19. yüzyıl ortalarından itibaren yerbilimcilerin dikkatini çeken Menderes Masif‘inde ilk ciddi araştırmalar 1935 yılında MTA Enstitüsü Genel Direktörlüğü‘nün kurulmasıyla başlar. 1990‘lı yılların başlarına kadar sürdürülen çalışmalarda genellikle masifin konumu, sınırları, çekirdek ve örtü metamorfitlerinin kökeni ve metamorfizma yaşları tartışma konusu olmuş, bu konudaki görüş ayrılıkları doğal olarak önerilen jeodinamik evrim modellerine de yansımıştır. Son 15 yılda MTA Genel Müdürlüğü başta olmak üzere çeşitli üniversiteler ve kamu kurumları tarafından yapılan çok yönlü çalışmalarda, masifin 1/25 000 ölçekli jeoloji haritaları tamamlanmış, paleontolojik - radyometrik yöntemlerle çeşitli yaş belirlemelerine gidilmiş ve 1/500 000 ölçekli jeoloji haritası basılmıştır. Bu dönemde ortaya atılan naplı yapılar, çekirdek-karmaşık ve sıyrılma fay sistemlerinin oluşum mekanizmaları, gelişim süreçleri, yaşları ve bunların doğruluk derecesi tartışılır hale gelmiştir.
Bu tartışmaların temelinde genellikle, kurulan stratigrafiler ile stratigrafik ilişkilere yönelik görüşlerin netleşmemesi, bazı araştırmacılara göre çeşitli evrelerde oluşmuş metagranitoyidlerin yaşlarının farklı yorumlanması, yapılan yerel çalışmalarda varılan sonuçların tüm masife uyarlanmaya çalışılması vb. nedenler yatmaktadır. Var olan ve farklı özellikler sergileyen çeşitli tektonik ünitelerin litostratigrafik özellikleri veya kaya dizilimleri, metamorfizma nitelikleri ve yaşları, tüm bu olayların gelişim sürecinde meydana gelen deformasyon fazları ile masife bugünkü şeklini kazandıran son sıkışmalı ve/veya genleşmeli tektonik rejimlerin gelişim süreçleri diğer tartışma konuları arasında yer almaktadır.
Bazı metamorfik tektonik ünitelerin, az veya hiç başkalaşım geçirmemiş eşleniklerinin bulunduğu bilinmekle birlikte, Menderes Masifi‘nin tanımlanması yapılırken veya sınırları çizilirken göz önünde bulundurulacak esaslar ve isimlendirme karmaşasına meydan vermemek için tektonik ünite/nap veya formasyon adlamasında belirlenecek ilkeler kolokyumun özünü oluşturan ve tartışılması gereken diğer önemli konulardır. Bu sorunu aşmak için program akışında Stratigrafi Komitesi‘nin de bilgisine başvurulması öngörülmektedir.
Tüm bu sorunların bilimsel bir platformda tartışmaya açılması ve çeşitli konularda görüş ayrılıklarının en aza indirgenmesi için, önemli konuların ana başlıkları belirlenerek ileriye yönelik kısa, orta veya uzun vadeli planlamalara dayalı yeni araştırma projelerinin geliştirilmesi ve geleceğe yönelik yeni hedeflerin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Bu amaçla MTA Genel Müdürlüğü ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından Menderes Masifi Kolokyumu‘nun ortaklaşa düzenlenmesine karar verilmiştir. Öncelikli olarak masifte emeği geçen araştırmacıların çağrılı konferans için davet edileceği etkinlikte, ayrıca poster sunumlarına da yer verilmesi öngörülmüştür.
Menderes Masifi‘nde emeği geçen veya bu konuya ilgi duyan yerbilimcilerin yakın ilgisini bekler, Menderes Masifi‘nde uzun yıllar emek veren değerli bilim adamı Prof. Dr. O. Özcan DORA onuruna düzenlenecek olan Kolokyumun başarılı geçmesini ve amacına ulaşmasını diliyoruz.
Saygılarımızla ...