TMMOB Odalar 21 Kasım 2024, Perşembe

75. YIL ÖZEL ŞÜKRAN OTURUMU: Dr. Fuat ŞAROĞLU 

Yücel YILMAZ - İstanbul Teknik Üniversitesi - Kadir Has Üniversitesi

Ali Mehmet Celal ŞENGÖR – İstanbul Teknik Üniversitesi

Ömer EMRE - Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü - Fugro Sial

Tamer. Y. DUMAN - Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü - Fugro Sial

Hasan SÖZBİLİR - Dokuz Eylül Üniversitesi


Yaşamlarını yerbilimlerine adayarak Türkiye jeolojisinin aydınlatılması açısından önemli çalışmalar yapmış ve literatüre önemli bilimsel katkılar sağlamış ve yetmişbeşinci yaşına ulaşmış bilim insanlarımıza Türkiye Yerbilimcileri olarak teşekkürlerimizi iletmek ve şükranlarımızı sunmak amacıyla uluslararası katılımlı Türkiye Jeoloji Kurultayı kapsamında hayata geçirilen Özel Şükran Oturumlarından ikincisi Jeoloji. Yük. Mühendisi Dr. Fuat Şaroğlu adına düzenlenecektir.

Dr. Fuat Şaroğlu ülkemizin yetiştirdiği ender yerbilimcilerimizdendir. Jeoloji, neotektonik, morfotektonik, aktif fay ve deprem jeolojisi konularında yapmış olduğu çalışmalar Türkiye’nin yanısıra Doğu Akdeniz bölgesinin güncel tektoniği ve kinematiğinin aydınlatılması ve ayrıca dünyadaki aktif kıtasal çarpışma bölgelerindeki kabuk deformasyonlarının anlaşılmasına önemli katkılar sağlamıştır. Bu Özel Şükran Oturumu ile hocası, arkadaş ve öğrencileri olarak bizler Türkiye yerbilimcileri adına meslek yaşamı boyunca sürdürdüğü fedakar çalışmaları ve değerli araştırmaları için kendisine teşekkürlerimizi sunar, halen sürdürmekte olduğu bilimsel çalışmalarında başarılar ve sağlıklı uzun ömür dileriz.

Dr. Fuat Şaroğlu adına düzenlenecek olan 75. Yıl Özel Şükran Oturumu’nda öncelikli olarak Türkiye ve Doğu Akdeniz’in neotektonik dönem yapısal-morfotektonik evrimi, güncel tektoniği ve depremselliğinin tartışılmasını amaçlayan bildirilerin sunulması beklenmektedir. Oturum bu konularda tüm yerbilimcilerin katılımına açıktır. Sayın Şaroğlu’nun yurtiçi ve yurtdışındaki yakın çalışma arkadaşlarının Oturuma Çağrılı Konuşmacı veya öncelikli bildirilerle katılacağı öngörülmektedir.


ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

Kadir GÜRGEY – Yakın Doğu Üniversitesi, KKTC

İsmail BAHTİYAR – Türkiye Petrolleri 

Hasan Armağan DERMAN – Türkiye Petrolleri


Kıymetli Yerbilimciler, Alternatif Enerji Kaynakları denildiğinde, hiç şüphesiz akla ilk fosil yakıtların yerine geçebilecek yenilenebilir enerji kaynakları gelmektedir. Ancak, artan enerji talebi, yenilenebilir enerji teknolojilerinde istenilen verimliliğe ve/veya hedeflere ulaşılamaması nispeten kolay erişilebilir fosil yakıtlara bağımlılığı azaltamamıştır. Bu nedenle, önümüzdeki dönemlerde de fosil yakıtlara erişimde, bunlardan enerji üretimine yönelik teknolojilerin kullanılması kaçınılmaz görünmektedir. Geleneksel yöntemlerin dışında yeni teknolojilerin kullanımı ile mevcut rezervlerin ekonomiye kazandırılması çalışmaları önemlidir. Bu oturumda fosil kaynakların alternatifi veya fosil kaynaklar olmakla beraber alternatif tekniklerin kullanıldığı alanlarda siz değerli yerbilimcilerin özgün çalışmalarını bekliyoruz. Oturumda ele alınacak konular aşağıda yer almaktadır:


• Şeyl Gaz arama, çıkarma ve üretim teknolojileri,

• Metan Hidratlardaki Doğal Gaz Hidratlarına Yönelik Endüstriyel Uygulama Projeleri,

• Kömür Gazlaştırma Projeleri ve AR-GE Çalışmaları,

• Bitümlü Şeyl Rezervlerinden Petrol Eşdeğeri Ürünler Elde Edilmesi Konusunda AR-GE Çalışmaları,

• Hidrojen Teknolojileri ve Ekonomisi Konularında Bilimsel ve Teknik Çalışmalar,

• Karbon Yakalama ve Depolama Konularında AR-GE Çalışmaları

• Fosil yakıt üretiminde çevreyi koruyucu üretim teknolojisi uygulamaları


ANTROPOSEN VE ANTROPOJENİK KİRLİLİK

Mustafa ERGİN – Ankara Üniversitesi

Nuray ÇAĞLAR – İstanbul Üniversitesi

Deniz Şanlıyüksel YÜCEL – Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi

Ökmen SÜMER – Dokuz Eylül Üniversitesi


Günümüzde insan aktiviteleri doğa üzerindeki en etkin şekillendirici faktör haline gelmiştir. Her geçen gün artan sanayileşme, kentleşme, fosil yakıtların kullanımı, kontrolsüz tarım ve madencilik faaliyetleri gibi insan kaynaklı etmenler sonucunda doğada oluşan antropojenik kirlilik ile birçok canlı türü zarar görerek azalmaktadır. Antropojenik kirlilik çalışmaları dünyada ilk kez 1800’lerin ortalarında, ülkemizde ise 20. yy dan itibaren yoğun olarak çalışılan bir konudur. Özellikle 2000’li yılların başlarından itibaren bu antropojenik etkilerin, jeolojik kayaçlar veya olaylarda gözlenebilir ve ölçülebilir olmasından yola çıkarak, içinde bulunduğumuz jeolojik seri olan Holosen’in zamansal olarak ayrılması ve Antroposen şeklinde yeni bir jeolojik seriye girilmesi gerektiği fikri ortaya atılmıştır. Anropojenik kirlilik ve Antroposen’nin zamansal olarak ayrılması çalışmaları disiplinler arası bir konu olup, yer, deniz ve atmosfer bilimlerinin tamamını kapsayan bir etki alanına sahiptir.


Bu bağlamda, disiplinler arası bilgi paylaşımının sağlanması ve konunun önemi hakkında farkındalık yaratmak amacıyla düzenlecek olan “Antroposen ve Antropojenik Kirlilik Oturumuna” değerli sunumlarınız ile yapacağınız katkılarınızı bekliyoruz.


BÖLGESEL JEOLOJİ 

Aral OKAY – İstanbul Teknik Üniversitesi

Erman ÖZSAYIN – Hacettepe Üniversitesi

Bora ROJAY – Ortadoğu Teknik Üniversitesi

Derek THORKELSON – Simon Fraser Universitesi, Kanada

Mehmet KESKİN – İstanbul Üniversitesi


Türkiye ve yakın çevresinde gerçekleştirmiş olduğunuz veya halen devam eden jeoloji çalışmalarınızın sonuçlarını “Bölgesel Jeoloji” oturumunda sunduğunuzu görmekten memnuniyet duyacağız. “Bölgesel Jeoloji” oturumunun kapsamı geniş olup, saha temelli yürütülen her türlü stratigrafik, paleontolojik, yapısal, petrolojik ve izotopik çalışmalara ve bunların diğer jeoloji disiplinlerdeki uygulamalarına açıktır. Oturumun ana amacı, Türkiye ve çevresinin jeolojik evriminin daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunacak çalışmaları ve araştırmacıları bir araya getiren bir tartışma platformu oluşturmaktır. Doktora ve yüksek lisans öğrencilerinin oturuma tebliğ ile katılmalarını özellikle teşvik ediyoruz.


ÇEVRE JEOLOJİSİ

Alper BABA – İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü

İrfan YOLCUBAL – Kocaeli Üniversitesi

Fatma GÜLTEKİN – Karadeniz Teknik Üniversitesi

Prosun BHATTACHARYA – KTH Royal Teknoloji Enstitüsü, İsveç

Dilek TURER – Hacettepe Üniversitesi


Tüm canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı etkileşim içinde oldukları Çevre ile ilgili sorunlar gün geçtikçe artmaktadır. Bazı jeolojik faktörlerin çevre sağlığı üzerine etkisi ve bunlara sebep olan sorunların çözümlenmesi küresel sorun olmaya devam etmektedir. İnsanların çevre ile olan karşılıklı ilişkilerini inceleyen Çevre jeolojisi oturumunun amacı, çevreye verilen zararları minimuma indirme, düzeltmeye veya önleyici faaliyetlerle olumsuz etkileri azaltmaya yönelik çalışmaları tartışmaktır.


