi dilimi problemi çözülmelidir. Yıl sonuna kadar tüm kamu görevlileri, pozisyonlarına göre Mart ayından itibaren %15, %20, %27’lik vergi dilimine girmektedir. %15’lik vergi diliminden %20’lik ya da %27’lik vergi dilimine giren memurlar vergi dilimi değişikliğinden dolayı gelir kaybına uğramaktadır.

Ülkemizde vergi yükünün çalışanlarımızın omuzlarına yüklendiği de açık bir gerçektir. Çalışanların alım gücünü ücret ve vergi politikaları yoluyla da yükseltmek mümkündür. Çalışma dönemlerinde ücreti oluşturan kalemlerden biri olan ek ödeme emekliliğe yansıtılmalıdır.

Aynı statüde yer aldıkları diğer meslek sınıfları ile aralarındaki eşitsizliklerin ve farklılıkların giderilmesi amacıyla kamuda çalışan ve teknik hizmetler sınıfına dahil mühendis, mimar ve şehir plancılarının 375 sayılı KHK’ye ekli (I) SAYILI CETVEL’de yer alan Uzman Tabip, Tabip ve Diş Hekimlerine sağlanan ek ödeme oranı baz alınarak, emeklilik haklarında da etkisi olan “ek ödemeler” oranlarında iyileştirme yapılmalı,  eşitsizlik ortadan kaldırılmalıdır.

Başmühendis, Başmimar, Mühendis, Mimar, Bölge Plancısı ve Şehir Plancılarının mali haklarında iyileştirme ancak %130 ile %150 olan Ek Ödeme oranlarının, %180 ile %200 seviyesine yükseltilmeli ve emekli keseneğine yansıtılmalıdır.  Emeklilik ücretinde etkisi olan ek gösterge yeniden düzenlenmeli, bunun için de asgari olarak 1. derecenin 4. kademesindeki mühendis, mimar, şehir plancısı için ek gösterge 6400 olmalıdır. Bu şekilde ancak çalışanlar arasında gerçek bir eşitlik oranı ile fayda sağlanmış, emekliliklerine katkı sağlanmış olacaktır.

Ayrıca, mevcut kamu çalışanı sayısının ihtiyacı karşılamadığı açıkça görülmektedir. Kamuda çalışan toplam personel içerisinde teknik hizmetler sınıfına tabi kamu çalışanı sayısı oldukça yetersizdir. Kamu kurum ve kuruluşlarının personel istihdam ve ücret politikalarının iyileştirilerek istihdamın artırılması, çalışan ücretlerinin gerçek enflasyon oranlarının üzerinde yükseltilmesi de günümüz ekonomik koşullarında öncelikli ele alınması gerekmektedir. Mühendis, mimar, şehir plancılarının kamuda istihdam, atama ve güvenceli kadro konusunda ihtiyaca uygun alım talebi yaratılmalı ve buna uygun bütçe ayrılmalıdır.

Kamuda taşeron şirketler üzerinden mühendis, mimar ve şehir planlamacı istihdamına son verilmeli, kamunun işleri kamu adına görev yapan devlet memurlarınca yapılmalıdır.  Bu kapsamda taşeron şirketlerde çalışan tüm mühendis, mimar ve şehir planlamacısının sözleşmelerin iptal edilerek kamu istihdamı sağlanmalıdır ve ücretlerin de insanca yaşam düzeyine çıkartılmalıdır.

Ülkenin kalkınmasında önemli bir yere sahip özel sektörde çalışan mühendis, mimar ve şehir planlamacılarının ücretlerinde odaların belirlediği asgari ücretler dikkate alınarak kıdemi de göz önüne alan ücret sistemi oluşturulmalıdır.  Bu şirketlerin üretimindeki mühendis, mimar ve şehir planlamacılarının rolleri yadsınmamalıdır.  Benzer şekilde, mühendis, mimar ve şehir planlamacılarının yetiştirildiği üniversitelerdeki akademiyenlerin ekonomik durumu mühendis, mimar ve şehir planlamacılarından çok da farklı değildir. Ücretli çalışanlar son beş yıl içinde yüzde elli fakirleşmiş, enflasyon altında ezilmiştir.

Ülke kalkınmasında önemli bir görevi üstlenmiş mühendis, mimar ve şehir planlamacıları olarak emeğimizin yok sayılmasını istemiyoruz, tüm ücretli çalışanlar için insan onuruna yakışır bir yaşam, adaletli bir ücret sistemi ile insanca yaşanacak bir TÜRKİYE istiyoruz.

Güzel günler dileğiyle.

 

https://www.kuzeyekspres.com.tr/kamu-ve-ozel-sektorde-calisan-muhendis-mimar-ve-sehir-plancilarinin-ulke-kalkinmasindaki-emekleri-yok-sayilamaz