TMMOB Odalar 29 Mart 2024, Cuma

Bir şehrin afetlere dirençli olması, o şehirdeki toplulukların bir krize veya doğal ya da insan kaynaklı afetlere karşı direnme, uyum sağlama ve kolaylıkla hareket edebilme yetenekleriyle ilgilidir. Bu dirençlilik, doğru şehir planlama ve altyapının yanı sıra, genel olarak sürdürülebilir kentsel planlama ve toplumun ortak çabaları konusunda gerekli sorumlulukları üstlenmiş bir yerel yönetimin bir araya gelmesiyle ortaya çıkar

Direnç kavramı, 1970’lerin sonlarında ekolojik değişim ve dengelerin anlaşılmasında kullanılıyorken,1990’ların ortalarında afet risk azaltma üzerine yapılan çalışmalarda kullanılmaya başlanmıştır. Birleşmiş Milletler’in 2009 tarihli tanımında afetlere karşı kentsel direnç: “Her türlü tehlike/tehdit karşısında, etkilenme olasılığına sahip yerleşmelerin, toplumların ve tüm sistemlerin; kendilerini koruma, sistemin işleyişini güvence altına alma, kısa sürede yeniden yapılanma ve değişime uyum sağlama için gerekli kaynaklara sahip olması ve bu kaynakları etkin kullanım becerisi” şeklinde açıklanmıştır.

Deprem haberleri verilirken depremin şiddeti ve depremin büyüklüğü kavramları sıkça kullanılmış, çoğu zaman da bu iki kavram bir biriyle karıştırılmıştır.  Peki, depremin büyüklüğü ve şiddeti ne anlama gelir? Bu iki kavram arasında ne fark vardır?

Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının uhdesinde TÜBİTAK MAM Kutup Araştırmaları Enstitüsü`nün (KARE) koordinasyonunda gerçekleştirilen 7. Ulusal Antarktika Bilim Seferi`ne katılan 19 Türk ve 3 yabancı bilim insanının yolculuğu 30 Ocak 2023’te İstanbul Havalimanı’ndan başladı.

Antropolojik çalışmaların hayatımıza kazandırdıkları tanımından yola çıktığımızda, antropolojiye arkaik dönemlerinden bu yana insanın kendi öyküsüdür diyoruz. İyi de bu öyküyü bilmenin bugünkü hayatlarımıza katkısı nedir?

Antropoloji, fosillerden nasıl yararlanır? Bir canlı olarak insan, diğer canlılarla ortak geçmişe sahiptir. Bu ortak geçmiş bize bugünden itibaren geçmişe doğru adım adım yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca yıl geriye doğru giderek, insanlığın geçmişi hakkında bizlere deliller sunar. Bunu anlayabilmenin tek yolu ise fosil avcılığı yapmak.

TMMOB İl Koordinasyon Kurulu 1.Tavla Turnuvası 21-22 Ocak 2023 tarihlerinde  düzenlendi.

Modern insanın geçmişi 300 bin yıl öncesine tarihlendirilir. Ama aslında jeolojik süreçte bugünkü modern insana giden yol günümüzden yaklaşık 30 milyon yıl öncesine karşılık gelen ve jeolojik bir devir olan Oligosen dönemindeki levha ve mağma hareketlerine bağlı olarak gelişen Doğu Afrika Rift Vadisi`nin ortaya çıkmasıyla başlıyor . Sonrasında milyonlarca yıllık bir öykü...

Yeraltısularının Kullanımında Yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerinin konuşulduğu "YAS ÇALIŞTAYI" yapıldı.

19. Yüzyıl Osmanlı Devleti, bir ucu Arabistan’da diğer ucu Sırbistan’da olan geniş bir alana sahipti ve bu alan içerisinde birçok çeşit maden çıkarılıyordu. Ancak, bu yazıda sadece Anadolu coğrafyasındaki maden işletmelerine odaklanılmıştır.