Bu oturumda Doğal afetlerle ilgili risk değerlendirme, Toprak ve Yeraltısuyu Kirliliği, Mühendislik Yapılarının Çevreye Etkileri, Atık Depolama Alanlarının Seçimi, Madencilik Faaliyetlerinin Çevreye Olan Etkileri konularında güncel çalışmaları paylaşmak ve tartışmak üzere sözlü ve poster sunumları ile tüm araştırmacılar beklenmektedir.


DEĞERLİ - YARI DEĞERLİ TAŞLAR

Sabah YILMAZ ŞAHİN – İstanbul Üniversitesi 

Murat HATİPOĞLU – Dokuz Eylül Üniversitesi

H. Haluk SELİM – İstanbul Ticaret Üniversitesi

Meltem GÜRBÜZ – Mersin Üniversitesi


Değerli ve Yarı Değerli Taşlara, genel anlamda Süstaşları’na olan ilginin artması ile, bu konunun bilimsel olarak ele alınması, güncel gelişmelerin farklı yönleriyle incelenmesi ve sonuçlarının da paylaşılması söz konusu olmuştur. Türkiye Jeoloji Kurultay’larında daha önceleri diğer oturumlar içerisinde yer verilen Değerli ve Yarı Değerli Taşlarlar konusu, ilk defa 70. Türkiye Jeoloji Kurultayı`nda ayrı bir oturum olarak ele alınmış olup, 28 Ocak -1 Şubat 2019’ da yapılacak 72. Türkiye Jeoloji Kurultayı’nda ise üçüncü defa yer verilecektir. Bu nedenle, düzenlenecek oturumda jeolojik birimler içinde tanımlanan Değerli-Yarı Değerli taşlarda yapılacak araştırma sonuçlarının, Sözlü veya Poster bildiri olarak sunulması beklenmektedir. Ayrıca, bu oturumda, Değerli ve Yarı Değerli Taşlarla ilgili bilim dalı olan “Gemolojinin”, arkeoloji, jeoloji, madencilik gibi alanlarla ilişkilendirilmesi ve çeşitli analitik yöntemlerle elde edilen sonuçların verilmesi hedeflenmektedir. Değerli ve yarı değerli taşların maden mevzuatındaki yeri, işlemeciliği, kuyumculuk sektöründeki yapılanma, pazarlama, markalaşma ve etik sorunlar gibi konularda da sunumların yapılması beklenmektedir.


DOĞA KAYNAKLI AFETLER VE AFET YÖNETİMİ

Orhan TATAR – Cumhuriyet Üniversitesi

Şükrü ERSOY – Yıldız Teknik Üniversitesi

Bülent ÖZMEN – Gazi Üniversitesi


Türkiye, başta deprem olmak üzere tsunami, sel/su baskını/deniz fırtına kabarması, kütle hareketi, şiddetli fırtına, hortum, kuraklık, orman yangını, şiddetli yaz ve kış koşulları, yıldırımlar, göktaşı düşmesi gibi kökeni jeolojik, hidrolojik, meteorolojik, dünya-dışı ve bazen de insan olan doğa kaynaklı olaylarla çok sık olarak karşılaşmaktadır. Yeterli önlemler alınmadığı zaman bu olaylar afete dönüşmekte can ve mal kayıpları meydana gelmekte, Türkiye milli gelirinin %2-5’i her yıl afetler nedeniyle yok olup gitmektedir. Zararların azaltılması için disiplinlerarası kapsamlı, etkin çalışmaların yapılması, uygulanması ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi gerekmektedir. Etkin bir afet yönetimi için yasal, idari, teknik ve bilimsel yöntemler afet öncesinde belirlenmeli ve yürürlüğe konmalıdır. Kısacası kriz yönetimi değil, risk yönetim anlayışı benimsenmelidir. Afet öncesi hazırlıklı olmayı benimseyen bir risk yönetimi anlayışı çerçevesinde sıradan doğa olaylarının nasıl afete dönüştüğü, önlenebilirliği ve zararlarının azaltılması konusunda gösterilecek çabalarda başta jeoloji meslek insanları ile tüm yerbilimleri disiplinlerinin rolünün ne olması gerektiği bu oturumda örnekleriyle birlikte tartışılması amaçlanmıştır.


DOĞAL YAPI TAŞLARI VE ENDÜSTRİYEL HAMMADDELER

Cahit HELVACI – Dokuz Eylül Üniversitesi

Murat YILMAZ – İstanbul Üniversitesi

Atiye TUĞRUL – İstanbul Üniversitesi

Ali Bahadır YAVUZ – Dokuz Eylül Üniversitesi


1947 yılından beri süregelen ve ülkemizin yer bilimleri alanındaki en köklü, saygın ve bilimsel organizasyonu olan Türkiye Jeoloji Kurultayı`nın 72.si Ocak 28-01 Şubat 2019 tarihleri arasında ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi`nde gerçekleştirilecektir. Bu kongrenin konularından biri olan “Doğal Taşları ve Endüstriyel Mineraller” oturumunda jeologlar için özel bir öneme sahip yapı taşları ve boyutlu taşlar ile endüstriyel mineraller üzerinde yürütülen araştırmaların sunulması beklenmektedir. Bu bağlamda, aşağıda verilen konular ile bu başlıklara yakın konulardaki çalışmalar oturumun komitesi tarafından değerlendirilecektir.

Doğal Taşlar ve Endüstriyel Mineraller konularında çalışan siz değerli meslektaşlarımızı aramızda görmek ve ürettiğiniz değerli çalışmaları jeoloji camiası ile paylaşmanız bizleri son derece mutlu edecektir.

Doğal Taşlar

Agrega (Beton, Asfalt, Balast, Dolgu malzemesi)

Taşların boyutlandırılmış taş olarak kullanılabilirliğini etkileyen jeolojik parametreler (mermer, kaldırım taşı ve dekoratif taşlar)

Taş ocağı kalıntılarının değerlendirilmesi

Antik ve tarihi binalarda kullanılan doğal taşlar ve sanatsal nesneler.

Mühendislik projelerinde kullanılan taşlarda bozunma türleri.

Doğal taşların korunması ve restorasyonu

Doğal taş üretim ve işleme teknolojileri.

Doğal taş ve mimari tasarım


Endüstriyel Mineraller

Seramik ve cam endüstrisi için hammaddeler.

Çimento ve mineral katkılar için hammaddeler.

Tuğla ve kiremit için tuğla ve kiremit hammaddeleri.

Doğal taşların diğer kullanımı (taş yünü, dökme bazalt, elyaf vb.)

Tuzlar, killer, evaporitler ve diğer endüstriyel mineraller.


GELECEĞİN YERBİLİMCİLERİ

Kadir DİRİK – Hacettepe Üniversitesi

Halil KUMSAR – Pamukkale Üniversitesi 

Tolga OYMAN – Dokuz Eylül Üniversitesi

Osman PARLAK – Çukurova Üniversitesi


28 Ocak—01 Şubat 2019 tarihleri arasında 72.’si düzenlenecek olan Türkiye Jeoloji Kurultayı’nda “Geleceğin Yerbilimcileri Oturumu’nda değerli lisans öğrencilerimizi ağırlayacak olmanın sevinci içerisindeyiz.

Günümüzde birçok lisans öğrencisi ulusal ve uluslararası projelere katılmakta ve proje desteklerinden faydalanarak kendi araştırmalarını yapmaktadır. Projelere katılan, kendi projelerini oluşturan lisans son sınıf öğrencilerini bu yıl ikincisi düzenlenecek olan “Geleceğin Yerbilimcileri Oturumu’nda özgün çalışmalarını sunmaya davet ediyoruz.

Bu özel oturum, genç meslektaşlarımızın;

Bilimsel düşüncelerinin gelişmesini destekleyecek, bilgi alışverişinde bulunmalarını sağlayarak onlara verimli bir ortam oluşturacak; güncel yerbilimi çalışmalarını keşfetmelerine imkan sağlayacak; isimlerini makalelerden, kitaplardan tanıdıkları bilim insanları ile tanışmalarına aracılık edecek; farklı üniversitelerden gelen gelecekteki meslektaşları ile tanışıp kaynaşmalarını sağlayacak ve onlara büyük tecrübe kazandıracaktır.

Bildirilerin, bilimsel kriterlere ve kongre kurallarına uygun olarak, öğrencinin danışmanıyla birlikte ortak isimli hazırlanması gerekmektedir. Öğrenciler üzerlerinde çalıştıkları özgün projelerini/araştırmalarını, kurultay sayfasında belirtilen kurallara uygun olarak (http://www.jmo.org.tr/etkinlikler/kurultay/) sözlü ya da poster olarak sunabilirler.

ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek 72. Türkiye Jeoloji Kurultayı’nın “Geleceğin Yerbilimcileri Oturumu’nda, genç meslektaşlarımızı ve bilgi ve tecrübeleriyle onlara destek olacak tüm yerbilimcileri aramızda görmek bizleri onurlandıracaktır.


FOSİL YAKITLAR JEOLOJİSİ VE TEKNOLOJİSİ 

Ali İhsan Karayiğit - Hacettepe Üniversitesi 

Zühtü BATI – Türkiye Petrolleri

Kimon CHRISTANIS – Patras Üniversitesi, Yunanistan

Selami TOPRAK – Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü


Fosil yakıtlar oturumunda, ülkelerin gelişmesinde birincil enerji kaynakları arasında en önemli yeri tutan konvansiyonel/ankonvansiyonel petrol ve doğal gaz ile kömürün ülkemizde ve dünyada aranması ve üretilmesi ile ilgili saha, havza ve bölgesel ölçekte yapılmış jeolojik/jeofizik çalışmaların tartışılması, yeni bulgular ve bu bulgulardan yola çıkarak yapılan değerlendirmeler ve elde edilen sonuçların yer bilimcilerle paylaşılması ve tartışmaya açılması amaçlanmaktadır.

Bu kapsamda oturumda dünyada ankonvansiyonel hidrokarbon içeren basenlerde yürütülen çalışmaların yer bilimleri camiası ile paylaşılması ve ülkemiz sedimanter havzalarındaki ankonvansiyonel doğal gaz ve petrol kaynaklarının varlığına ve tahmini rezervlerine ve arama-üretimine yönelik veri sunan jeolojik çalışmaların tartışmaya açılması planlanmaktadır.

Aynı şekilde oturumda, son dönemde yapılan jeolojik çalışmalarla varlığı tespit edilen ve ülkemiz kömür rezervlerinin ciddi şekilde artmasını sağlayan kömür jeolojisi çalışmalarının ve bu çalışmalarda jeofizik veriler kullanılarak elde edilen yeni bulguların ve varılan sonuçların tartışılması planlanmaktadır. Ayrıca, tüm bu kaynakların aranması, üretilmesi ve birincil enerji kaynağı olarak kullanılması esnasında çevreye karşı duyarlılık konusunda tartışmaların da yapılabilmesi planlanmaktadır.ve geleceğe dair öngörüde bulunabilmek için çok kıymetli. Katılımızı bekliyoruz.


HİDROJEOLOJİ VE SU KAYNAKLARI OTURUMU

Mehmet EKMEKÇİ – Hacettepe Üniversitesi

Müfit Şefik DOĞDU – Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü

Ayla BOZDAĞ – Selçuk Üniversitesi

Harun AYDIN – Yüzüncü Yıl Üniversitesi

Antonio CAMPBELL – Uluslararası Hidrojeologlar Birliği Başkanı, Portekiz


Doğal kaynakların toplum refahına yönelik olarak kullanıma sokulması Yerbilimleri ve özellikle Yerbilimlerinin Mühendislik kısmıyla ilgilidir. Bununla birlikte, maden ve petrol gibi “fosil” olarak nitelendirilen doğal kaynaklar, “tükenir” kaynaklar olup bu kaynakların yönetiminden çok “madenciliği”nden sözetmek mümkündür. Tükenmez olmasa da “yenilenebilir” bir kaynak olan suyun durumu diğer doğal kaynaklardan bu özelliği ile ayrılır. Su kaynaklarının işletilmesi değil yönetilmesi gerekir. Yönetim, kullanımın yanı sıra korumayı sağlamalı… Yeterli mi? Yeterli değil… Bugün için olduğu kadar gelecekte de ve kalitesini koruyarak kullanmayı sağlamalı… Yeterli mi? Yine yeterli değil… Suyun azlığı ve fazlalığının yarattığı sorunlara etkin çözüm geliştirebilmeli.. Yeteli mi? Yeterli değil.. İnsanın bütün bu ihtiyaçlarını karşılarken doğanın da, ekosistemlerin de ihtiyacını karşılayabilmeli….

Türkiye Jeoloji Kurultayı’nda gerçekleştirilecek olan Hidrojeoloji ve Su Kaynakları Oturumu’nun başta kentsel su yönetimi ve yeraltısuyu kaynakları olmak üzere su kaynaklarının yönetimine ilişkin en etkin yaklaşımların tartışıldığı örnek çalışmaların sunumuna ve tartışmalara ortam hazırlaması hedeflenmiştir. Bu hedefe ulaşmak, bu alanda çalışmalarını sürdüren değerli meslektaşlarımızın katılımıyla mümkün olacaktır.


JEORKEOLOJİ

Erhan ALTUNEL – Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Namık YALÇIN – İstanbul Üniversitesi

Bülent ARIKAN – İstanbul Teknik Üniversitesi

Mehmet ÖZDOĞAN – İstanbul Üniversitesi


Jeoarkeoloji; arkeolojik araştırmalarda ve bulguların değerlendirilmesinde jeolojik (Doğa Bilimleri) yaklaşım ve analiz yöntemlerinin kullanılmasıdır. Çok disiplinli bir bilimsel araştırma ortamı gerektiren Jeoarkeoloji, yeni ve gelişmekte olan bir bilimsel yaklaşımdır. Konunun Türkiye Jeoloji Kurultaylarında ayrı bir başlık altında ele alınması, bu yeni bilimsel yaklaşımın öneminin ortaya konmasını ve daha geniş kesimlerce benimsenmesini sağlayacaktır. Jeoarkeoloji’nin değişik uygulamalarını ele alan bildirilerin yanı sıra, arkeoloji, jeoloji, coğrafya, jeofizik gibi farklı disiplinlerde araştırmacıların yapacağı katkılar, Jeoarkeoloji’de gelinen bu noktayı daha da ileriye taşıyacaktır. Bu bağlamda, konu ile ilgilenen tüm araştırmacıları Jeoarkeoloji oturumunu bildirileriyle zenginleştirmeye davet ediyoruz.


JEODEZİ

Haluk ÖZENER – Boğaziçi Üniversitesi

Bahadır AKTUĞ – Ankara Üniversitesi

İbrahim TİRYAKİOĞLU – Afyon Kocatepe Üniversitesi


"Jeodezi; yerin konum, şekil, büyüklüğü ve gravite alanının dört boyutlu bir uzayda tanımlanması ve bu amaçla yapılacak her türlü ölçmeler ile ilgilenen bir bilim dalıdır. Astronomik gözlemler ile ile başlayan jeodezik çalışmalar, uydu teknolojilerinin gelişmesiyle günümüzde çok sayıda uygulama alanına sahip olmuştur: kadastral çalışmalar, yapı deformasyonlarının (bina, baraj, köprü vb.) belirlenmesi, atomosferik su buharı değişimlerinin belirlenmesi, iyonosferdeki elektron içeriğinin izlenmesi, hava platformlarının yönlendirilmesi, tektonik levha hareketlerinin izlenmesi, depremlerin modellenmesi vb.. Özellikle Global Navigasyon Uydu Sistemleri ve Enterferometrik Sentetik Açıklıklı Radar (InSAR) gözlemleri yer kabuğunun sürekli ve episodik değişimleri yüksek duyarlıkla izlenebilmektedir. Disiplinlerarası çalışmanın her disiplini ayrı ayrı geliştireceği bilinciyle, tüm araştırmacıları jeodezik uygulamaların yer alacağı Jeodezi oturumuna bildirileriyle katkı vermeye davet ediyoruz".


JEODINAMIK

Oğuz GÖĞÜŞ – İstanbul Teknik Üniversitesi

Russell N. PYSKLYWEC – Toronto Üniversitesi, Kanada

Claudio FACCENNA –Roma Üniversitesi, İtalya

Irina ARTEMIEVA –Copenhagen Üniversitesi, Danimarka

Tuna EKEN - İstanbul Teknik Üniversitesi


Jeodinamik süreçler özellikle taşküre ve manto ilişkisinin yakından incelendiği, her türlü fiziksel (dinamik ve kinematik) levha hareketlerini, deformasyon biçimini ve nasıl geliştiğini anlamayı hedeflemektedir. Bu bağlamda TJK (jeoloji kurultayı)’ndaki Jeodinamik oturumunda yitim zonları (okyanusal ve/veya kıtasal), manto sorgucu, litosfer ayrımlanması (Delaminasyon), konveksiyon süreçleri altında duraysızlaşma, riftleşme, kıtasal çarpışma, ofiyolit bindirmesi, kıvrım-bindirme kuşaklarının gelişimine dair araştırmalara yer verilecektir. Bu araştırmalarda gözlemsel verilerle model sonuçları karşılaştırılarak bölgesel ve büyük ölçekli topoğrafya, magmatizma, metamorfizma, anizotropi, depremsellik gibi süreçlerin nasıl geliştiği tartışılacaktır.


JEOFİZİK YÖNTEMLER VE JEOLOJİK UYGULAMALARI

Hans THYBO - İstanbul Teknik Üniversitesi

Hayrullah KARABULUT – Boğaziçi Üniversitesi

Argun KOCAOĞLU - İstanbul Teknik Üniversitesi

Neslihan OCAKOĞLU GÖKAŞAN - İstanbul Teknik Üniversitesi 

Turgay İŞSEVEN - İstanbul Teknik Üniversitesi

Emin ULUGERGERLİ – Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi

Ebru ŞENGÜL ULUOCAK - Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi


Sevgili Meslektaşlarımız, 28 Ocak-1 Şubat 2019 tarihlerinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde yapılacak olan geleneksel 72. Jeoloji Kongresi’nde, “Jeofizik yöntemler ve jeolojik uygulamaları” özel oturuma katkılarınızı bekliyoruz.

Oturum Başlığı: Jeofizik yöntemler ve jeolojik uygulamaları

Bu oturuma, karmaşık jeolojik problemleri çözmek için disiplinler arası ortak çalışmalarda, sismik, potansiyel alan, elektrik ve elektromanyetik yöntemlerin kullanımını içeren ama bunlarla da sınırlı kalmayan çalışmaları katkı koymaya davet ediyoruz. Arazi uygulamalarına ek olarak, analog ve sayısal modelleme çalışmaları ve ölçüm aygıtlarındaki son gelişmeler de memnuniyetle kabul edilecektir.


JEOKRONOLOJİ VE İZOTOP JEOLOJİSİ

Nilgün GÜLEÇ – Ortadoğu Teknik Üniversitesi

Ersin KORALAY – Dokuz Eylül Üniversitesi

Quentin CROWLEY – The University of Dublin, İrlanda

İsmail Onur TUNÇ – Ardahan Üniversitesi


Değerli Meslektaşlar,

28 Ocak - 1 Şubat 2019 tarihleri arasında, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenecek olan 72. Türkiye Jeoloji Kurultayı’nda Jeokronoloji ve İzotop Jeolojisi konulu bir oturum gercekleştirilecektir Bu oturumun amacı, izotop tekniklerini çeşitli perspektiflerden çalışmakta olan bilim insanlarını biraraya getirmek ve onların konuyla ilgili araştırmalarını sunmalarını, deneyimlerini birbirleriyle paylaşmalarını ve izotop tekniklerindeki yeni gelişmeler konusunda fikir alış-verişinde bulunmalarını sağlayacak bir forum oluşturmaktır. Bu bağlamda, konuyla ilgili araştırmalar yürütmekte olan siz değerli meslektaşlardan oturuma katkıda bulunmaları rica edilmektedir. Kongre hakkındaki ayrıntılı bilgi http://www.jmo.org.tr/etkinlikler/kurultay/ sayfasında yer almaktadır.

72. Türkiye Jeoloji Kurultayı’nın Jeokronoloji ve İzotop Jeolojisi konulu oturuma katkılarınız bekler, iyi çalışmalar dileriz.


JEOMORFOLOJİ

Attila Çiner – İstanbul Teknik Üniversitesi

Cengiz Yıldırım - İstanbul Teknik Üniversitesi

Tolga Görüm - İstanbul Teknik Üniversitesi


Jeomorfoloji, yeryüzü şekilleri ve onları şekillendiren süreçlerin kökenleri ve evriminin incelenmesi olarak, yersel ve atmosferik koşullar (ör., tektonik ve iklim) ve insan faaliyetleri ile yakından ilişkilidir. Günümüzde özellikle değişen ortam koşullarının, iklimin ve insanın yeryüzü süreçleri üzerindeki etkisi ve bu süreçlerin gelecekte nasıl değişeceği ve çevresel koşulların bu değişimden nasıl etkileneceği, ve artan jeolojik riskler (geohazards) üzerine bir endişe ve ilgi mevcuttur. Bununla beraber gelişen uzay teknolojileri ile bugün Mars gibi galaksimizdeki diğer katı gezegenlerin üzerindeki yerşekillerini ve onları oluşturan süreçleri de çalışmak mümkündür. Bu gelişmeler jeomorfolojinin önemini büyük ölçüde arttırmış ve jeomorfik araştırmalar için yeni bir çağ başlatmıştır. Jeomorfoloji oturumunun amacı; güncel, nicel ve süreç odaklı jeomorfoloji konusunda yapılmış araştırma sonuçlarının bilimsel bir platformda tartışılmasını sağlamaktır. Bununla birlikte, bu oturum jeomorfolojinin doğrudan veya dolaylı ilişkili olduğu yan disiplenlerin çevresel ortam değişikleri, yerşekilleri ve yüzey süreçlerine yönelik uygulamaların paydaşlara aktarılmasını sözlü veya poster bildiri sunarak sağlayacak katılımcılara açıktır.

Jeomorfoloji oturumunda ele alınacak başlıca konular;

- Tektonik ve yapısal Jeomorfoloji

- Buzul ve Buzul çevresi Jeomorfolojisi

- Yamaç süreçleri ve Kütle Hareketleri

- Erozyon

- Kuvaterner Çevre ve Ortam Değişimleri

- Akarsu Jeomorfolojisi

- Jeomorfolojik Tehlikeler

- Karst

- Gezegen Jeomorfolojisi

- Jeomorfometri

- Antropojenik Jeomorfoloji

- Paleocoğrafya ve Jeoarkeoloji

- Jeomorfositler ve Jeoturizm


JEOTERMAL ENERJİ

Gültekin TARCAN – Dokuz Eylül Üniversitesi

Mehmet Furkan ŞENER – Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi

Ayşen DAVRAZ – Süleyman Demirel Üniversitesi

Arzu FIRAT ERSOY – Karadeniz Teknik Üniversitesi

Ozan DENİZ – Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi


Artan Dünya nüfusunun yanı sıra her bireyin artan enerji gereksinimi, alternatif enerji kaynaklarının toplam tüketimini artırmaktadır. Ülkemiz, coğrafi konumu ve jeolojik özellikleri ile güneş, rüzgâr, jeotermal gibi alternatif enerji kaynakları açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Mevcut jeotermal kaynak kapasitesi ile Türkiye Avrupa sıralamasında birinci ve Dünya sıralamasında yedinci sırada yer almaktadır. Son yıllarda gerçekleştirilen yasal düzenlemeler ve verilen teşvikler sonucu artan arama – üretim faaliyetleri ile jeotermal enerjinin ülkemiz toplam enerji tüketimindeki payı kayda değer artışlar göstermiştir. Ancak kolay ulaşılabilen kaynakların verimi giderek azalmakta olduğundan, yeni ve çalışılmamış kaynakların bulunması gün geçtikçe daha önemli hale gelmektedir. Bu oturumun amacı, jeotermal enerjiye yönelik güncel araştırma sonuçlarının bilimsel bir platformda tartışılmasını sağlamaktır. Bununla birlikte, bu oturum jeotermal enerjinin doğrudan veya dolaylı kullanımına yönelik uygulamaları paydaşlara bildiri olarak sunmak isteyen katılımcılara da açıktır. Jeotermal konusunda çalışan bilim insanlarından ve sektör temsilcilerinden, Türkiye’nin en saygın toplantılarından biri olan Türkiye Jeoloji Kurultayı’na katılımlarını ve bilgi paylaşımlarını bekliyoruz.

Saygılarımızla,

Jeotermal Enerji Bilim Kurulu


KENT JEOLOJİSİ

Halil KUMSAR – Pamukkale Üniversitesi

Yılmaz MAHMUTOĞLU – İstanbul Teknik Üniversitesi

Evren ERDİN - Dokuz Eylül Üniversitesi

Bahattin Murat DEMİR – Jeoloji Mühendisleri Odası

Atiye TUĞRUL - İstanbul Üniversitesi


Kentlerin mekansal gelişimi yönlendiren kararlarda doğal kaynakların araştırılması, işletilmesi ve korunmasında, jeolojik kökenli doğal afetler ve afetlerden etkilenme düzeylerini belirleyen unsurlar dikkate alınmaktadır.

Kent jeolojisi çalışmaları, hem doğru yer seçimi kararlarının üretilmesi, hem de mekânsal gelişimin sağlıklı bir içerikte yapılandırılması ve sürdürülmesi açısından önemlidir. Kentlerin mekânsal yapılanması ve gelişimini belirleyen yer seçimi, güzergah seçimi, yapı ve nüfus yoğunluğu kararları, sektörel gelişim stratejileri ve kararları farklı plan kademesindeki planlar ile gerçekleştirilmektedir.

Kent jeolojisi oturumunda, kentleşme alanlarının planlaması, sürdürülebilirliğinin sağlanması, yerleşim yeri seçimi için yapılan jeolojik, tektonik, mühendislik jeolojisi, jeoteknik, hidrojeoloji ve depremsellik çalışmaları, kentlerin ulaşım problemlerinin çözümünde havaalanı, karayolu, otoyol, metro, tünel, demiryolu, köprü, viyadük araştırmaları ve uygulaması, kentlerin içme ve kullanma suyu problemlerinin çözümüne yönelik mühendislik jeolojisi ve hidrojeolojik çalışmalar, yerleşim alanlarının taşkından korunması için yapılan mühendislik projesi uygulamaları, yerleşim yerlerinde ve yakınındaki yeraltı ve yerüstü maden işletme sahası çalışmalarının kentleşmeye olan etkileri, doğal kaynakların kullanımının sürdürülebilir kentleşme açısından değerlendirilmesi konularında yapılan çalışmaların sunulması ve tartışılması planlanmıştır.

Ayrıca, kentleşme projelerinde denetim, bakanlık ve yerel yönetimler tarafından yapılan uygulamalar, karşılaşılan sorunlar, eksiklikler ve çözüm önerileri, antik kentlerdeki yerleşimlerin jeolojik yapı ile ilişkisi, günümüz teknolojisi kullanılarak gelecek için yeraltı yaşam alanlarının planlaması konularını kapsayan çalışmalar da kent jeolojisi oturumu kapsamındadır.

Yukarıda belirtilen konularda meslektaşlarımızın çalışmalarını Kent Jeolojisi oturumunda sunmaya davet ediyoruz.


KIYI VE DENİZ JEOLOJİSİ

Erol SARI – İstanbul Üniversitesi

Derman DONDURUR – Dokuz Eylül Üniversitesi

Kadir Kürşat ERİŞ – İstanbul Teknik Üniversitesi

Pierre HENRY – Aix-Marseille Üniversitesi, Fransa

Mustafa AVCIOĞLU – Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi


Bu oturum genel olarak Akdeniz, Karadeniz ve Marmara Denizi ile ilgili deniz ve kıyı jeolojisi konularını kapsamaktadır. Bununla birlikte, bu oturum ayrıca Türkiye göllerinin jeolojisi ve eski iklim kayıtlarının belirlenmesine yönelik çalışmaları da kapsamaktadır. Bu bağlamda oturum aşağıda sıralanan konuları içermektedir:

• Deniz ve göl havzalarının jeolojik evrimi ve neotektoniği

• Kıyı jeomorfolojisi ve süreçleri

• Deniz ve göl seviyesi değişimleri ile eski kıyı çizgileri

• Paleoşinografi, paleolimnoloji, Akdeniz ve Karadeniz arasındaki su kütlesi değişimleri

• Deniz ve göl çökellerinde paleoiklim ve deprem kayıtları

• Denizlerin mineral ve hidrokarbon kaynakları

• Deniz ve göllerde çökel kirliliği


KUVATERNER ARAŞTIRMALARI

Naki AKÇAR – Bern Üniversitesi, İsviçre

Nasim MOZAFARI AMIRI - Bern Üniversitesi, İsviçre

Mustafa SOFTA – Dokuz Eylül Üniversitesi

Joel Q.G.SPENCER – Kansas State Üniversitesi, ABD


72. Türkiye Jeoloji Kurultayı`nın ana teması “Kent ve Jeoloji” konusuna uyumlu olarak başta jeoloji, jeomorfoloji ve ekoloji olmak üzere, fizik, biyoloji, astronomi, paleoantropoloji, iklim bilimi, arkeoloji, kimya ve matematik gibi çeşitli araştırma dallarıyla çok disiplinli olarak yürütülen Kuvaterner araştırmaları, yerel ve bölgesel ölçekteki çalışmaların öneri, sonuç yada ön sonuçlarını içeren bir oturum olacaktır. Bu çalışmalar çoğunlukla, deniz seviyesi değişikliği, buzul-kıyı-göl-deniz jeolojisi, volkanizma ve jeomorfoloji çalışmaları ve bu kapsamda gerçekleştirilen stratigrafik, sedimantolojik, paleontolojik, jeokimyasal, tarihleme (14C, Kozmojenik, Lüminesans) verilerinden yararlanarak bölgesel ölçekte Kuvaterner tarihinin ve bunlara etkiyen jeolojik süreçlerin aydınlatılmasını konu almaktadır.

Bu çok disiplinli oturum kapsamında, bilimsel çalışmalarının niteliğini uluslararası düzeyde tutmak ve yapılan veri tabanlı çalışmaları paylaşarak bilimsel bir tartışma ortamı yaratmak adına tüm bilim insanlarının 72. Türkiye Jeoloji Kurultayı’na katılımlarını ve katkılarını bekliyoruz.


KÜLTÜREL JEOLOJİ VE JEOLOJİK MİRAS

Nizamettin KAZANCI – Ankara Üniversitesi

Korhan ERTURAÇ – Sakarya Üniversitesi

Catherine KUZUCUOĞLU – Paris Üniversitesi, Fransa

Alper GÜRBÜZ – Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi


“Kültürel Jeoloji” ve “Jeolojik Miras” son yıllarda hızla genişleyen iki ayrı yerbilimi açılımıdır. Kültürel Jeoloji; insanın, tarihöncesi dönemden günümüze ortaya koyduğu bütün faaliyetlerine etki eden doğal nedenleri (iklim, coğrafya, çevre, yer şekli, su ve deniz seviyesi değişimleri, yapıtaşları vb), kısaca kültürü yönlendiren jeolojik süreçleri konu etmektedir. Jeolojik Miras, yerkürenin geçirdiği evrimin kalıntıları olup, jeopark ve jeoturizm uygulamaları için mükemmel kaynak değerlerdir. Bunlar günümüzde çok ihtiyaç duyulan doğa koruma ve eğitimi ile sürdürülebilir kalkınma için faydalı araçlardır. Siz değerli yerbilimcileri, Türkiye, Ortadoğu ve Doğu Avrupa’yı kapsayan yaklaşım, araştırma ve uygulama örneklerinin sunulacağı bu oturuma katılmaya ve çalışmalarınızı bizlerle paylaşmaya davet ediyoruz. Oturumda sunulacak bildirilerin uluslararası bir dergide yayınlanacak özel sayıda değerlendirilmesi planlanmaktadır


MAGMATİZMA VE MAGMATİK SÜREÇLER

Cüneyt ŞEN – Karadeniz Teknik Üniversitesi

Ferkan SİPAHİ – Gümüşhane Üniversitesi

Fuat ERKÜL – Akdeniz Üniversitesi

Sibel TATAR ERKÜL – Akdeniz Üniversitesi

Martin PALMER – Southampton Üniversitesi, Birleşik Krallık


Magmatizma, magma oluşumu, yükselimi, yerleşimi ve püskürmesi gibi birçok dinamik süreç tarafından kontrol edilmektedir. Magmanın kristalleşmesi, kirlenmesi ve karışımı sırasında gelişen bu süreçlerin anlaşılması magma evriminin aydınlatılmasında önemli role sahiptir. Son yıllarda modern teknolojinin sunduğu analitik yöntemler, bu süreçlerin tanımlanması ve magmatik kayaçların anlaşılmasına büyük katkı sağlamıştır. Magmatizma ve magmatik süreçler oturumunda, farklı tektonik ortamlarda oluşan magmatik kayaçların modern yöntemler ile analizi sonucunda elde edilen verilerin sunulması amaçlanmaktadır. Bu veriler, magma kaynağı ve magmanın litosfer içerisindeki evriminin anlaşılması ve yerel/bölgesel/küresel ölçekte magma oluşum süreçlerinin anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Magmatik kayaçların ve ilişkili süreçlerin anlatıldığı çalışmaları oturumumuza davet ediyoruz.


METALİK MADEN YATAKLARI

İlkay KUŞÇU – Muğla Üniversitesi

Tolga OYMAN – Dokuz Eylül Üniversitesi

Ahmet ŞAŞMAZ – Fırat Üniversitesi

Robert MORITZ – Geneve Üniversitesi, İsviçre 

Emin ÇİFTÇİ – İstanbul Teknik Üniversitesi


Tetis metalojenik kuşağında yer alan diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizdeki maden yatakları yabancı ve yerli sermayeli şirketler tarafından aranmakta veya ulusal ve uluslararası projelerin ana araştırma konularını oluşturmaktadır. Böylesine zengin bir potansiyele ve ciddi araştırmalara konu olan maden yataklarımızın Türkiye Jeoloji Kurultayı’nda da bilimsel olarak ele alınması, genç kuşaklara tanıtılması ve yapılmış değerli araştırma sonuçlarının sunulması önceliklerimiz arasındadır. Bu yıl 72. si yapılacak olan Türkiye Jeoloji Kurultayı “Maden Yatakları Oturumu”, maden yatakları konularında yapılan araştırmaların ve elde edilen sonuçların sunulması için bilimsel bir platformdur. Bu platformda genel anlamda her türlü maden yatağının oluşumu, maden yatağı jeolojisi, jeokimyası ve yeni arama teknikleri ve uygulamalarını içine alacak konuların yanında, yeni gelişmeler ışığında maden yataklarının yeniden ele alınması, gelişmelerin aktarılması, yeni uygulamaların tanıtılması konuları ele alınacaktır. Bu oturumda aşağıdaki başlıklar çerçevesinde gelecek sözlü sunumlar ve posterler üzerinden bilimsel tartışmalar yapılacaktır:


• Ülkemizin farklı tektonik kuşaklarında yer alan farklı maden yataklarının tanıtılması ve bunlara ilgili araştırma sonuçlarının sunulması

• Maden yatakları literatüründeki güncel konuları ele alan ve bunların kullanıldığı çalışmaların tanıtılması

• Cevherli akışkanların kökeni ve araştırılması; sistematikleri

• Cevherleşmelerin oluşum zamanlarının tespiti, jeokronolojik çalışmalar

• Magmatizma ve cevherleşmeler arasındaki zaman-mekan ilişkileri

• Cevherleşmelerin aranmasında kullanılmaya başlanan yeni teknikler ve yöntemler

• Metalojenik kuşaklarda izlenen cevherleşmelerin jeolojik evrimleri ve yapısal jeolojik özellikleri

• Alp-Himalaya kuşağında yer alan cevherleşmelerin Türkiye Metalojenik kuşağı içinde yer alan cevherleşmelerle karşılaştırılması ve yorumlanması

• Dünya’da izlenen Metalik ve Endüstriyel hammadde yatakların jeolojik özellikleri

• Maden arama programları; maden arama programlarında Türkiye’de karşılaşılan sorunlar ve çözüm önerileri


METAMORFİZMA VE METAMORFİK KUŞAKLAR

Erdinç YİĞİTBAŞ – Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi

Erdin BOZKURT – Ortadoğu Teknik Üniversitesi

Donna WHITNEY –Minnesota Üniversitesi, ABD

Gültekin TOPUZ – İstanbul Teknik Üniversitesi

Ali POLAT –Windsor Üniversitesi, Kanada


Metamorfik kuşaklar bir bölgenin jeolojisinin anlaşılmasında kritik öneme sahip bilgiler içerir. Metamorfizma işlevleri de jeolojik süreçler içerisinde en karmaşık ve anlaşılması farklı disiplinler gerektiren konulardan birisidir. Bu nedenle metamorfik kuşakların araştırılması sadece bir metamorfik petroloji konusu değil aynı zamanda tektonik araştırmalar için vazgeçilmezdir. Yetmişikinci Türkiye Jeoloji Kurultayında yer alan bu oturumun temel amacı Türkiye ve çevresinin jeolojisinin anlaşılması amacına yönelik olarak metamorfik masifler üzerinde yapılan araştırmaların sonuçlarının tartışılmasını sağlamaktır. Bu oturum içerisinde tektonizma - metamorfizma ilişkisi ve bununla alakalı çalışmaların yanında özellikle metamorfizmanın basınç ve sıcaklık koşullarının belirlenmesi ile ilgili güncel yöntem ve yaklaşımlara dair bildiriler de kabul edilecektir. Özellikle metamorfik kayaçlar içerisindeki minerallerin oluşumları ve bir birileri ile ilişkileri, ilerleyen ve gerileyen metamorfik süreçlerle ilişkileri bu oturumun konuları arasındadır.


MÜHENDİSLİK JEOLOJİSİ VE JEOTEKNİK

Tamer TOPAL – Ortadoğu Teknik Üniversitesi

Aykut AKGÜN – Karadeniz Teknik Üniversitesi

Nihat Sinan IŞIK – Gazi Üniversitesi

Özge DİNÇ GÖĞÜŞ – İstanbul Teknik Üniversitesi

Harun SÖNMEZ – Hacettepe Üniversitesi


Mühendislik Jeolojisi ve Jeoteknik; mühendislik uygulamalarında karşılaşılan jeolojik problemlerin çözülmesi için gerekli saha, laboratuvar, analiz/hesaplama, ve tasarım çalışmalarının tümünü kapsamaktadır. İlgili disiplinlerin birlikte çalışmasıyla, mühendislik projelerinin ekonomik, güvenli ve zamanında tamamlanması sağlanabilir. Konunun Türkiye Jeoloji Kurultaylarında ayrı bir başlık altında ele alınması, uygulama tecrübelerinin ve yeni bilimsel yaklaşımların paylaşımı açısında önemlidir. Mühendislik Jeolojisi ve Jeoteknik’in farklı uygulamalarını ele alan bildirilerin yanı sıra, inşaat mühendisliği ve jeofizik gibi farklı disiplinlerdeki araştırmacıların yapacağı katkılar, konuların daha ileri seviyelere taşınmasını sağlayacaktır. Bu bağlamda, ilgili tüm disiplinleri Mühendislik Jeolojisi ve Jeoteknik oturumunu bildirileriyle zenginleştirmeye davet ediyoruz.


NEOTEKTONİK VE DEPREMSELLİK 

Gürol SEYİTOĞLU – Ankara Üniversitesi

Serdar AKYÜZ – İstanbul Teknik Üniversitesi

Ziyadin ÇAKIR - İstanbul Teknik Üniversitesi

Korhan ESAT – Ankara Üniversitesi

Laura GREGORY – University of Leeds, England

Azad SAĞLAM SELÇUK – Yüzüncü Yıl Üniversitesi


Aktif deformasyonlar ve bunun sonucu olan depremler ülkemizin en önemli doğal afetlerinin başında yer alır. İnsan yaşamını doğrudan etkileyen bu doğa olaylarının anlaşılması ve afet riskinin güncel ve çok disiplinli yöntemlerle ortaya konması, hem olası bir depremde can kayıplarının en aza indirilmesinde, hem de ekonomik ve sosyal zararlarının azaltılmasında hayati öneme sahiptir. Doğu Akdeniz bölgesinin neotektoniği ve depremselliğinin anlaşılmasında Türkiye’nin güncel jeodinamiğinin anahtar bir rolü vardır ve bu konudaki çalışmalar aralıksız devam etmektedir. Bu bağlamda, özellikle Türkiye ve yakın çevresindeki diri faylar üzerine gerçekleştirdiğiniz yapısal analiz, paleosismoloji, sismotektonik ve uzaktan algılama-jeodezi temelli çalışmalarınızı 72. Türkiye Jeoloji Kurultayı Neotektonik ve Depremsellik Oturumunda sunmanız için davetimizi sizlere iletiyoruz.


OFİYOLİT VE OFİYOLİTİK MELANJ

Osman PARLAK – Çukurova Üniversitesi

Alastair ROBERTSON – Edinburgh Üniversitesi, Birleşik Krallık

Utku BAĞCI – Mersin Üniversitesi


Ofiyolitler, okyanusal basenlerin evrimini anlamada önemli bir rol oynamakta olup okyanusal litosferin kıta kenarına yerleşmiş kalıntıları olarak değerlendirilmektedir. Ofiyolitler, farklı yaş konağına sahip orojenik kuşaklarda çok çeşitli iç yapı, stratigrafi ve jeokimyasal özellik sunmaktadırlar. Ofiyolitlerin okyanus ortası sırtlar, yay-önü ve yay-gerisi basenler gibi farklı tektonik ortamlarda oluştuğu kabul görmektedir. Ofiyolitlerle ilgili okyanusal kabuk oluşumu, metamorfik dilim ve melanj gelişimi, tektonik yerleşimleri ve maden yatakları oluşumu ile ilgili bir çok model bulunmaktadır.

Bu oturumun amacı (i) Tetis kuşağı ve çevresindeki ofiyolitlerde gerçekleştirilen güncel çalışmaları, (ii) manto ergimesi ve ergiyik/kaya etkileşimi, (iii) ofiyolitlerin oluşumu ve yerleşimi sırasında gelişen metamorfizma olaylarını ve (iv) melanj oluşum proseslerini tartışmaktır. Yurtiçi ve yurtdışından (Balkanlar, Avrupa ve Amerika) bir çok yerbilimciyi ofiyolit ve melanj konularını tartışmak üzere bu oturuma davet ediyoruz.


PALEOMANYETİZMA 

Mualla CENGİZ ÇİNKU – İstanbul Üniversitesi

Nuretdin KAYMAKÇI – Ortadoğu Teknik Üniversitesi

Cor LANGEREIS – Utrecht Üniversitesi, Hollanda

Bora UZEL – Dokuz Eylül Üniversitesi

John GEISSMAN – Texas Üniversitesi, Amerika Birleşik Devletleri


Paleomanyetizma, arkeomanyetizma ve manyetostratigrafi uygulamaları, yer bilimlerindeki temel tektonik, stratigrafik ve arkeolojik problemlerin çözümü için birçok imkan sağlamaktadır. Bunlar ana hatlarıyla; yatay düzlemde rotasyona uğramış ve paleo-enlemlerini değiştirmiş tektonik blokların ilksel konumlarının belirlenmesi, manyetik terslenme verileri kullanılarak kaya birimlerinin detaylı olarak tarihlendirilmesi ve yerli yerinde duran (antik kalıntılardaki yanmış duvar, ocak gibi) ya da yerinden taşınmış (kil çömlek, seramik parçaları, mutfak malzemeleri gibi) arkeolojik materyallerin yaş ve konum tayinleridir.

Bu oturum jeomanyetik yöntemlerin yer bilimleri ve ilgili disiplinlerdeki birçok problemin çözümünde uygulanması ile ilgili konuları ortaya koymak üzere oluşturulmuştur. Bu oturuma; düşey eksen boyunca rotasyon (tektonik), paleo-enlem saptama, manyetik terslenme (manyetostratigrafi), jeomanyetik alanın paleo-şiddeti ve seküler değişimi (arkeomanyetizma) yanında manyetik doku analiz teknikleri (AMS, AARM, AIRM) konularındaki çalışmaların katılması memnuniyet verecektir.


PALEONTOLOJİ VE BİYOSTRATİGRAFİ

Atike NAZİK – Çukurova Üniversitesi

Cemal TUNOĞLU – Hacettepe Üniversitesi

Bilal SARI – Dokuz Eylül Üniversitesi

Aslı KARABAŞOĞLU – Afyon Kocatepe Üniversitesi

Sevinç KAPAN – Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi


Fauna ve floranın sistematik tanımı ve fosil toplulukları ile kayaların göreceli yaşlarının saptanması ve korelasyonu, Dünya’nın biyolojik ve jeolojik evriminin anlaşılmasında en önemli unsurlardır. Ayrıca, fosiller paleoiklim, ortam ve evrimsel modellerin ve levha tektoniği kuramının da daha iyi anlaşılması için yaygın olarak kullanılmaktadır. Fauna ve floranın zaman ve mekansal dağılımı biyoprovenslerin tanımlanması ve birbirleriyle coğrafik ve stratigrafik ilişkilerinin anlaşılmasında anahtardır. ‘Paleontoloji ve Biyostratigrafi’ oturumu, paleontolojinin taksonomi, biyostratigrafi, evrim, paleoekoloji-ortam, paleoklimatoloji, paleobiyocoğrafya ve paleoarkeoloji gibi tüm disiplinlere açıktır. Bu konularda özellikle orijinal çalışmaların sunulmasını destekliyoruz ve bekliyoruz.


PALİNOLOJİ VE PALEOİKLİM ARAŞTIRMALARI

Funda AKGÜN – Dokuz Eylül Üniversitesi

Zühtü BATI – Türkiye Petrolleri

Dimiter IVANOV – Bulgaristan Akademi Bilimleri, Bulgaristan

Torsten UTESCHER – Bonn Üniversitesi, Almanya

Mine Sezgül KAYSERİ ÖZER - Dokuz Eylül Üniversitesi


İklim ve paleoiklim, günümüzde ve geçmişte hayvansal ve bitkisel yaşamın akışını ve değişimini sağlayan en önemli etmenlerden biridir. İklimsel verilere ulaşmak için kullanılan araştırma konularının içinde palinolojik ve vejetasyonal çalışmalar, duraylı izotop ve memeli çalışmaları gelmektedir. Jeolojik tarihi boyunca Anadolu, Avrupa-Asya ve Afrika arasında tüm canlı yaşamı için köprü olmuştur. İşte Anadolu’nun bu özel konumu, geçmişe ait tüm jeolojik verileri araştırmacılara sunmasıyla da çok anlamlıdır.

Bu oturum, Dünya’nın jeolojik tarihi boyunca yaşamış olduğu iklimsel ve vejetasyonal değişimlerin, Türkiye ve Dünya’dan örneklerle, genişçe tartışılması amacını gütmektedir. Ayrıntılı ve yüksek çözünürlüklü palinomorf ve/veya makrobotanik verilerin, istatistiksel metodlar yardımıyla, vejetasyonun yeniden oluşturulması, iklimsel değişim ve çeşitlilik süreçlerinin ve biyolojik çeşitlilik-değişimlerin vekil verilerle karşılaştırılarak modellenmesi konularının paylaşılması, bu oturumu zenginleştirecektir.

Özgün çalışmalarınız ekolojik değişimleri keşfetmek ve geleceğe dair öngörüde bulunabilmek için çok kıymetli. Katılımızı bekliyoruz.


SEDİMANTOLOJİ VE SEDİMANTER SÜREÇLER

Ülvi Can ÜNLÜGENÇ – Çukurova Üniversitesi

Faruk OCAKOĞLU – Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Ezher TAGLIASACCHI –Pamukkale Üniversitesi

Enrico CAPEZZUOLI – Perugia Üniversitesi, İtalya


Değerli Yerbilimciler, 72. Uluslararası Katılımlı Türkiye Jeoloji Kurultayı, 28 Ocak-1 Şubat 2019 tarihleri arasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi, ODTU Kültür ve Kongre Merkezi/Ankara’da gerçekleştirilecektir.


Yerbilimlerinde farklı disiplinlerde birçok oturumun yapılacağı bu kurultayda, “Sedimantoloji ve Sedimanter Süreçler" oturumunda sizleri aramızda görmek bizleri onurlandıracaktır.


Sedimanter havza oluşumu ile ilgili gelişen sedimantolojik süreçler,

modellemeler, kaynak alan belirlemeleri ve stratigrafik incelemelerle ilgili

ülkemizde ve dünyada yapılmış olan özgün çalışmalar bu oturumda sunulacak ve böylelikle bu konuların bilim camiasınca tartışılmasına ve anlaşılıp, yorumlanmasına ortam sağlanmış olacaktır.


Uluslararası niteliğe sahip ve 71 yıldır başarılarla kesintisiz devam eden

kurultayımıza, kısa özet veya genişletilmiş tam metin ile yapacağınız özgün

ve güncel çalışmalar ile katkılarınızı bekliyoruz. Mesleğe gönül veren

genç-dinamik araştırmacılarımızın tecrübeli bilim insanları ile

tanıştırılması ve ortak çalışmalar yapmak üzere kurultaya katılmalarını

özellikle arzu ediyoruz.

72. Uluslararası Katılımlı Türkiye Jeoloji Kurultayında görüşmek dileğiyle!!!


SİSMOLOJİ

Doğan KALAFAT – Boğaziçi Üniversitesi

Onur TAN – İstanbul Üniversitesi

Zeynep GÜLERCE – Ortadoğu Teknik Üniversitesi

Özlem KARAGÖZ – Çanakkale Onsekizmart Üniversitesi

Özgün KONCA - Boğaziçi Üniversitesi


Geleneksel olarak her yıl düzenlenen Türkiye Jeoloji Kurultayı`nda bu yıl "Sismoloji" başlığı altında yeni bir oturum açılmıştır. Depremlerin kaynak, ortam ve zemin özelliklerinin olabildiğince doğru tanımlanması, şehirlerdeki yer altı ve yer üstü mühendislik yapılarının daha güvenli tasarlanmasına imkan vermektedir. Böylece yıkıcı depremler sonucunda oluşabilecek mal ve can kayıplarının daha aza indirgenmesi sağlanmaktadır.Bu kapsamda Sismoloji oturumunu daha geniş bir çerçevede tutarak bölgesel ve yerel deprem aktivitesi gözlemleri, faylanma parametreleri, yırtılma süreçleri, deprem dalgalarının geçtiği ortamın özellikleri, pasif sismik yöntemlerle sığ ve derin zemin özelliklerinin belirlenmesi, zemin-yapı etkileşimi ile yapıların deprem anı ve sonrasındaki davranışının analizleri, olasılıksal/deterministik deprem simülasyonları, sismik tehlike değerlendirmeleri, zayıf ve kuvvetli yer hareketlerinin incelenmesi vb. konu başlıklarını içeren sismoloji, mühendislik sismolojisi ve deprem mühendisliği konularındaki teorik ve uygulamalı güncel çalışmaların yerbilimleri dünyası ile paylaşılmasını önemsemekteyiz. Değerli çalışmalarınızla Kurultayımızın Sismoloji oturumuna katkılarınızı bekliyoruz.


SONDAJ YÖNTEMLERİ VE TEKNOLOJİLERİ 

Celalettin ŞİMŞEK – Dokuz Eylül Üniversitesi

Mehmet Ruhi AKÇIL – GeoSondaj Ltd. Şti.

Traugott SCHEYTT - Berlin Technische Üniversitesi, Almanya


Bu oturumda sunulması beklenilen konuları, güncel sondaj teknolojileri ve uygulamaları, sondaj problemleri ve çözümleri, sondaj kuyusu tasarımı ve teçhizi, sondaj ekipmanlarının şeçimi ve verimli kullanımı, sondajda iş sağlığı ve güvenliği, sondaj sıvısının özellikleri ve faydaları, sondaj sıvısı katkıları, sondaj verilerinin kaydedilmesi, raporlanması, değerlendirilmesi.


TARIMSAL JEOLOJİ

Ayten NAMLI – Ankara Üniversitesi

Mümtaz ÇOLAK – Dokuz Eylül Üniversitesi 

Yusuf KURUCU – Ege Üniversitesi

Hasan ÖZCAN – Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi


Yaygın olarak “Jeolojinin tarımsal pratiğe uygulanması” olarak tanımlanan Tarımsal Jeoloji; jeolojik malzemelerin, toprakların dağılımını ve oluşumunu etkileyen jeolojik süreçler ve artan sosyal, ekonomik ve çevresel faydalar için toprak verimliliğini sürdürme ve geliştirme aracı olarak tarım ve ormancılık sistemlerine uygulanmasıdır. Tarımsal Jeoloji, toprakta bulunan besin maddelerinin, pH`nın, toprak yapısının ve toprakta suyun hareketinin doğal olarak meydana gelen mineral bakımından zengin kaya malzemelerini kullanarak nasıl geliştirilebileceğini inceler. Tarımsal Jeolojik yaklaşımda, farklı paydaşlar arasındaki iletişim, danışma ve etkileşimler çok önemlidir. Bu disiplinler arası yaklaşım, toprak bilimcileri ve çiftçilerin bilgilerini Jeoloji Mühendisleri ve süreç mühendisleri ile birleştirir. Toprak bilimcileri toprak kısıtlamalarını ve ihtiyaçlarını tanımlarlar, Jeoloji Mühendisleri bu ihtiyaçları karşılayan jeolojik hammaddeleri bulur, tanımlar ve nitelendirir, proses mühendisleri de, agromineralleri yoğunlaştırarak ve bitkiye elverişli forma dönüştürerek katkıda bulunurlar.


TIBBİ JEOLOJİ

Nurgül BALCI – İstanbul Technical University

Muzaffer METİNTAŞ – Eskişehir Osmangazi Üniversitesi

Engin TUTKUN – Bozok Üniversitesi

Gürhan YALÇIN – Akdeniz Üniversitesi

Yusuf URAS - Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi


Jeolojik ortamların canlılar üzerine etkisini araştırmayı esas alan Tıbbi Jeoloji bilim dalı ülkemiz coğrafyası ve jeolojik yapısı esas alındığında ayrı bir önem taşımaktadır.


Ülkemizin belli bölgelerinde görülen kanser vakaları jeolojik ortamın insan sağlığı üzerine etkisini gözler önüne sermekte ve vurgulamaktadır. Ortamda bulunan kayaçlar, mineraller, elementler biyosfer-atmosfer ve litosfer etkileşiminde canlı hayatını kontrol etmektedir.   Bu süreçlerde canlı hayatı için gerekli olan besinler, su ve hava yoluyla değişik derişimlerde alınmaktadır.  Dolayısıyla, jeolojik ortamlar bu derişimleri belirleyen ve insan sağlığını doğrudan etkileyen unsurlardır.


72. Türkiye Jeoloji Kurultayında Tıbbi Jeoloji oturumu altında jeoloji-tıp-çevre ekseninde yer alan bilimsel çalışmalar sunulacaktır. Bu amaçla, halk sağlığı, çevre sağlığı, jeolojik ortamlar konularını içeren çalışmaları sözlü ve poster şeklinde sunmak üzere 72. Jeoloji Kurultayına davet ediyoruz.


USTALAR OTURUMU (EMEKLİ YERBİLİMCİLER)

Ayhan KÖSEBALABAN – Jeoloji Mühendisleri Odası

Ali YILMAZ – Cumhuriyet Üniversitesi

Ali Vedat OYGÜR – Jeoloji Mühendisleri Odası

Ali ÇAKMAKOĞLU - Jeoloji Mühendisleri Odası


Jeoloji, gözleme dayanan dolayısıyla sadece kitaplardan öğrenilecek bir bilim değildir. Mesleği uygularken usta-çırak ilişkisi içerisinde öğrenilebilir ve geliştirilebilir. Mesleğimizin bu gerçeği dikkate alınarak bu oturumda, Türkiye jeolojisine önemli katkılarda bulunmuş emekli meslektaşlarımızın bilgi, görgü ve deneyimleri ile önemli buldukları anılarını genç kuşaklarla paylaşım olanağı sağlanacaktır. Özellikle aktif fayların belirlenmesi ve doğa kaynaklı afetler, önemli mühendislik yapılarının (köprü, baraj, termik santral gibi) zemin etütleri, madencilik, petrol aramaları, su kaynakları, çevre gibi önemli projelerde görev almış meslektaşlarımız bu çalışmalar sırasında karşılaştıkları sorunları ve nasıl aştıklarını genç yerbilimcilere aktaracaklardır. Ayrıca Türkiye’de sanayinin temelini oluşturan doğal kaynaklara ilişkin jeolojik araştırmaların nasıl başladığı ve gelişimine de yer verilecektir.


UZAKTAN ALGILAMA VE COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ

Kaan Şevki KAVAK – Cumhuriyet Üniversitesi

Can AYDAY – Anadolu Üniversitesi

Tolga ÇAN – Çukurova Üniversitesi

Bekir Taner SAN – Akdeniz Üniversitesi


Uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemleri ile spektral ve mekânsal verilerin hazırlanması, değerlendirilmesi ve analiz edilmesi, askeri uygulamalar, şehir ve bölge planlama gibi diğer farklı disiplinlerde olduğu kadar jeoloji alanında etkin bir şekilde artarak kullanılmakta, planlama ve veri yönetimi açısından büyük avantajlar sağlamaktadır.

Savunma amaçlı uygulamaların sivil hayata açılması, bilgisayar ve uzay teknolojisinin de büyük katkılarıyla beraber günümüzde yer gözlemleme ve uzaktan algılama alanlarında zaman ve para tasarrufu, hedef saha küçültme açısından çok önemli olanaklar sağlamaktadır. Google Earth gibi uzaktan algılama ve coğrafi bilgi sistemini temel alan İnternet ortamındaki harita ve uydu görüntü sunucuların kullanımının çok yaygın olduğu günümüzde özellikle bu görüntülerin işlenmesinde sınıflama gibi aslında kökü yapay zekâ uygulamalarına kadar giden algoritmalar uzun bir süreden beri kullanılmaktadır. Yine günümüzde Büyük Veri (Big Data) kavramına içerisinde çok farklı amaçlarda ve çeşitlilikteki uydu verileri de katkıda bulunmaktadır. Bu yönüyle de söz konusu bu yöntem-bilimler yer bilimlerini bu son teknolojilerle buluşturmaktadır.

Bu kapsamda, coğrafi bilgi sistemleri ve uzaktan algılama alanında, yer bilimleri veya yer bilimlerinin de içinde bulunduğu disiplinler arası araştırmalarınızın, 72. Türkiye Jeoloji Kurultayı’nda sunulması ve tartışılması, teknik ve bilimsel gelişmelerin jeoloji camiası içinde paylaşılmasını çok önemli görmekteyiz. Bu alanlarda çalışan araştırmacıları, mühendisleri, firma temsilcilerini, karar vericileri ve öğrencileri aynı platformda buluşturarak, bilimsel ve teknik anlamda daha yaygın ve yararlı bir iletişim ve işbirliği sağlanacağını umuyor, sizleri 72. Türkiye Jeoloji Kurultayı’nda birlikte olmaya davet ediyoruz.